Urla Vino Locale, 2018 yılında Urla Bağ Yolu’nun ortasında yer alan Kuşcular Köyü’nde kapılarını açıyor. Yörenin doğasına zarar vermeme duyarlılığı ile hareket ederek, ilk günkü heyecanıyla misafirlerini ağırlayan restoranı ve İstanbul’dan Urla’ya uzanan bir hayalin gerçeğe dönüşme hikâyesini Urla Vino Locale Kurucusu ve Şefi Ozan Kumbasar’dan dinledik.
İstanbul’da yaşayan iki beyaz yakalının; trafikten, kurumsal dünyanın gergin ve stresli halinden, şehir hayatından kaçışıyla başlıyor Urla Vino Locale’nin hikâyesi. Bu kaçısın özetle; sadeliğe, Ege’nin samimiyetine, doğaya, doğala sığınma ihtiyacı olduğunu dile getiren Ozan Kumbasar, “Eşim Seray ile İzmir’i her ziyarete geldiğimizde; Urla, Karaburun, Çeşme’nin yer aldığı bu yarımada bizi büyülüyordu” diyor.
“Bölgenin doğası, ürünlerin tazeliği bir şef için paha biçilmez bir şans”
Bilgi Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve İşletme mezunu olan Ozan Kumbasar’ın çocukluğundan bu yana hayali; tutkusu olan yemek yapma işini sürdürebilmek ve bir restoran hayata geçirmek. Başarılı girişimci üniversitede okurken eş zamanlı Taksim Hyatt Regency Oteli’nde ve sonrasında ağırlıklı İtalyan olmak üzere; tecrübe kazanmak amacıyla birkaç restoranda daha çalışıyor. Kumbasar tutkusunun peşini bırakmadığı ve merak uyandıran hikâyesini şu sözlerle aktarıyor: “Bölgenin doğası, ürünlerin tazeliği ve çeşitliliği, bir şef için paha biçilmez bir şans ve mutfakta güzel tabaklar yaratabilmek için en kıymetli unsur. Bölgeyi 6 ay boyunca gezdikten sonra, kalbimizi Urla’ya kaptırdığımızı anladık ve arsamızı alarak Urla Vino Locale’in ilk adımını attık. Şimdi geriye dönüp baktığımızda iyi ki de bu cesareti göstermişiz ve bu toprakların tarihine, kendine özgü mimarisine uygun olarak sıfırdan inşa ettiğimiz taş binası ve bahçesiyle Urla bağ rotasının 30 kişilik ilk şef restoranını açmışız diyoruz.”
“Denizin ve toprağın bizlere sunduğu nimetlerden farklı tatlar yaratıyoruz”
Başarılı şef Urla Vino Locale’nin mutfak konseptini Ege’nin toprağından ve bereketinden beslenen bir Akdeniz mutfağı olarak tanımlıyor. Mevsim ürünlerine göre her ay menünün değiştiğini söyleyen Ozan Kumbasar, “Urla Vino Locale’de bölge şaraplarının yer aldığı, Urla sakız enginarı, mavi kuyruk karides, urla kınalı bamya gibi içeriğinde lokal lezzetler barındıran bir mutfak sunuyoruz. İnşaası sırasında kendi ellerimle yaptığım bir taş fırınım da var. Ağırlıklı olarak fırında; meşe odununda uzun saat pişen etler, deniz mahsulleri ve sebzelerin yer aldığı bir konsept sunuyoruz. Biz eşimle, Ege’nin kültürünü ve özellikle yarımadanın lezzetlerini misafirlerimizle buluşturabilmekten büyük mutluluk duyuyoruz.
Öte yandan yazın başlangıcından beri; barbundan adabeyine, fenerden mavi kuyruk karidesine birçok deniz mahsulü ile enginardan tilkişene, kınalı bamyadan bardacığa, denizin ve toprağın bizlere sunduğu nimetlerden farklı tatlar yaratmaya çalıştık” ifadelerini kullanıyor.
“Nihai hedefimiz istikrarlı ve daimi olmak”
Urla Vino Locale, 30 kişilik kapasiteyle hizmet veriyor. Konuklara her daim aynı konforu
sunabilmek ve aynı ambiyansı yaşatabilmek adına bölgede 15 yaş kuralı koyan ilk restoran olduklarını dile getiren Kumbasar son olarak, “Dinamik bir mutfağımız var; sürekli deneme, yeni reçeteler, farklı teknikler peşindeyiz. Bizi temelde diğer restoranlardan ayıran en önemli özelliklerden birinin bu olduğunu düşünüyorum. 2 buçuk senede geldiğimiz noktadan gayet memnunuz. Gastronomi tutkunları her yeni açılan restorana gidip, en az bir kez şans verirler. Önemli olan onların sürekli restoranınızı ziyaret etmesini sağlayabilmek. Her ay, her hafta gelen çok misafirimiz var. Nihai hedefimiz istikrarlı ve daimi olmak” diyor.
