İstanbul’a karşı bir İstanbul mutfağı: Izaka Terrace

İstanbul’da CVK Park Bosphorus Hotel’in teras katında yer alan Izaka Terrace, Boğaz ve tarihi yarımada manzarası ile İstanbul’un en dikkate değer restoranlarından birisi. Menüsünü bir İstanbul restoranı olarak tasarlamayı amaçlayan Izaka Terrace’ın danışman şefi Ali Ronay restoranda zamansız bir İstanbul tasavvuru ile hareket ediyor. Izaka Terrace’a dair her şeyi FoodinLife’ın yeni sayısı için başarılı şef Ali Ronay’dan dinledik.

İstanbul’un en güzel manzaralarından biri Izaka Terrace’dan görülüyor. Boğazı ve tarihi yarım adayı çok geniş bir açıdan gören restoran Gümüşsuyu’nda CVK Park Bosphorus Hotel’in teras katında yer alıyor. Deneyimli şef Ali Ronay, İstanbulluları gördükleri manzaranın hakkını verebilecek bir restoranla karşılamaya çalıştıklarını söylüyor. Ronay’a göre Izaka Terrace’ın en önemli öğesi İstanbul. “Restoranın menüsünü tasarlarken buraya yakışacak zamansız bir İstanbul tasavvur etmiştim. Çünkü restoranın insanı çeken bir manzarası var. Sağ tarafınızda 1200 yıllık Ayasofya, karşınızda Kız Kulesi… Bu şehrin her yanından bir başka tarih fışkırıyor. Dolayısıyla burada unutulmayacak ve bu menüyü tatmak için insanların tekrar tekrar buraya gelmesini sağlayacak güçlü ve zamansız bir menüye ihtiyacımız vardı.”

“Kendi mutfağına sahip çıkanlar farkını gösterir”
Izaka Terrace’ın menüsü, Eski Türkçe’de ikram etmek anlamına gelen Izaka kelimesine bağlı kalarak, bir İstanbul mutfağı olarak kurgulanmış. Ali Ronay restoranın menüsünü tasarlarken anılarına ve eski İstanbul’un klasik yemeklerine dokunarak bir menü oluşturduğunun altını çiziyor. Bu noktada kendi mutfağına sahip çıkmanın çok önemli olduğunu belirtiyor. “Kendi mutfağını markalamayı başarmış milletler ve şefler her zaman yapmış oldukları çalışmalarla piyasadaki rakiplerinden ayrı bir konuma gelmeyi başarmışlardır. Bizim de buradaki amacımız kendi mutfağımızı sürdürülebilir bir yapıda en iyi biçimde misafirlerimizle buluşturmak.”

Türk mutfağına değer verirken bazı küçük dokunuşlarla modernizasyon yapılmış. Geçmiş ve bugün arasında bir bağ kurarken geçmişin ayak izlerini doğru bir biçimde takip etmek deneyimli şef Ronay için çok önemli olmuş. Deneyimli şef köklü bir geçmiş mirasının üzerine, geçmişi tam olarak anlamadan kurgulanacak bir gelecek fikri yerine gastronomik mirasımızın klasiklerine odaklanarak hareket ettiğinin altını çiziyor. “Daha önce birçok defa Türk mutfağı denemelerim oldu. İnsanların tanıdığı ve yabancılık çekmeyeceği bir menü yapmayı denedim. Izaka’da pişirme yöntemleri ve sunumları çok sade ve rafine bıraktık. Her aşamada en iyisinin peşinde yürüdük. En iyi ürünü satın alıp onları en iyi ustalıkla işlemeye çalışıyoruz.”

Izaka Terrace’da menü oluşturulurken misafirlerin talepleri de göz önüne alarak dünya mutfağının bazı öğeleri de restoranın konseptine dahil edilmiş. Menüde Türk mutfağı ve dünya mutfağı arasında %85 ve %15 gibi bir oran bulunduğunu belirten Ronay, “Ben her ne kadar sushiyi menüden çıkarmak istesem de restoranın misafileri böyle bir değişiklik istemiyor. Bu nedenle bir noktada dünya mutfağının bazı öğelerini menümüze eklemek zorundaydık. Bunu yaparken Türk mutfağıyla en uyumlu olacak tatları menüye eklemeyi tercih ettik. Küçük bir sushi menümüz var. Yanı sıra Türkiye’de kabul görmüş mozzarella, stracciatella di bufala ve burrata gibi bazı ürünler mutfağımızda kullanılıyor” diyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın