Türkiye’de perakende alanında faaliyet gösteren ve sektördeki etki alanıyla adından söz ettiren Metro Türkiye, güvenli gıdaya erişimi kolaylaştırmayı hedef aldığı ‘Tabağında Ne Var?’ projesiyle ön plana çıkıyor. Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, gıda ürünlerinin hikâyesinin şeffaflıkla tüketiciye sunulduğu projenin detaylarını bizlerle paylaşıyor.
‘Türkiye’ye yatırım yapan ilk uluslararası perakendeci’ unvanına sahip perakende şirketi olan ve Türkiye’de HoReCa’nın bir numaralı iş ortağı olma hedefiyle çalışan Metro Türkiye, ilk kez 2014 yılında başlattığı izlenebilirlik uygulaması ‘Tabağında Ne Var?’ hareketiyle gıda güvenliği konusunu bir adım öne taşıyor. Küresel alandaki deneyimini ve bilgisini, sürdürülebilirliği de merkeze aldığı çalışmalarıyla birleştiren Metro Türkiye, gıdanın sürdürülebilirliğini ve güvenliğini sağlayabilmenin en temel yolunun izlenebilirlik uygulamalarından geçtiğine inanıyor. “İzlenebilirlik sistemleri, bir taraftan gıda güvenliği ve gıda kalitesinin korunması bakımından büyük önem taşıyor. Diğer taraftan da tedarik zincirinde paydaşların iş birliğini geliştiriyor; şeffaflık getiriyor. Tüketicilerin izlenebilirlik uygulamalarıyla ilgili daha fazla bilgi sahibi olduğu ve alışverişlerine dahil etmeye daha da istekli oldukları bir dönemdeyiz. Son zamanlarda sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme trendi nedeniyle organik seçenekler daha fazla gündeme gelmeye başladı. Tüketiciler artık daha sağlıklı besleniyor, organik ürünlere talep artıyor. Son üç ayda organik ürünlere olan talep yüzde 34, bitkisel bazlı vegan ürünlere olan talep ise geçen yıla kıyasla 3 kat oranında arttı. Dolayısıyla, artık tüketiciler satın aldıkları gıdanın üzerinde yer alan etiketteki bilgilerden çok daha fazlasını istiyor” diyen Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, Metro Türkiye’nin raflarındaki tarımsal ürünlerin ‘tarladan sofraya’ hikâyesini müşterileriyle paylaştıklarını ve 2014’te et ürünleriyle başlattıkları izlenebilirlik uygulamalarına, ‘Tabağında Ne Var?’ hareketi kapsamında bu yıl itibariyle meyve ve sebze ürünlerini de eklediklerini belirtiyor.
Metro Türkiye, ‘Tabağında Ne Var?’ hareketiyle gıdaya dair tüm bilgileri şeffaflıkla sunuyor
Günümüzde güvenli gıdaya erişim her zamankinden çok daha fazla önem kazanıyor. Metro Türkiye’nin gıda güvenliği için yaptığı ‘Tabağında Ne Var?’ hareketinin tüketiciye sunduğu katkıları Sinem Türüng şöyle anlatıyor: “Sıklıkla tükettiğimiz ve sağlığımız için önemli olan sebze ve meyvenin nasıl üretildiğini, hangi analizlerden geçtiğini ve tabağımıza nasıl geldiğini bilmemiz çok önemli. Tüketiciler artık yediği meyve sebzenin pestisit ya da kimyasal içerip içermediğini merak ediyor, güvenli yerlerde denetlenip denetlenmediğini, besin değerlerini, ona sağlayacağı faydayı merak ediyor. Meyve-sebzenin Coğrafi İşaretli bir ürün olup olmadığını, güvenilir organik sertifikasının olup olmadığını görmek istiyor. Ancak bugüne kadar böyle bilgilere etiketten ulaşmak mümkün değildi. Bu bilgiler artık sadece bir QR kod uzaklıkta. ‘Tabağında Ne Var?’ hareketimizle tüketicilere et, balık, bal ve meyve-sebze ürünlerimizin tüm hikâyesini şeffaflıkla sunuyoruz.”
QR kod ile ürünlerin tüm bilgilerine ulaşmak mümkün
Metro Türkiye raflarında satılan tüm meyve ve sebzelerin bilgilerine ulaşmak oldukça kolay. Tüketici akıllı telefonunun kamerasıyla ürünün üzerindeki QR Kodu okutuyor ve telefonda ürünün üretim bilgilerinin yer aldığı bilgileri içeren bir pencere sayesinde ‘Ürün Bilgileri’ ve ‘Ürün Güvenliği & Kalite Bilgileri’ başlıklı iki sekmeden detaylı bilgilere ulaşabiliyor. Türüng, ‘Ürün Bilgileri’ alanında ürün adı, çiftçi adı, hasat yeri, son tüketim tarihi, hatta paketleme tarihi gibi temel bilgiler yer alıyor. ‘Ürün Güvenliği & Kalite Bilgileri” sekmesine tıklandığında ise tüketiciler ürünler ilgili daha detaylı bilgilere ulaşabiliyor. Bu detaylı pencerede ise gıda güvenliği sertifikası, ürün analizi, organik ürün bilgisi, besin değeri, muhafaza koşulları, ambalaj bilgileri, kooperatif ürünü veya coğrafi işaretli ürün olup olmadığı ve hatta çalışma koşullarının yasalara uygunluğunu gösteren sosyal uygunluk durumu gibi birçok kriterdeki bilgilere ulaşılabiliyor. Türkiye’de bu bilgileri 15 ayrı başlık altında tüketicilerine sunan ilk şirket olmanın da gururunu yaşıyoruz. Üstelik bu uygulamamız Metro Türkiye’nin tüm mağazalarında kullanılabiliyor” sözlerini dile getiriyor.
