SEKSENDOKUZ’un Kurucusu Ayşe Çetin: “Restoran, otel, her ne tasarlarsanız tasarlayın, öncelikle fonksiyonellik diyoruz”

Babasının soğuk reyon fabrikasında dört sene çalışan SEKSENDOKUZ’un Kurucusu Ayşe Çetin, bu yolda makine mühendisliği ya da endüstri mühendisliği okumayı planlarken yine babasının teşvikiyle direksiyonunu mimarlığa doğru kırıyor. Sonrasında gastronomi alanında çalışmalar gerçekleştiren Çetin’in ofisi, bu alandaki öncü firmalardan biri.

Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olduktan sonra yüksek lisansını aynı üniversitede süpermarket tasarımı üzerine tamamlayan Ayşe Çetin, 1997 yılında gastronomi uzmanlık alanını seçiyor ve SEKSENDOKUZ’u kuruyor. Yeme-içme alanlarında bütünsel bir bakış açısıyla yenilikçi, fonksiyonel, rekabetçi ve etkileşimi yüksek tasarım çözümleri sunduklarını anlatan Çetin, sadece bu alanda binin üzerinde proje gerçekleştirdiklerini söylüyor.

Gastronomi sektöründeki uzmanlığın detaylarına inen Ayşe Hanım, bu konuda sektörel ihtiyaçları anlamanın ve iyi özümsemenin doğru sonuca ulaşmanın önemli bir koşulu olduğuna değinirken, “Özellikle söz konusu olan ticari bir işletmeyse, estetik kalitesi yüksek ama işleyişi sorunlu mekanlar tolere edilemez. Bu durumdan kaçınmak için mimarın alandaki derin bilgi ve tecrübesi çok önemli” diyor. Dikkat ettiği konulardan da bahseden Çetin, “Bir tasarım yaparken estetik kaygılar elbette olmazsa olmazım, ancak estetiğin işlevsellikle kusursuz bir denge içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Mekandaki tüm tasarımlar operasyonun mükemmel işlemesine hizmet etmeli. Tüm bunlar direkt yatırımcının kasasına yansıyacak teknik bilgiler ve uzmanlığın şart olduğu konular” diyor.

Çalışırken olmazsa olmaz prensiplerini sorduğumuz Ayşe Hanım, her şeyden önce yatırımcının ne istediğini bilmesinin gerektiğini söylüyor, “Mekanı seçmeden önce mimar ile bir araya gelinmesi en doğrusu. Neden diye sorarsanız, mekan altyapısal olarak önemli. Altyapı yoksa zaten istediğiniz pek çok şeyi yapamazsınız. Sadece pasta, börek satılacaksa başka bir mekan, pişirme yapılacaksa başka mekan gerekiyor.”

“Biz daha çok ihtiyaç gideren bir firmayız”

“Her proje bizi çok heyecanlandırıyor”  diye sözlerine başlayan Ayşe Çetin, mekanla ya da projeyle bağ kurulmazsa başarılı olunmayacağını söylüyor ve devam ediyor: “Biz daha çok ihtiyaç gideren bir firmayız. Ticaret yapan insanların tarafındayız. Hayalimiz, bir kurumun kimliğinden en son anahtarı teslim edene kadar her şeyini yapmak.”

“İstediğimiz ürünü sattırırız” iddiaları olduğunu söyleyen Ayşe Hanım, “Ben hangi ürünü, nasıl tasarlarsam daha fazla satar konusunda kendime güveniyorum. Geleneksel kafadayız” diyerek çizgilerini tanımlıyor: “Eskiden beri gelen, modası geçmeyen zararsız çizgiler işletmecilerin işine çok yarıyor. Böyle tasarımcılar olunca, işletmeler de her üç senede bir dekorasyon değiştirmek zorunda kalmıyor. Hem de ürünler kolay sergileniyor.”

“Estetik kaygı biz okula girdiğimiz andan itibaren bilinçaltımıza yerleştirilmiş”

Restoranlarda gastronomik lezzetlerin yanı sıra dekorasyon, işlevsellik ve estetik de büyük bir önem taşıyor. Bu konuları hangi dengelerde harmanladıklarını anlatan Çetin, “Estetik kaygı biz okula girdiğimiz andan itibaren bilinçaltımıza yerleştirilmiş. Hatta bu gözle bakmaya meraklı olduğumuz için böyle bir eğitimi seçtik. Ben zaten kişisel olarak da kullandığım aksesuardan makyajıma kadar estetik kaygısı olan biriyim. Yapacağım tasarımda bunu öngörmeme gibi bir ihtimalim yok” ifadelerini kullanıyor. Projeler konusunda da gastronomi ve otel gibi hizmet sektörlerinde uzmanlaşma öneminin altını çiziyor.

“Restoran, otel, her ne tasarlarsanız tasarlayın, öncelikle fonksiyonellik diyoruz. O zaman öncelikle ihtiyaçları bilmek gerekiyor” cümleleriyle konuşmasını sürdüren Ayşe Hanım, mekan ihtiyaçlarının çok iyi bilinmesi gerektiğini vurgularken; sadece müşterilerin değil, çalışanların da ihtiyaçlarına yanıt vermenin önemli olduğunu belirtiyor.

Dünyadaki mimari trend: Minimalizm

Dünyada devam eden minimalizm anlayışının trendleri etkilediğini anlatan SEKSENDOKUZ’un kurucusu Ayşe Çetin, ürünlerin üst üste, kalabalık bir şekilde mekanı kuşattığı eski uygulamaların artık geride kaldığını söylüyor. Günümüzde minimal dokunuşlarla ürünlerin ön plana çıkarıldığı bir anlayışın giderek hakim olduğunu anlatan Çetin, açık mutfakların daha çok fazla ilgi çekmeye başladığını belirtiyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın