Londra’nın En İyi Fine Dining Restoranları

Birbirinden kaliteli ve özenli menüleri, şık ambiyansları ve profesyonel hizmet anlayışları ile Londra’nın yıldızlı fine dining restoranlarını 81. sayımızda mercek altına aldık.

İçeriğin Gerçek Doğasına Saygıyla: Ikoyi
Jeremy Chan’ın mekânı Ikoyi’nin anlayışı, mutfağını İngiliz mikromevsimselliği etrafında inşa etmek ve en iyi lezzete ulaşmak için yavaş yavaş, özen ve sabırla yetiştirilen sebzeleri, sürdürülebilir bir biçimde olta ile yakalanan balıkları ve yıllanmış yerel sığır etlerini kullanmak. Ikoyi, içeriğin gerçek doğasına saygı gösterirken lezzeti de ön plana çıkarıyor. Menüsünün temelini, açıldığından bu yana Batı Afrika’dan tedarik edilen geniş bir baharat koleksiyonu oluşturuyor. Ikoyi, ilk Michelin yıldızını 2018 yılında aldı. Denetçilerin restoran hakkındaki yorumu ise şöyleydi: “Çocukluktan beri arkadaş olan iki işletme sahibi, Batı Afrika’dan gelen tatlarla canlandırılmış, evde yetiştirilen malzemelerin kullanıldığı bir mutfağı bir araya getirdi.” Ikoyi, büyümeye devam etti ve gelişti; Büyük Britanya ve İrlanda Michelin Rehberi’ne girerek ikinci yıldızını kazandı.

Duyulara Dokunan Bir Deneyim: The Clove Club
Kurucu Şef Isaac Mchale tarafından yönetilen The Clove Club, kökleri tekniğe dayanan, temel unsurlarına kadar modern, zarif yemeklerden oluşan mevsimlik bir tadım menüsü sunuyor. Duyuları heyecanlandıran ve aynı zamanda şaşırtan yemek deneyimleri yaratmayı amaçlayan The Clove Club, misafirlerinin hafızalarında uzun süre yer edecek lezzetlere imza atıyor. Şu anda iki Michelin yıldızına sahip olan restoran, Michelin dışında bir dizi ödül kazandı ve bugüne kadar İngiltere’deki en yüksek sıradaki restoran oldu.

Londra’da Bir Fransız: Restaurant Gordon Ramsay
Gordon, 1998’de 31 yaşındayken Chelsea’de ilk restoranı Restaurant Gordon Ramsay’i kurdu. Samimi bir ambiyansı enfes Fransız mutfağıyla birleştiren restoran, 2001’de üç Michelin yıldızı kazandı. Gordon Ramsay’nin amiral gemisi restoranı, en iyi mevsimlik malzemeleri kullanarak hem klasik hem de modern tekniklerle modern Fransız mutfağını davetlilerine sunuyor.

Gastronomi Tarihine Dayanan Bir Mekân: Dinner by Heston London
Dinner, 90’ların sonunda Heston Blumenthal’ın tarihi gastronomiye olan hayranlığıyla başladı. Heston, ekibiyle birlikte tarihin keşiflerini ve büyüleyici yönlerini modern bir yemek deneyimine dönüştüren bir menü yarattı. Dinner By Heston Blumenthal, İngiltere’nin gastronomi geçmişinin yaratıcı yemek pişirme tarzından esinlenmiştir ve kendini misafirlerine yeni, heyecan verici ve eğlenceli deneyimler yaşatmaya adamıştır.

Saf & Katkısız: Lyle’s
Mevsimlik İngiliz malzemeleri, Şef James Lowe’un ellerinde saf ve katkısız reçetelere dönüşerek misafirlere eşsiz bir deneyim sunuyor. Kahvaltı, brunch, öğle yemeği ve akşam yemeğinin yanı sıra özenle hazırlanan kokteyller sunan bir restoran ve bar olan Lyle’s, grup yemekleri veya samimi bir randevu için gündelik, sıcak ve sofistike bir tercih.

Sosyal Medya'da Paylaşın