Rixos Premium Belek Executive Chef Ümit Çelikkaya: “Açık büfelerimize cam seperatörler yaptırdık” 

Pınar Profesyonel Sohbetleri’nde bu ay pandemi sonrası EDT kanalındaki son gelişmeleri, Antalya turizmini, yeme-içme kortlarını, gıda güvenliğini, yeni dönüşümleri, menüleri, otellerdeki hijyen ve hazırlık süreçlerini masaya yatırdık. Rixos Premium Belek Antalya ev sahipliğinde, FoodinLife Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen’in moderatörlüğünde gerçekleşen sohbetin konukları arasında; Yaşar Birleşik Pazarlama EDT Ürün ve Hizmet Geliştirme Müdürü Başar Erdem, Rixos Premium Belek Executive Chef’i Ümit Çelikkaya, Gloria Hotels & Resorts Executive Chef’i Önder Özcan ve Limak Lara Hotels Executive Chef’i Halil Gökmen yer aldı.

Normalleşme süreciyle beraber hazırlıklarını tamamlayan oteller kapılarını açmaya başladı. Türkiye’de turizmin kalesi olarak görülen Antalya ise, sektör için oldukça büyük önem taşıyor. Pınar Masabaşı Sohbetleri’nde Antalya’daki son durumu konuşmak üzere bir araya geldiğimiz Rixos Premium Belek Executive Chef Ümit Çelikkaya, değişimleri ve almış oldukları önlemleri bizlerle paylaşıyor. 

Rixos Premium Belek, Antalya’nın cennet köşesi Belek’te; üst düzey konforu ile lüks otel anlayışının en özel örneklerinden birini sunuyor. Pandemi süreci boyunca otelin açık olmasının kendilerine artı sağladığını dile getiren Ümit Çelikkaya, “Süreci bizzat yaşamış olduk ve otelimizde konaklayan ortalama 60’a yakın yabancı misafirlerimiz vardı. Kişi sayısı düşük olduğu için açık büfe hizmetini kaldırdık ve süreç boyunca a la carte hizmet verdik ve pozitif olmaya çalıştık” diyor. 

“Açık büfede misafirin istediği yemeği biz veriyoruz” 

Başarılı şef, seyahat kısıtlamalarının da kalkmasıyla beraber iç pazarda bir hareketlilik olduğunu belirterek, otelin açık olduğunu duyan misafirlerin bu süreçte gelmeye başladığını dile getiriyor. Misafir sayısının artmasıyla beraber açık büfe servisine tekrardan geçtiklerini, a la carte’ın ise belli bir kapasiteye yönelik olduğunu dile getiren Çelikkaya, “Açık büfeyi tekrardan açtık. Ama hizmet verirken misafirin hiçbir şekilde elinin temas etmeyeceği, yemeklere yaklaşamayacağı bir sistem geliştirerek, büfelerimize cam seperatörler yaptırdık. Ve arkada çalışan personel sayısını artırdık. Dolayısıyla misafirin istediği yemeği biz vermeye başladık. Bugün itibariyle otelimizde 739 kişi ağırlıyoruz. Bu dönemde açık kalarak değişimlere antrenmanlı olmuş olduk. Bizim için büyük bir avantaj oldu” ifadelerini kullanıyor. 

“Dünya mutfaklarına yer vermeye devam edeceğiz” 

İnsanların interneti özellikle bu dönemde daha fazla kullandıklarını, her şeyin dijital ortama kaydığını belirten Ümit Çelikkaya, kurumlarla artık dijitalde çalışmaya yöneldiklerini söylüyor. A la carte restoranlarında menüleri kaldırdıklarını belirten başarılı şef sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Barkod sistemine dayalı menü planlamaları çıktı. Öte yandan lokal ürün kullanımına yoğunluk verdik. Ama tabii misafirlerimizin taleplerine göre dünya mutfağına da yer veriyoruz. Bizim Asya restoranımız yok ama talep olduğu için ana restoranımızda şu anda sushi corner var. Dolayısıyla dünya mutfaklarına yer vermeye devam edeceğiz. Tamamen yerel lezzetlere dönüyoruz dememiz mümkün değil. Dünya mutfağını sunmak zorundayız çünkü misafir bizden bunu bekliyor. Misafirin milliyeti menüleri şekillendiriyor.” 

 

Sosyal Medya'da Paylaşın