İstanbul’un göbeğinde topraksız tarım

Sürdürülebilir tarım düşüncesinden yola çıkarak İstanbul’un göbeğinde Beşiktaş’ta topraksız tarım alanı açıldı. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri ve akademisyenleri tarafından hayata geçirilen alanda, nane, reyhan, marul, mor lahana gibi mevsiminde 35’ten fazla bitki yetiştirildi. Az suyla küçük alanlarda çok verim sağlanan uygulamayla, öğrencilere ilham olmak hedefleniyor.

Yemek atıklarının doğal gübre olarak kullanıldığı ve ‘topraktan mutfağa, mutfaktan doğaya’ bilinciyle hareket edilen, bölümdeki öğrencilerin tohumdan hasada her aşamada etkin bir şekilde yer aldığı ‘BAU Tarım Bahçesi’nin açılışı dün düzenlenen törenle yapıldı. Bahçeşehir Üniversitesi Gastronomi binasında düzenlenen açılış programına, BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, Uygulamalı Bilimler Dekanı Dr. Dilistan Shipman, dekanlar ve öğrenciler katıldı.

“Amacımız öğrencilere tarım uygulamalarını göstermek”

Açılış programında konuşan BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, “Dünya tarımı konuşuyor, özellikle organik tarım ele alınıyor. Toprağın verimli hale gelmesi için de çalışmalar devam ediyor. Kentte tarım nasıl yapılır sorusundan yola çıktık. Arkadaşlarımız topraksız tarım uygulamasına geçti. Burada hem gastronomi bölümündeki hem de dışarıdaki öğrencilerimize tarımın sadece toprakta olmayacağını, başka alanlarda da tarımın yapılabileceğini gösterdik. Duvarda, hatta bir dairenin içerisinde de bu tarım uygulaması yapılabilir. Amacımız gastronomi bölümümüzdeki öğrencilere bu uygulamaları gösterebilmek. Aynı zamanda doğal yaşam köyü ve uygulama alanlarını yapmaya başladık. İlkini Karadeniz’de hayata geçirdik. Şimdi başka bölgelerde de bunları geliştireceğiz. Öğrencilerimizle birlikte o bölgedeki insanlarımız ile iletişim kurarak özellikle kadın istihdamı konusunda çalışmalarımızı devam ettireceğiz” dedi.

“Daha az suyla daha verimli ürün üretiyoruz”

Toprağın ve suyun yeterli olmadığı durumlarda topraksız tarımın alternatif olduğunu söyleyerek projeye yönelik bilgi veren BAU Yüksek Ziraat Mühendisi Kevser Üner Öztürk ise “Toprağımızı iyileştirerek tarım yapmak önceliğimizdir ama bu da kentsel tarımın öğelerinden biri. Atıl bir duvarı değerlendirdik. Yetiştiricilik yapmak için de hidroponik sistem kuruldu. Topraksız tarımda kökleri desteklemek için hindistan cevizi kabuğunun tohumu kullanıldı. Sistemde besinli bir su döngüsü var. Böylece çok daha az su harcayarak, dikey düzlemde olduğu için daha az bir alanda daha çok yetiştiricilik yapabiliyoruz. Öğrencilerimizin bu uygulamayı deneyimlemesini sağladık” diye konuştu.

Öğrenciler tohumdan hasada ürünün yetiştirilmesini öğreniyor

Topraksız tarımın önemine vurgu yapan Öztürk, “Hem topraklarımız kirleniyor hem de nüfus artıyor. O nedenle topraksız tarım önemli. Gastronomi bölümü öğrencileri, bahçede tohumdan hasada kendi ektikleri bitkilerin büyümesine, gelişmesine şahitlik ediyor. Sonrasında hasadını yapıp, yetiştirdikleri bitkilerle tabaklarını hazırlıyorlar. Yükseltilmiş sebze yatakları kentsel tarımın önemli ögelerinden biri. İnsanların rahat çalışabilmesi için yerden yükseğe konumlandırılıyor. Bu yatakların içi organik maddece zengin toprakla dolu. Böylece daha dar alanda daha verimli yetiştiricilik yapabilirsiniz. Aynı zamanda çok daha az suyla, suyu içinde tutarak tarım yapabilmenizi sağlıyor. Marul, roka, kış sebzeleri, mor lahana, karnabahar, adaçayı, kekik gibi 35’ten fazla mevsiminde bitki çeşidini yetiştirdik. Sürdürülebilir tarım yapabilmemiz için çeşitlilik de önemli. Her bitkinin yetiştiği gün sayısı değişiyor” ifadelerini kullandı.

Organik gübre de üretildi

Mutfaktan çıkan organik atıkların çok değerli olduğunu söyleyen Öztürk, “Doğru yöntemle bu atıkları yetiştirirsek ve nemli ortamda çözülmelerini sağlarsak toprak için çok güzel bir maddeye ulaşıyoruz, bunun adı komposttur (organik gübre). Kompost toprağımızı besleyerek düzenliyor. Bunu sadece atıklarımızdan yapabiliyoruz. Yetiştirilen ürünler BAU Gastronomi Mutfağı’nda değerlendiriliyor. Hedefimiz ilham olabilmek, öğrencilerimizin tohumdan hasada bu döngüyü takip etmesini sağlamak. İleride kendi restoranlarını açtıklarında atıksız mutfak, topraksız tarım gibi birçok alanda, belki de kendi konseptini yaratabilecek şefler olacaklar” dedi.

“Uygulamayla vizyonum genişledi”

Bahçede çalışan gastronomi bölümü dördüncü sınıf öğrencilerden Kubilay Duygun da “Bahçemizin kuruluşunda yer aldık. Haftada bir kez ders süreci içerisinde gelip bahçedeki bitkilerle ilgileniyoruz. Genç şef adayı olarak ürettiğimiz yiyeceklerin, işlediğimiz besinlerin nereden geldiğini görmek bize farklı bir bakış açısı kazandırdı. Bu çok özel çünkü böylece bitkilere nasıl yaklaşacağını ve nasıl bir işlem yapmanız gerektiğini öğreniyorsunuz. Bizim için çok faydalı oldu. Mezun olunca şeflik yapmayı hedefliyorum, burada öğrendiklerimi hayatıma yansıtmayı çok istiyorum. Ders sayesinde bilgi sahibi oldum, vizyonum genişledi” diye konuştu.

Sosyal Medya'da Paylaşın