MAKPA’dan işletmelerde yağ tasarrufu ile yapılan sağlıklı bir çözüm: FritClean!

MAKPA 1984’den günümüze Türkiye’de profesyonel mutfak tasarımlarında ve uygulamasında her zaman yüksek ve gelişmiş teknolojilerin kullanılmasında öncü oluyor ve yaratıcı görüşü ile birçok bilinen Amerikan ve Avrupalı cihaz üreticinin ayrıcalıklı temsilcisi ve bayi görevi görüyor. Ayrıca Türkiye’de üretilen birçok mutfak ekipmanlarının da temsilciliğini üstlenen firma, yalnızca Türkiye’de değil dünya çapında, işletim şeması doğru, sağlık kurallarına uygun (HACCP Regulations), yatırımcı ve işletmecilerin yüksek teknoloji ve kaliteli çözümünü gerektiren mutfak, barlar, açık büfe ve açık mutfaklar konusunda hizmet veriyor. 

Kuruluş tarihinden bu yana sürekli sektörel yenilik ve gelişimlerin öncüsü olan Makpa, 2020 yılında özellikle kaynakların doğru kullanımı, karbon ayak izi ve sürdürülebilir çevre için adımlar atarak Nevres Özdüzenciler ile oluşturduğu ortaklık ile FritClean markasını bünyesindeki değerli markalar arasına katıyor. Ali Sözmen önümüzdeki yılların tasarruf, çevre koruma ve geleceğe yatırıma yönelik oluşması gereken değerleri öngörerek, sektörün doğal yönelimi olan tüm zincir ile iş birliklerinde bulunuyor. 

Kolay ve çevre dostu bir yatırım: FritClean 

FritClean 180°C sıcaklıkta kızartma işlemi yapılırken, sistemin soğutulmasını beklemeden, yağın içerisinde çalışarak, yağda oluşan partiküllerin alınmasına olanak sağlayan akıllı bir filtre makinesidir. Düşük enerji ve işletme maliyeti ile kısa sürede yağdan tasarruf ederek kendisini vazgeçilmez bir mutfak ekipmanı yapan FritClean kullanımı kolay ve çevre dostu bir yatırımdır. Eğer kızartma işlemi esnasında yağ filtresi kullanılırsa yağın pişirme kalitesini arttırarak, yağın içerisinde kalıntı oluşturan partiküllerin oluşturduğu polar değerin azaltılmasına yardımcı olur, yağın kullanım ömrünü uzatıyor. 

FritClean işletme ekonomisine büyük katkı sağlıyor 

FritClean kızartma yağlarının anlık olarak filtre edilmesi ile yağdan tasarruf edilmesini sağlarken aynı zamanda atık yağın oluşturacağı çevre kirliliği faktörüne kadar bir bütüne yönelik atılacak en doğru adım oluyor. Kızartma işleminde yağın yanarak bozulmasına neden olan partiküllerin sistemin soğutulmasını beklemeden ayrıştırma işlemini yapabilmek, yağın polar değerini düşürecek, yağın kalitesinin ve pişen ürünlerin lezzetinin korunmasını sağlayacak tek ve en etkili temizlik yöntemidir. Kızartma yağlarında %50’ye varan tasarruf sağlayarak işletme ekonomisine büyük katkı sağlıyor. 

“Bilinçsiz yapılan her işlemin insan ve çevre sağlığına olan olumsuz etkisi oluyor” 

Kızartma yağları hakkında bir diğer güçlü iş birliğini, gerek evlerde oluşan gerek endüstriyel kanallarda bertaraf edilmesi gereken atık kızartma yağları ile ilgili “Temiz Çevre Engelsiz Hayat” gibi bir çok başarılı proje ile adından söz ettiren, Türkiye Çevre Koruma Vakfı ve Çevre Bakanlığı ile birlikte başlattığı, bu ve bunun gibi başarılı bir çok projenin mimarı Sözbir Şirket Yön. Krl. Bşk. Yrd. Kimya Yüksek Müh. Nihal Sözbir Karakuş ile yapan Ali Sözmen, yemek sanayiinden atık olarak dönüştürülen yağlar hakkında verdiği bilgilerde, bilinçsiz yapılan her işlemin insan ve çevre sağlığına olan olumsuz etkisini; dökülen yağların denizlerde yarattığı deniz canlılarına ve doğal hayata geri dönüşü olmayan etkilerinden ve yanlış kişilere teslim edilen atık yağların ise tekrar mutfaklara dönerek insan sağlığına olumsuz etkilerinden bahsediyor. 

“Gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak için atık yağın kontrol altına alınması gerekiyor” 

Kimya Yüksek Müh. Nihal Sözbir Karakuş, Türkiye’de 1,7 milyon ton yağ satışı olduğunu ve bunun 300 bin tonunun atık yağa dönüştüğünü belirtirken öncelikle her atık önleme işleminde olduğu gibi, atığın kaynağında azaltılmasının önemini vurguluyor. Kayıt dışı toplanılan yağların insan sağlığına etkisini, kanserojen oluşum gösteren yağların tekrar kullanımında kolon ve mide kanseri gibi önlenemez hastalıklara sebep olduğunun altını çizerken, dökülerek içme sularımıza ve denizlerimize karışan atık yağlar yüzeyde bir film tabakası oluşturarak başta balıkların ve tüm deniz canlılarının nefes almasını engellediğini, içme sularına karışarak kanserojen etkinin toplum sağlığına her türlü olumsuz etkisini anlatıyor. Nihal Sözbir Karakuş, öncelikle kızartma işleminde, yağ filtresi kullanılarak atık oluşumunun kaynağında minimize edilmesini, atık yağın oluştuğu durumda ise kaynağında lisanslı firmalara teslim edilerek geri dönüşüme kazandırılması son derece önem arz ediyor, atık yağın kontrol altına alınması ile gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak, karbon ayak izinin azalmasına yardımcı olmak adına bu işlemlerin yapılmasının önemini vurguluyor. 

Sosyal Medya'da Paylaşın