120 yıllık Girit ekmeği ve yufka ekmek kadınların hüneriyle artık MER-EK büfelerinde!

Bir yanda kökeni Orta Asya’ya dayanan yufka ekmek, diğer yanda mübadele sırasında Girit’ten getirilen bir tutam maya ile yapılan Girit ekmeği… Önceleri sadece kendi tüketimleri için ürettikleri bu iki lezzet, bugünlerde Mersinli kadınların geçim kaynağı oldu. Mersinden Kadın Kooperatifi’nin girişimiyle artık bu lezzetli ekmekler yine kadınların işlettiği ekmek büfelerinde satılıyor.

Türkiye’nin tek Giritli köyü olarak bilinen Mersin’deki Bağcılar İhsaniye Mahallesi’nin kadınlarının ürettiği 120 yıllık ekşi mayalı Girit ekmekleri ile dört farklı mahallede yaşayan kadınların odun ateşinde pişirdiği yufka ekmekler, Mersin Belediyesi’nin MER-EK Halk Ekmek Büfelerinde satılıyor. Mersinden Kadın Kooperatifi ile Akdeniz Renkli Eller Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin güç birliğiyle ürettiklerini satma imkanı bulan kadınlar, bu sayede hem kazanç sağlıyor hem de kültürlerini yaşatıyor.

Bir mahallede yaşatılan kültür artık kentin tamamına yayıldı

Mersin Büyükşehir Belediyesi ile kadın kooperatiflerinin başlattığı çalışma sayesinde kadın istihdamına katkı sağlanmasının yanı sıra kökeni yüz yılı aşan bir gelenek de yaşatılıyor. Mübadele zamanı evini ve eşyalarını bırakan Girit göçmenlerinin yanlarında getirdikleri bir yumruk boyutundaki ekşi maya zamanla büyüdü, çoğaldı. 120 yıllık geçmişe sahip ekşi mayalı Girit ekmeği, eldeki tek miras olarak kaldı. Kadınlar, tutundukları tek mirası yaşatabilmek için yazın sıcak, kışın soğuk demeden fırının başına geçti. Yıllarca ufacık bir mahallede yaşatılan kültür artık kentin tamamına yayıldı.

Yufka ekmekler kadınlara ‘ekmek kapısı’ oldu

Yufka ekmek üreten kadınlara da Mersin’den bir umut doğdu. Artık kazanç getirmediği için yufka ekmeği evlerinde yalnızca ailesi için üretmeye başlayan veya bu üretimden sınırlı kazancı olan kadınlar, yeniden bir araya gelip ekmek üretimine başladı. Bir ocağın etrafında toplanan kadınlar hamurlarını açıp sacın üzerine sürdü. Pişen ekmekler üst üste konup MER-EK’e gönderildi. MER-EK’in araçlarıyla ekmek büfelerine dağıtılan ekmekler satışa sunuldu. Satılan ekmekler, hem büfe işletmecisi kadınlara hem de üretici kadınlara kazanç sağladı. Bu sayede yörenin önemli bir kültürü olan yufka ekmeklere kent merkezinde yaşayanlar da rahatça ulaşabilme imkanı buldu.

“120 yıllık Girit ekmeğimizi köyümüzde yapıyoruz ve pazarlama fırsatı bulduk”

Akdeniz Renkli Eller Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Zehra Yılmaz, ekşi mayalı Girit ekmeğinin tarihinden de bahsederek, “1897-98 yıllarında büyüklerimiz Girit adasından buraya gelmek zorunda kaldıklarında kültürümüzden birer parça getirirken, ekmeğimizin de ekşi mayasını getirmişler. 120 yıllık Girit ekmeğimizi köyümüzde hala yapıyoruz ve şu anda da pazarlama fırsatı bulduk. Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer ve Sayın Vahap Seçer Başkanımıza gidip rica ettik. Bu bizim için çok büyük bir fırsat oldu. İnsanlar köye gelip almak zorunda kalıyorlardı. Her an gelip alabilme durumları olmuyordu. Ama Büyükşehir Belediyesi’nin kocaman kitlelere sunması bizim için çok büyük bir şans oldu. Satışlarımız da çok güzel gidiyor. Kadınlarımız için de çok önemli gerçekten. Kendilerine güveni arttı. Kendi emeklerinin karşılığını aldıkları için çok sevinçliler” diye konuştu.

“Bu ekmeğin yapım süreci 6-6,5 saat”

Üreticilerden Medine Yalçın, 36 senedir aynı mahallede yaşadığını vurgulayarak, “54 yaşındayım. Ekşi mayalı ekmeklerimiz Girit adasından gelmiş, kayınvalidemden öğrendim, yıllardır yapıyoruz ve yiyoruz. Daha önceden kırsal bölgelerdeki etkinliklerimizde satıyorduk. Sayılı insanlara satıyorduk. Sağ olsun Vahap Seçer bize destek oldu, bütün insanlarımıza tanıtılıyor, kulübelerde satılıyor” dedi. Girit ekmeğinin yapım sürecinden de bahseden Yalçın, “Bu ekmeğin yapılım süreci 6-6,5 saat” diye konuştu.

“Atalarımız bu ekmeğin mayasını gelirken oradan getirdiler”

Girit ekmeği yapan üretici kadınlardan 56 yaşındaki Nilüfer Biçer, doğduğundan bu yana Bağcılar İhsaniye Mahallesi’nde yaşadığını söyledi. Girit göçmeni olduğunu da sözlerine ekleyen Biçer, “Atalarımız bu ekmeğin mayasını gelirken oradan getirdiler. Babaannem çektiklerini anlatırdı. Kuyunun içinde buğdaylarını, küncülerini, zeytinlerini, zeytinyağlarını bırakıp kaçmak zorunda kalmışlar. O hayatı yaşamışlar. Onları dinlerken ağlıyordum. Şimdi köyümüz, insanlarımız hep dağıldı. Biz şu köyde hep birlikte dostlukla, güzellikle yaşamaya devam ediyoruz ve ben köyümü de insanlarımı da çok seviyorum. Girit’in kültürünü ve ekmeğini çok seviyorum” dedi.

“Bu ocak sayesinde iki arkadaşım daha ev geçindirmeye çalışıyor”

Mezitli ilçesi Kuyuluk Mahallesi’nde 2 arkadaşıyla birlikte yufka ekmek üreten Nuriye Gürpınar, buradan kazandığı parayla 3 çocuğunu okuttuğunu söyledi. Çocuklarından birisinin mühendis olduğunu vurgulayan Gürpınar, “Kazandığım parayla çocuklarımı okuttum. Okutuyorum hala. Evimi geçindiriyorum. Başka bir gelirim yok. Meral Hanım’ın sayesinde de iyi para kazanıyoruz. Bu ocak sayesinde 2 tane daha arkadaşım ev geçindirmeye çalışıyor. Beraber çalışıyoruz. Bu kazanç olmasa, destek olmasa zor duruma düşerdik. Mersinden Kadın Kooperatifi bütün kadın kooperatiflerine güç veriyor, biz de arkasındayız. Tüm kadınlar güçlüyüz. Yıkılmadık, yıkılmayacağız” diye konuştu.

Sosyal Medya'da Paylaşın