Chef Seasons Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Burçin Özdaryal: “40’ı aşkın ülkede, ülkemizi ve markamızı gururla temsil ediyoruz”

Chef Seasons baharat karışımlarından çeşnilere, gurme tuzlardan marinasyonlara ve soslara kadar birçok kategoride 2 bin 500’ün üzerinde ürün üretiyor. İnovatif bakış açısıyla ürün gamına sürekli yeni ürün segmentleri ekleyen firmayı Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Burçin Özdaryal’dan dinledik.

Chef Seasons 2021 yılı içerisinde etnik barbekü sosları, superfood soslar, etnik tuzlu çeşnileri, acı sos serisi ve pişirme soslarını bünyesine katıyor. Bu çalışmalarının arkasında proses ve süreç inovasyonlarından sağlığa faydalı bileşenlerin optimizasyonuna kadar detaylı bir çalışma olduğunu sözlerine ekleyen Burçin Özdaryal, “Bu arada unutmadan bu senenin en önemli inovasyonlarından biri de Nusret ile birlikte geliştirdiğimiz %100 yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak üretimine başladığımız piramit tuzlar. Kısa bir süre sonra iç piyasada da satışına başlayacağız. Öte yandan 2020 senesinde pazara sunduğumuz 6 yeni ürün grubunun 5’i dünyanın en büyük gıda fuarları arasında gösterilen Sial Paris’te inovasyon ödülüne layık görüldüler. Bu arada geçtiğimiz yıllarda da İnovalig’den de ödül aldığımızı belirtmek isterim” diyor.

“Kalite standardı tamamen marka stratejimiz ve markamızı konumlandırmak istediğimiz konumla alakalı”

Özdaryal, Türkiye’deki profesyonel kariyerine, Tariş Zeytin AŞ de başlıyor. Zeytinyağı ihracatı haricinde TaZe Gurme mağazalarının oluşum projesinde de yer alan başarılı isim, yurtdışında birçok lokasyonda mağaza açarken aslında marka yönetimi, satış stratejileri ve franchising sistemleri hakkında ciddi bir tecrübe ediniyor. Tariş sonrasında başka şirketlerde de edindiği tecrübeleri, Chef Seasons’ın vizyonunu ve hedeflerini belirliyor ve kendi kategorisinde dünyada adını kabul ettirmiş, trendleri belirleyen başarılı uluslararası bir marka olma amacıyla Chef Seasons’ı hayata geçiriyor. Yüksek kalitede ürünler ürettiklerinin altını çizen Burçin Özdaryal, “Bu kalite standardı tamamen marka stratejimiz ve markamızı konumlandırmak istediğimiz konum ile alakalı. Kaliteli hammadde, kaliteli ambalaj, kaliteli hizmet, kaliteli süreçler… Kalite standartları olarak, gıdada en üst seviye olarak kabul edilen BRC A+ Grade ve IFS High Level sertifikalarımız var. Yine çalışan hakları ile alakalı Sedex 4 pillar denetlemesine tabiyiz. Kullanılan hammaddeden, çalışan haklarına, üretimde kullanılan teknolojiden, doğaya gösterdiğimiz saygıya, üretim yazılımlarından, 100% yenilenebilir enerji kullanımına kadar her bir detay ayrıca düşünülmüş ve uygulamaya alınmıştır. Kalite bize göre iyi hammaddeden öte, bir işletmenin her bir noktasında olması gereken bir olgudur” ifadelerini kullanıyor.

“Türk markalara verilecek her destek, ekonomimiz için bir sürü faydayı beraberinde getirecektir”

“Kuruluş aşamasında ortaya konulan vizyon, misyon ve değerlerimiz bizi rakiplerimize göre farklı kılan en önemli olgular” diyen Özdaryal, en önemli farklılıklarının sadece damaklarda değil insanların yaşamlarında anlamlı bir iz bırakmak olduğunun altını çizerek sözlerini şöyle sonlandırıyor: “2009 senesinde başlayan bu yorucu ama gurur verici ve başarılı yolculukta 40’a yakın ülkede, ülkemizi ve markamızı gururla temsil ederken, kendi ülkemizde bazı zincir mağazaların ya da şeflerin başarıya ortak olmak ve bizleri desteklemek yerine negatif yaklaşımlarına bazen üzülüyoruz. Ön yargılardan uzak başarısını ispatlamış Türk markalara verilecek her destek, ülkemiz ekonomimizi ve gastronomi için bir sürü faydayı beraberinde getirecektir. En önemlisi de bu işin bütünsel olması, Türk gastronomisi dünyada başarılı olacaksa bunu şefler, tedarik zincirindeki paydaşlar, değerli markalar hep birlikte yapmak zorundalar. Markaların başarısı şefler olmadan, şeflerin başarısı da bu topraklardan çıkan markalar olmadan tek başına bir anlam ifade etmeyecek ve bütünselliği yakalayamadığımız her noktada kendi çabalarımız ile rakiplerimize göre daha fazla enerji, daha fazla kaynak, daha fazla bir sürü bir şey yapmalıyız ki sürdürülebilir başarıyı sağlayabilelim. O yüzden markamızın ana iletişim stratejisi ‘Birlikte Daha Lezzetli’, biz şeflerin, iş ortaklarının, gurmelerin, yazarların, çizerlerin bir masa etrafında bir araya geldiklerinde oluşturdukları birlikteliğin gücüne ve bu birlikteliğin yaratacağı mucizeye inanırız. Çünkü, insanlar bir araya geldiklerinde konuşur, paylaşır, öğrenir, öğretir, yaratır, güler, eğlenir, dünyayı kurtarır, aşka gelir, ilham verir, ümit verir, güven verir, destek olur, yüreklendirir. Çünkü, insanlar bir masaya oturduklarında kaynaşır, karışır, barışır, gelişir, zenginleşir. Genç yaşlı, modern geleneksel, artist mühendis, etobur vegan, profesyonel şef amatör şef, doğulu batılı bir masa etrafına toplandığında duvarlar kalkar, köprüler kurulur. İşte o zaman, gerçek lezzet ve anlam doğar. İşte bu yüzden gastronomi sektörünün birbirine destek olması, o lezzetli köprülerin kurulması için çok önemlidir.”

Sosyal Medya'da Paylaşın