Executive Şef Baykaner Gönen: “Akra Hotel’in mutfakta sıfır atık ilkesi ve çevreye duyarlılığı bizi ortak bir noktada buluşturuyor.”

Akdeniz ile Beydağları’nın büyüleyici manzarası eşliğinde gurme lezzetleri sürdürülebilir ilkeleri ile misafirleriyle buluşturan Akra Barut Hotel Executive Şefi Baykaner Gönen mutfağın ilkelerini disiplin, kararlılık ve tavizi olmayan şeklinde sıralıyor. Mutfağı, kulağa gelen ritmik bir müzik sesi olarak niteleyen ve bu tutkusuyla Florida’dan Barcelona’ya, Yunanistan’dan Londra’ya dünyanın birçok farklı yerinde profesyonel mutfaklarda deneyim kazanan Baykaner Gönen ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Le Cordon Blue Aşçılık okulundan mezun olduktan sonra kariyerine İstanbul’da Akmerkez Home Store’da Sous Chef olarak başlayan Baykaner Gönen Ulus 29 ve Divan Hotel’inden sonra dünyaya açılarak farklı ülkelerde 25 yılı aşkın deneyim kazandı. Kariyer defterine The Dome Kempinski Belek ve Bodrum Sirene Luxury Hotel’in baş aşçılığını da ekledikten sonra Akra Barut Hotel’in mutfağında dümeni eline aldı. “Otelin 51 yıllık geçmişi ile gastronomiyi her anlamda önemsemesi, mutfakta sıfır atığı benimsemesi ve çevreye olan duyarlı düşünceleri bizim ortak noktamız. Tüm bu ilkeler ile olmam gereken yerde olduğumu düşünüyorum.” Sözleriyle Akra Barut Hotel’deki yolculuğunun temelini anlatıyor.

“Aşçılık bir meslekten ziyade hayallerimi gerçekleştirebileceğim bir hobi”
Her zaman meraklı ve araştırmacı bir kişiliği olduğunu söyleyen Baykaner Gönen mesleğini bir işten ziyade hayallerini gerçekleştirebileceği bir hobi olarak görüyor. “Mutfağın ritmik müzik sesine benzeyen kokusu, verdiği terapi niteliğindeki huzuru, evrenselliği ve her günün bir sonrakinden farklı olması beni bu mesleğin içine çekti.” Paris’te aldığı eğitim ve Güney Fransa’daki iş deneyimleri kendini Fransız mutfağına daha yakın hissediyor Baykaner Gönen. Fakat her zaman özgün olmaya çalıştığının da altını çiziyor. Takip ettiği değerli şeflerin yanı sıra yaratıcılığını ön plana çıkararak ve kendisini devamlı geliştirerek kendi sentez mutfağını oluşturuyor.

“Türk Gastronomisi dünyada çok tanınmıyor”
Binlerce yıllık geçmişi ve kültür çeşitliliği ile Türkiye gastronomi zenginliğine sahip bir coğrafya. “Her yıl gerçekleştirdiği Meze Festivali ile Akra Hotel dünyanın ünlü şeflerine ev sahipliği yapmakla kalmıyor, birçok sosyal projelerde de öncülük yapıyor. Yurt dışında yapılan gastronomi festivallerinde daha çok yer almak ve her platformda ülke mutfağını tanıtma fırsatı yaratmak gerekiyor. Aksi taktirde kendi içimizde kalırız.” diyor Baykaner Gönen ve gastronomimizin yurt dışında daha çok tanınması için etkinlikler yapmamız gerektiğinin altını çiziyor.

Sürdürülebilir Bir Mutfak
Günümüzde gastronominin olmazsa olmazı hâline gelen sürdürülebilirlik konusunda Executive Şef bu noktada su yönetiminin öneminin ve su ile ürünün varlığının doğru orantılı olduğunun altını çiziyor. Dolayısıyla sürdürülebilirliği sağlamak ham maddeyi doğru kullanmaktan geçiyor. Bu noktada bir diğer önemli konu ise atıksız mutfak. Artık bir mutfakta çöp oranı çok ise orada yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu bilmek gerekiyor. Tabii bu noktada mevsimsellik ilkesi doğrultusunda iklim değişikliğini de göz ardı etmemek gerekiyor.

Uzay Gastronomisi
Gastronomiyi tanımanın en iyi yolu şüphesiz seyahatlerden, farklı coğrafyaları tanımaktan geçiyor. Executive Şef Baykaner Gönen gastronominin geleceği için iklim değişikliği, su ve enerji gibi konulara da eğilmek gerektiğini vurguluyor. Başarılı şefin ilginç bir önerisi de NASA’nın takip edilmesi yönünde. Bilindiği üzere ilk uzaya giden astronotların beslenmelerinde gastronominin teknolojik gelişmeleri ve gıda güvenilirliğinin takibi NASA tarafından farklı boyutlar alınıyordu. Güvenli gıda kavramı NASA tarafından gastronomiye hâlâ katkı sağlıyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın