PACO TORREBLANCA “Her zaman sadelik arayışı içinde yeni formlar araştırdım.”

Paco Torreblanca, çeşitli üniversiteler tarafından Doctor Honoris Causa, İspanya ve Avrupa’daki en iyi Artizan Pasta Ustası da dahil olmak üzere sayısız kez dünyanın en iyi Pasta Ustalarından biri oldu. Ünlü Panettone’leri, İtalya içinde ve dışında ödüllere sahiptir ve İtalya dışında Dünyanın En İyi Panettone’si olarak kabul edilmektedir. Dünyanın En İyi Pasta şefliğini ise 2022 senesinde kazanmıştır.

Torreblanca’nın lezzetleri tutku, özveri ve eserlerini tadan kişide gastronomik bir deneyim yaratma arzusundan doğar. Çalışmalarının merkezi Alicante şehridir ve ilk mağazası 1978 yılında kurulmuştur. Firması 3.000 m2 alana sahip 100 çalışan kapasiteli bir atölyeden oluşmaktadır. En iyi ve seçilmiş hammaddelerle haute pasta çeşitleri üretmektedir. Tüm gastronomi dallarında kabul görmüş ödülleri ile ulusal ve dünya çapında en yüksek kalite ve kanıtlanmış prestije sahiptir.

Torreblanca, daima yeni ve avangard

Dünyanın En İyi Pasta Şefi seçilen ve İspanya’da Pastanenin Kralı ünvanı ile anılan ve aynı zamanda son otuz yılda dünya pastacılığının en büyük usta şeflerinden biri olarak kariyer yolculuğuna başlayan Paco Torreblanca; “13 yaşındayken babam beni Fransa’ya, Paris’e gönderdi ve patronum Jean Millet sayesinde pastacılığın temellerini ve disiplinini öğrendim. Uzun yıllar orada yaşadım ve tutkum giderek arttı.”

Modern pastacılığın babası olarak pastacılık yolculuğunun mihenk taşı olan kariyeri boyunca yaptığı işbirlikleri ile ilgili; “Her zaman fikirlerimi bu tatlı dünyadaki tüm profesyonellerle paylaşmam gerektiğine inandım ve bu yüzden bu uzun süreçte yolumun kesiştiği tüm insanların bir listesini yapmak uzun zaman alır.”

“Bence her ülkede sağlığa zararlı ürünlerin kullanımını kontrol eden yasalar olmalıdır.” 

“Pastacılığa bakış açıma gelince, her zaman sadelik arayışı içinde yeni formlar araştırdım. Buna ek olarak tüm çalışmalarımın kimyasal içermemesini ve katkı madddesi bulunmamasını istedim.” diyerek pastacılığa bakış açısını aktarıyor. Kitabının olağanüstü başarısından bahseden Torreblanca sözlerine şöyle devam ediyor “Altı kitap yazdım ve özellikle bu sonuncusunun dördüncü baskısında ne kadar başarılı olduğunu görmek büyük bir memnuniyet.  Ve evet, bir tane daha yazmayı planlıyorum, ne zaman olacağını bilmiyorum, ama gelecekte yeni bir proje yakın görünüyor.”

Kusursuz tasarımlara sahip doğa ve sanat, en sevdiği ilham kaynakları

Torreblanca mutfağında da yeni sezonun yaklaştığını belirtiyor, yaz için hazırladığı özel ürünler ve menüyü oluştururken yaptığı planlama biçimi için; “Genel olarak taze meyvelerle çalışmayı seviyoruz. Bu yıl daha çok çilek, ahududu ama özellikle Doğu Asya kökenli bir narenciye türü olan yuzu ve Filipin limonu-calamansi’ye odaklanıyoruz.”

Kalitenin sürekliliğinin sağlanması ve üretimin inovasyona etkisi gibi konularda görüşleri ise daha önce de birçok kez farklı platformlarda yorumladığı gibi; “Benim için kilit unsur, pestisit veya kimyasal element içermeyen ürünlerin seçilmesi, ardından sürdürülebilir ve yüksek kaliteli bir üretim. Bence her ülkede sağlığa zararlı ürünlerin kullanımını kontrol eden yasalar olmalıdır.” Gıda üretiminin en kilit unsurunu Ar-Ge olarak gören Torreblanca; “En önemli şey, yeni tarifler oluşturmak ve pastacılık dünyasında her zaman ön planda olmak için yeni tekniklerin, ürünlerin araştırılması ve geliştirilmesi üzerine yapılan çalışma olan Ar-Ge’dir.”

Dünya gastronomisini gelecekte nasıl gördüğünü sorduğumuzda ise; “Gastronominin orijinal tadına, birçok durumda kaybolmuş olan tatlara geri döneceğine inanıyorum. Ancak bunların daha hafif yemeklerle, daha az yağla, daha az şekerle ve daha az aşırı ve çok daha basit bir estetikten vazgeçmeden, saf ürünün saflığını giderek daha fazla arayarak geri döneceğini düşünüyorum.”

Paco Torreblanca, son otuz yılda dünya pastacılığının en büyük usta şeflerinden biri ve çok tanınan bir profesyonel olarak hala sürekli yenilenme içinde ve hiçbir yaratıcılık durgunluğu belirtisi göstermedi. Elleri, her zaman net bir motto ile pastacılıkta yaratıcılığı en yüksek noktasına taşıyarak: ‘gör, gözlemle ve düşün’ der. Hem üslubu hem de avangard pastacılık anlayışı, sadece yeni nesil pastacıları değil, her yaştan pasta ustasını da etkilemeye devam ediyor.

 

 

Sosyal Medya'da Paylaşın