QR kod sistemiyle yaklaşık 200 meyve sebze tedarikçisi ile 430 ürün çeşidi ve yaklaşık 8 bin Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng: “Tabağında Ne Var?’ hareketimizle tüketicilere ürünlerimizin tüm hikâyesini şeffaflıkla sunuyoruz” Türkiye’de perakende alanında faaliyet gösteren ve sektördeki etki alanıyla adından söz ettiren Metro Türkiye, güvenli gıdaya erişimi kolaylaştırmayı hedef aldığı ‘Tabağında Ne Var?’ projesiyle ön plana çıkıyor. Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, gıda ürünlerinin hikâyesinin şeffaflıkla tüketiciye sunulduğu projenin detaylarını bizlerle paylaşıyor. FİRMA 81 FİRMA 500 ürünün bilgilerini 15 farklı kriterde 360 derece şeffaflıkla müşterilerine sunduklarını söyleyen Türüng, “Örneğin Taşköprü sarımsağı üzerinde QR kodu akıllı telefonunuzun kamerasına okuttuğunuzda, ürünün kooperatif ürünü olduğunu, coğrafi işaretli bir ürün olduğunu, hangi tarlada kim tarafından yetiştirildiği gibi birçok bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Ya da Anamur muzu aldınız diyelim. Sistemimiz sayesinde bu ürünün Mersin Anamur merkez köylerde üretildiğini, hatta çiftçinin adını, yine Coğrafi İşaretli bir ürün ve Metro Türkiye’nin kendi markası olduğunu görebilirsiniz. Organik üstün sertifikasına tıklayarak daha da detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz” ifadelerini kullanıyor. Güvenli gıdaya ulaşmanın ve bilinçli beslenmenin ilk koşulunun tükettiğimiz gıdanın izini sürmekle başladığını ifade eden Sinem Türüng, “Tabağında Ne Var?” hareketiyle tüketicilere sadece izlenebilirlik çözümü sunmanın çok ötesine geçtiklerini ve ‘Gıdaların izini sür, bilgiyle beslen!’ diyerek tabaklarında ne olduğunu öğrenmelerine dikkat çektiklerini anlatıyor. Türüng, “Tüketicilere izlenebilirlik çözümleri sunarken aynı zamanda tüm gıda ürünlerinde aslında tabaklarında ne olduğunu takip etmeleri, tükettikleri ürünlerinin bilgiyle izini sürmelerinin ne denli önemli olduğu konusunda onları bilgilendirmeyi hedefliyoruz. Tüketicilerin gıda alışverişine çıkmadan önce ya da bir restorana gittiklerinde “Tabağımda ne var?” sorusunu sormaya başlamaları gerektiğine inanıyoruz. Yedikleri gıdaların izini sürerek güvenli gıdaya ulaşabileceklerini anlatıyoruz” diyor.
“Yıl sonuna kadar tüm kategorilerimizde vegan ürünler bulundurmayı hedefliyoruz”
“2021 yılı gündemimizde tüm faaliyetlerimizi teknolojinin gücünden yararlanarak, değişen dünyayı ve tüketici beklentilerini anlayıp, geleceği öngörerek ilerlemek var. Covid-19 ile dijital dönüşümün ne kadar kritik olduğuna hep birlikte tanıklık ettik. Müşteriler pandemi sürecinde hızlı, temassız bir alışveriş deneyimi peşindeler. Bu nedenle, dijital deneyimin tasarlanması kadar fiziksel deneyimin dijital öğelerle desteklenmesi de bizim odak noktalarımızdan biri olmaya devam edecek” ifadelerini kullanan Türüng, Metro Türkiye’nin gelecekteki hedefleri hakkında şu sözleri söylüyor: “Pandemiden önce pilot olarak denediğimiz Metro Fast adlı çözümümüzü 100 milyon TL’den fazla yatırım kararıyla hayata geçirdik. Hedefimiz bu yıl itibariyle tüm mağazalarımızda bu çözümü hayata geçirmek. İkinci başlık ise sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim. Pandemi nedeniyle tüketicilerin beslenme alışkanlıkları değişiyor, özellikle son dönemde sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme trendi nedeniyle organik seçenekler daha fazla gündeme gelmeye başladı. Biz de alternatif beslenme tarzlarına yönelik tüm ihtiyaçları karşılamaya önem veriyoruz. Vegan ürünler konusunda müşterilerimizin ürün tercihlerini değerlendirerek bu ürünlerimizin sayısını artırdık. Yıl sonuna kadar tüm kategorilerimizde vegan ürünler bulundurmayı hedefliyoruz. Organik ürünlere artan talebi de göz önünde bulundurarak bu alanda da ürün çeşitliliğimizi artırma çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
