İstanbul Havalimanı’nda Global Mutfaklardan Biri: Novikov’un Lezzet Yolculuğu

Son yıllarda, İstanbul Havalimanı güçlü altyapısı ve modern vizyonuyla sadece bir ulaşım noktası olmanın ötesine geçerek, yeme-içme ve alışveriş sektörlerinde de önemli bir cazibe merkezi haline geldi. Özellikle, yabancı yiyecek ve içecek şirketlerinin gün geçtikçe yeni markalarını bu büyük terminalde tanıtması, çok dikkat çekici bir gelişme.

En çarpıcı örneklerden biri, modern Asya ve İtalyan mutfaklarının dünya çapında önde gelen markalarından biri olan Novikov’un, ilk havalimanı şubesini iGA’da açması oldu. Bu anlamlı açılış, TAYA Grup Genel Müdür Yardımcısı Abdülkadir Özkök, TUM ve TRU CEO’su Sadettin Cesur ve Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen’in katılımıyla görkemi arttıran bir lansmanla gerçekleştirildi. Novikov’un ünlü şefi Marti Pineda’nın sunduğu Asya ve İtalyan mutfaklarını buluşturan özel menü, konuklar tarafından hayranlıkla tadıldı.

Bu lansmanda öne çıkan bir diğer detay, Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen’in konuşmasında ifade ettiği gibi, yabancı restoran zincirlerinin iGA’ya duyduğu yoğun ilgi oldu. Yeme-içme bölümlerinde yabancı markaların birbiriyle adeta yarıştığı bu ortamda, Türkiye’nin ünlü yiyecek-içecek markaları da fark yaratmaya devam ediyor. Yerel ve geleneksel Türk yemeklerinin sunulduğu bu alanlar, sadece yerel ziyaretçilerin değil, yabancı misafirler tarafından da tercih ediliyor.

Tabii ki, bu başarılı projelerin ardında, sektörün önemli isimlerinden Sadettin Cesur’un çok büyük bir katkısı olduğunu belirtmek gerekir. Sadettin Cesur, havacılık sektöründeki tecrübesi ve vizyoner bakış açısıyla, daha önce AtlasGlobal’de yürüttüğü başarılı yeme-içme projeleriyle sektöre damga vuran bir yönetici olarak tanınıyor. iGA’da hayata geçirilen bu son proje de onun liderliği ve vizyonuyla çok daha anlamlı hale geliyor. Eminim ki, bu yeni gelişme, iGA’yı ziyaret eden misafirler için büyük bir memnuniyet kaynağı olacak.

Sadettin Cesur ve ekibi hem yurt içinden hem de yurt dışından gelen misafirlerin beklentilerini karşılayacak bir yeme-içme deneyimi sunarak, iGA’nın sadece bir havalimanı değil, aynı zamanda gastronomik bir merkez haline gelmesine katkı sağlıyor. Bu projelerle, Türkiye’nin yemek ve misafirperverlik geleneğinin uluslararası arenada daha fazla tanınmasına da olanak tanıyorlar.

Sosyal Medya'da Paylaşın