Başkent’te 28 Yıllık Bir Uzak Doğu Hikayesi: Quick China

“Neden Ankara’da Uzak Doğu mutfağı yok?” sorusuyla yola çıkan Engin Aras ve Ali Doğan, 1995 yılında bu soruyu kendileri cevaplamak isteyerek Quick China’yı kurarlar. Sadece paket servis veren bu küçük işletmeyle, Uzak Doğu mutfağına duydukları hasreti dindirirken, şimdilerde Ankara’da 8 şubeye ek, Nevşehir ve İstanbul’da birer şube açarak büyük bir zincir oldular. Çin, Japon ve Thai mutfağını bünyesinde barındıran Quick China’nın hikayesini, yatırımcı gözünden kendilerinden dinledik.

Misafirlerini Çin, Japon ve Thai mutfağına doyuran Quick China; “1995 yılında sadece paket servis veren küçük bir işletme olarak faaliyete geçti” diye hikayelerini anlatan Quick China ortaklarından Ali Doğan, “Kuruluş fikrimiz, yurt dışına gidip tükettiğimiz bu mutfağın hasretini çekerken; “neden Ankara’da Uzak Doğu mutfağı yok?” diyerek girişimimizi başlattık diyerek sözlerine devam ediyor.

Kendini sürekli güncelleyen 28 yıllık marka

28 senelik bir işletme olan Quick China’yı bir yatırımcı gözünden değerlendiren Quick China ortaklarından Engin Aras, “Quick China bugün 10 şubemizle, bu yıl açılması planlanan 3 yeni şube ve 2000 m²’ilk üretim merkezimizle 500 kişiye istihdam sağlayan, kendini sürekli güncelleyen, misafirlerimize güvenli gıda ve doğru hizmet sunan 28 yıllık markayız” diyor. Türkiye’nin her şehrinde hizmet verebilecek potansiyele sahip bir mutfak olduklarını sözlerine ekleyen Doğan, ekiplerine ve markalarına güvendiklerini de belirtiyor.

HoReCa sektöründe yapılan yatırımlar konusunda Türkiye’nin bu konuda çok şanslı ve dünyadaki birçok ülkeye göre çok daha başarılı olduğunu belirten Ali Doğan, otel ve restoranların da hizmet kalitesi olarak çok iyi yerlerde olduğunu söylüyor. Doğan, özellikle son beş yıldır farkı mutfaklara ilginin arttığını, Z kuşağının yöresel damak tatları dışında farklı tatlar da aradığını ve tercih ettiklerinden bahsediyor ve Z kuşağının girişimci ruhunu anlatıyor: “Z kuşağının ne kadar girişimci ve yaratıcı olduğunu, Türkiye’nin birçok yerinde yeni açılan butik işletmelerin zamanla kurumsal yerler doğurabileceğini görüyor ve hissediyoruz.

“Ürün ve hizmet kalitesini sürekli yenilemek ve geliştirmek zorunda olan bir sektördeyiz”

Quick China ortaklarından Engin Aras, işletmelerin sürdürülebilir olmak için yapabilecekleri çalışmalardan bahsederken aynı zamanda Quick China’nın planlarını anlatıyor: “Ürün ve hizmet kalitesini sürekli yenilemek ve geliştirmek zorunda olan bir sektördeyiz. Şehirlerin bile kültürel yapısı çok çabuk değişebiliyor” diyor ve bu değişimde insanların ihtiyaç ve taleplerinin farklılaştığını söylüyor. Aras, bu ihtiyaçların görmezden gelinip gelenekçi düşünce yapısında durulmasının işletmeyi zayıflattığını da sözlerine ekliyor. Sürdürülebilir olma konusunda standartların sağlanmasına ve onları sürdürmeye de değinen Engin Aras, “Ürün ve hizmette aynı kalitenin, aynı standardın sürdürülebilir olması misafirler için çok önemli. Bunu sağlamak için de sistemin kendi içinde çok güçlü denetleme ve koordinasyon mekanizmasına sahip olması gerekiyor. Temeli insan olan sektörün gerçek yaşadığı zorluk aslında bu mekanizmaların sağlanmaması” diyor.

Quick China olarak personel eğitimi ve denetleme temelli sistemlerinin bulunduğundan bahseden Aras, “Personelin daha uzun süre çalışıp, kendini geliştirip, işletmeye ve kendine daha çok katkı sağlamasını destekliyoruz. Personel sirkülasyonunun çok olduğu işletmede başarı sağlanamaz” diyerek sözlerine devam ediyor ve ekliyor, “Sürdürülebilir olmak için aslında en önemli şeyin sistem kurmakta olduğunu her geçen gün daha çok anlıyoruz.”

Türkiye’de HoReCa sektörü olumlu ancak…

Türkiye’de HoReCa sektörünün gidişatını değerlendiren Quick China ortaklarında Ali Doğan, tablonun olumlu yönde ilerlediği düşüncesinde ama sektörün gelişimini engelleyen birçok sorun da olduğunu belirtiyor: “Öncelikle yetişmiş insan gücünün maalesef yurt dışına çalışmaya gidiyor olması. İkinci konu ise artan enerji giderlerinde çıkan fatura tutarları hepimizi oldukça zorlamaktadır.” Bu alanda devlet desteğine ihtiyaçlarının olduğunu belirten Doğan, meslek liselerine ve üniversitelere teşvik programları, yetiştirme planları konusunda da destek beklediklerini dile getiriyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın