Çekirdekten müşteriye: Coffee Collective

Dünyanın neresinde olursanız olun sığınabileceğiniz tanıdık ritüeller vardır. Bunlardan biri şüphesiz kahve kültürü. Çekirdeklerin yetiştirilmesinden öğütülüşüne, hazırlanma tekniğinden özel bardağına kadar değişkenlik gösterebilir, şekilden şekle girebilir. Fakat kahve meraklılarını ve yalnızca sıcak bir atmosferde kaliteli bir kahve içmek isteyenleri ortak bir noktada buluşturan üçüncü dalga kahvecileri ise son yıllarda neredeyse her köşe başında görmek mümkün. Üçüncü dalga kahvecilerin Danimarka’daki rakipsiz adresi Coffee Collective ise yalnızca kahve üzerine çalışmıyor, isminin hakkını vererek adeta bir kahve kolektifi oluşturuyor.

Kendisini “Dünyanın dört bir yanındaki çiftçilerin yaşam koşullarını iyileştirecek şekilde olağanüstü kahve deneyimlerini keşfediyoruz” sözleriyle tanıtan Coffee Collective, 2007 yılında Kopenhag merkezli olarak kuruldu. Coffee Collective’in kurucuları ise World Barista Championship ve World Cup Tasting Championship dahil olmak üzere birçok prestijli yarışmada kazandıkları altın madalyaları ile sektörde fark yaratan Peter N. Dupont, Klaus Thomsen ve Casper Engel Rasmussen. Dupont Coffee Collective’in CEO’luğunu üstlenirken Thomsen pazarlama ve kaliteyle ilgileniyor. Rasmussen ise roasterylerin yöneticiliğini yapıyor. 2008 yılından beri kahve tarımı ile uğraşan çiftçiler ile doğrudan çalışan Coffee Collective, geçen zamana ve önüne geçilemeyen büyüme hızına rağmen bu ilkesinden hiç vazgeçmiyor.

Yalnızca temiz ve etik olarak kahve üreten çiftlikleri ile çalışan Coffee Collective’de kahve çekirdekleri üretici ortaklarından alınıyor ve günlük olarak kavruluyor. Daha sonra çekirdek halinde veya öğütülmüş olarak kendi kahvecilerine, tedarik sağladıkları cafe’lere, abone müşterilerine ve online mağazalarından satın alan müşterilere gönderiliyor. Bütün kahve çekirdekleri, kahvenin özündeki aromaları en doğal şekilde dışarı çıkartacak şekilde işlem görüyor ve en detaylı kalite kontrol değerlendirmelerinden geçmeden roastery’den ayrılmıyor. Toplanmasından satışına kadar her aşamasında etik ve sürdürülebilir yöntemler kullanıldığından emin olmayı temel marka değerlerinden biri hale getiren Coffee Collective, anlaşmalı olduğu kahve üreticilerinin hak ettiği değeri gördüğünden ve emeğinin karşılığını aldığından emin olarak uluslararası bir kahve kolektifi oluşturuyor. Satın alınan her ürünün yolculuğunu Transparency Table adını verdikleri şeffaflık ilkesi ile oluşturulan detaylı bir tablo ile takip etmek mümkün. Şirket olarak sürdürülebilirlik uğruna yaptıkları bütün çalışmaları da her yılın sonunda bir rapor ile derleyip yayınlıyorlar.

Kopenhag’da Coffee Collective’in kendi bünyesinde işlettiği 6 kahvecisi bulunuyor. Ayrıca Danimarka da dahil olmak üzere 15 farklı ülkede yaklaşık 70 cafe ve restorana kahve tedariki sağlıyor. Online satış mağazası ile iyi kahveyi ve kaliteli kahve demleme araçlarını dünyanın her yerindeki sevenleriyle buluşturan Coffee Collective, her geçen gün kahve endüstrisinde fark yaratmaya devam ediyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın