Merkez ofisi Antalya’da bulunan Shakespeare Coffee & Bistro; Bursa, Diyarbakır, İzmir, Kayseri ve Antalya’nın birçok ilçesinde toplam 17 noktada hizmet veriyor. Yerel lezzetler ve dünya mutfaklarından oluşan menüsü ile 2001’den beri misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Shakespeare Bistroları Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özen; Shakespeare Coffee & Bistro’nun kuruluşundan bahsederken HoReCa sektörüne ilişkin düşüncelerini ve sürdürülebilirlik konusunda yaptıkları çalışmaları FoodinLife dergisine anlattı.
4 altın kural
Tüm Türkiye’de başlayan AVM furyasının ardından, Antalya’nın ilk AVM’lerinden olan Migros AVM’de, 2001 yılında ilk Shakespeare Bistro’yu kurduklarını anlatan Shakespeare Bistroları Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özen, ilk modellemede Londra’dan esinlendiklerini söyledi. Mutfak olarak İtalyan ve Amerikan ağırlıklı olduklarından bahseden Özen, “Shakespeare denince akla daha çok İngiliz pub’larının gelmesinin bir bistro olarak dezavantaj olmasına karşın, yoğun çalışmamız neticesinde bugün artık insanlar iyi ve çeşitli yemekleri menüsünde bulacakları bir işletmeyi içselleştirmiş durumdalar” diyor ve o dönem için AVM’lerin hızlı yayılma ve büyümede lokomotif görevi gördüklerinin altını çiziyor. Böylece Shakespeare Coffee & Bistro gelişen düzende AVM’lerin popülaritesinin yavaşlaması ile AVM dışı lokasyonlarda konumlanmaya başlıyor.
Bir yatırımcı gözüyle değerlendirme
Markaya bir yatırımcı gözünden bakarak değerlendirmelerde bulunan Özen, “Her işte olduğu gibi bu işin de başarı için olmazsa olmazları var. İş, doğru lokasyon seçmekle başlıyor. Zira sektörümüz gelişen ve insanoğlu var oldukça devam edecek bir sektör” diyor.
Türkiye’de HoReCa sektörünün gidişatı olumlu
HoReCa sektörüne yapılan yatırımları “yeme içme işletmesi yatırımları” ve “HoReCa sektörü yatırımları” şeklinde iki yönlü olarak yorumluyor Özen: “İşletme yatırımları maalesef aklına esenin sektöre büyük küçük bir yatırımla daldığı bir hâl almıştır. Bilinçsiz, öngörüsüz ve araştırmadan yapılan yatırımların çok büyük bir kısmı hüsranla sonuçlanmaktadır. Sektöre büyük sermaye davet edilmeli ve plan program çerçevesinde imza projeler oluşturulmalıdır.”
Türkiye’deki HoReCa sektörünün gidişatını olumlu bulduğunu söyleyen Zeki Özen, “Sektörün, dünya markalarının arasında markalara sahip olması, şeflerle birlikte sektöre inanan yatırımcılarla, ekipmanla ve her an kolaylıkla ulaşılabilen malzemelerle mümkün olacaktır” diyerek gelişebilme adına görüşlerini belirtiyor.
