‘The Female Chef’ kitabı, yemek dünyasındaki cinsiyetçiliği ele alıyor

Restoranlar dünyasında hâlâ çokça mevcut olan cinsiyet eşitsizliğine daha yakından bakmak isteyen yemek yazarı Clare Finney ve fotoğrafçı, yazar Liz Seabrook, yemek konusunda ilham veren otuz bir kadının sektörle ilgili hikayeleri ve deneyimlerini kaleme aldı.

Restoran endüstrisinde süregelen cinsiyet eşitsizliğini ele alan çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Kadınların geleneksel olarak evde yemek pişirmeye teşvik edildiği dünya üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları 2018’de profesyonel şeflerin yalnızca yüzde on yedisinin kadın olduğunu gösteriyor. Üstelik kadınlar, dünyanın en iyi elli restoranının yalnızca dörtte birinin yönetiminde yer alabiliyor. Bu veriler yemek yazarı Clare Finney’i, Birleşik Krallık’ta önde gelen kadın şeflerden röportajlar ve yemek tarifleri aldığı The Female Chef isimli kitabı üzerinde çalışmaya yönlendirdi. Finney’in kadın ve erkek arasındaki ilişkiye daha derinden bakma arzusunu körükleyense, büyükannesiyle ‘aşçı’ ve ‘şef’ kelimeleri arasındaki ayrım hakkında yaptığı bir konuşmaydı. Clare bu konuşmayı, “Büyükanneme şef derdim ama o kendine aşçı derdi.” diye açıklıyor ve ekliyor: “Cinsiyeti dilden ne kadar çıkarmak isteseniz de bu kelimeler cinsiyetçi olarak kalmaya devam ediyor.”

“Şef kelimesini erkeklerin sahiplenmesine izin vermeyin!”
Pandeminin ilk karantina döneminde çalışmalara başlayan Clare, yemek konusunda otuz bir farklı kadınla sohbetler düzenlemeye başlayarak ‘şef’ veya ‘aşçı’ sorusunu gündemine taşıyor. Hemen ardından da konuştuğu her kadının konuyla ilgili farklı görüşleri olduğunu fark ediyor, “Konuyla ilgili çok çeşitli yanıtlar vardı, konuşma devam ederken bazı insanların görüşlerinin değiştiğini dahi fark ettim. İşe aşçı olduklarını söyleyenleri şef olduklarına ikna etmek için başladım. Şef kelimesini erkeklerin sahiplenmesine izin veremezdim, siz de vermeyin!”

Clare, kariyerlerinin farklı aşamalarında, çok çeşitli mutfaklardan yemekler pişiren ve çok farklı geçmişlerden gelen kadınlarla röportaj yaparak, yalnızca bu soru hakkında birden fazla bakış açısı elde etmekle kalmıyor, aynı zamanda kadınları bu konu üzerinde nasıl bilgilendirdiğinin de farkına varıyordu.

“Kitap bittiğinde kadınların ne kadar harika olduğunu bir kez daha fark ettim”
Clare, The Female Chef’de yaptığı otuz bir konuşmanın her biri boyunca, sektördeki kadınların düşündürücü bir resmini sunuyor. Ancak bu röportajların “kadın şef”lerin anlatabildiği hikayelerin yalnızca küçük bir bölümü olduğunun da farkında. Kadın olmaktan ne kadar gurur duyduğunu hatırlatan Clare, “Bir kadın olmaktan gerçekten her zaman gurur duydum ama kitabı yazmayı bitirdiğimde kadınların ne kadar harika olduğunu bir kez daha fark ettim. Hepsinin sahip olduğu güç beni hayrete düşürdü.” diyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın