Çukurcuma’da Bir İskandinav: Nørre İstanbul

Danimarka’nın ruhu haziran ayında Çukurcuma’da doğdu. Alican Tankoş, Aslıhan Seğmen ve Can Gördoğa, İskandinav dünyasının sadeliğini Nørre İstanbul ile şehrin kalbi Beyoğlu’na getirdi. İşletmenin kurucu ortağı Can Gördoğa, Nørre’nin hikayesi dergimizin yeni sayısı için anlattı.

İskandinav dünyasının minimalizmini, ‘hygge’ felsefesini hissedebileceğiniz bir kafeye götürüyoruz sizi: Nørre İstanbul. Kopenhag aşığı ü. arkadaş Can, Alican ve Aslıhan’nın bu hayranlığı ile birlikte kurdukları bu mekanın adını kurucu ortak Can Gördoğa’dan dinliyoruz, “İstanbul’a her dönüşümüz kısa süreli ‘Kopenhag jetlagı’ yaratsa da karşı konulamaz bu hayranlığın bir yansıması olmalıydı. Nørre ise yine Kopenhag’da olmayı en çok sevdiğimiz, lokal bir bölge olan Nørrebro’dan geliyor. Hem kuzey anlamını taşıyor hem de bize sevdiğimiz birçok detayı hatırlatıyor.”

İyi yemek, iyi ambiyans, iyi sohbet

Can Bey, Nørre’nin hedeflerini şu sözlerle anlatıyor, “Herkesin bir zamanlar bizim hissettiğimiz bu duyguları yaşamasını ve iyi yemek, iyi ambiyans, iyi sohbet üçlüsünün ortak noktası olmasını arzuluyor.”

İki önemli nokta: lezzet ve tazelik

Mekanın şefliğini ise Nørre’nin diğer kurucu ortaklarından Aslıhan Seğmen yapıyor. Seğmen’in reçetelerinde geleneksel İskandinav mutfağından esinlendiğini belirten Can Gördoğa, Nørre’de menünün tamamen mevsimine uygun meyve ve sebzelere göre yenilendiğinin altını çiziyor ve ekliyor, “Herhangi bir gastronomi trendini takip etmeden, basit ve sadece bir biçimde hazırladığımız ürünlerin en çok tazeliğine ve lezzetine dikkat ediyoruz” diyor ve misafirleri arasında popüler lezzetlerin Danimarka’nın klasik kahvaltı tabağı olan God Morgen ve Hej Avokado olduğunu söylüyor.

Sürdürülebilirlik konusunda da tüm ürünleri az ve öz ürettiklerine değinen Nørre’nin kurucu ortağı Can Gördoğa, mevsiminde bulunmayan ürünleri menülerine dahil etmediklerini ve bu bakış açısıyla üreticilerini seçtiklerini söylüyor.

“Çabasız, sade ve lezzetin ön plana çıktığı bir ambiyans hayal ettik” 

İstanbul’un dört bir yanında kafelerin ne kadar arttığı yadsınamaz bir gerçek. Bu gerçeklik rekabetin de fitilini ateşliyor. Hal böyle olunca Nørre’nin diğer kafelerden, diğer rakiplerinden farklı olan özelliklerini anlatmaya başlıyor Gördoğa, “Nørre’yi hayal ederken, öncelikle biz nasıl bir işletmeden keyifli vakit geçiririz sorusunu kendimize sorduk. Çabasız, sade ve lezzetin ön plana çıktığı bir ambiyans hayal ettik. Nørre’yi eve davet ettiğiniz arkadaşlarınızla birlikte yemek yediğiniz bir alan gibi düşünebilirsiniz.”

Haziran ayında kapılarını açan mekan, henüz bebeklik çağlarını yaşıyor. İleriye yönelik planlarını sorduğumuz Gördoğa, şimdilik mahalleli olmayı ve bu sevginin çoğalmasının tadını çıkarttıklarını anlatırken, “Belki hayallerin kurulduğu başlangıç noktasında, yani Nørrebro’da bir Nørre kurulur kim bilir?” diyerek sözlerini noktalıyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın