Od Urla fine dining konseptini, özgün reçetelerle hazırladığı tatlılarına taşıyor

Od Urla tarladan sofraya deneyimini incelikle yaşatan bir restoran. Bölgeye duyduğu saygı ve beslediği merak, bütün bu konseptin özünü oluşturuyor. Yani Ege’nin topraklarında yetişen sebze meyveler de, denizinden çıkan ahtapot, çeşit çeşit balık, kalamar, mavi kuyruk karides de, kendi tarlasından mahsullerle birleşerek sene içinde Od menülerinde tadına bakabileceğiniz lezzetlere dönüşüyor. Biz de bu lezzetlerin mimarı Osman Sezener’den fine dining tatlılarını dinledik.

Od Urla menüleri her ay değişiyor, dolayısıyla her aya özgü 3 tatlı da menüde yerini alıyor. Tarladan sofraya konsepti içinde, mevsiminde olan ürünleri kullanan marka, bir senede 36 farklı tatlı ortaya çıkarıyor. Her bir tatlının, mevsiminde mahsullerin ön planda olduğu özgün reçetelerle hazırlandığına dikkat çeken Osman Sezener, “Bademin mevsimi geldiğinde, bademli bir tatlıyı menümüzde görebiliyor veya incir zamanı, incirli bir tarifimizin tadına bakabiliyorsunuz. Temelde menüye giren her 3 tatlıdan biri çikolata bazlı, biri meyve bazlı, diğeri ise klasik Türk tatlılarının modern yorumlanmış bir sunumu oluyor” ifadelerini kullanıyor.

“Ailemden, köklerimden yola çıkarak ilerlemenin doğru olacağını düşündüm”

Öğrenimi sonrası Amerika, İtalya ve İstanbul’da önemli mutfaklarda çalışma şansı elde eden Sezener, “Bu işi yapmak istiyorsam, sadece mutfakta öğrendiklerimle sınırlı kalmamam gerektiğini biliyordum. Dolayısıyla ailemden, köklerimden, yaşadığım coğrafyadan yola çıkarak; onları özümsediğimde bana ve mutfak anlayışıma neler katabileceğini görerek ilerlemenin doğru olacağını düşündüm. İzmir’e döndüğümde aileme ait Ristorante Pizzeria Venedik’i yenilikler eşliğinde geliştirmeye başladım. Bu süreçte de kendi vizyonumu ifade edebileceğim bir yeri hayata geçirme fikri artık iyice şekillendi ve 2018’in son aylarında, Urla’daki zeytinlik arazimizin içine konumlandırılmış Od Urla’nın kapılarını açtık” diyor.

“Tatlının her anlamda etkileyici olması gerektiğini düşünüyorum”

Od Urla’da misafirler genelde, o dönem menüde olan tüm tatlılardan sipariş edip, paylaşarak deneyimlemek ve bu sayede her biriyle ilgili fikir edinmek istiyor. Şimdiye dek markanın en çok sevilen aykırı tatlısı ise “közlenmiş biberli sorbet” oluyor. Sadece tatlılarda değil, menüdeki tüm yemeklerde mevsimselliğe, doğallığa ve yaratıcılığa dikkat ettiklerinin altını çizen başarılı şef, “Alışıldık lezzetleri dahi beklenmedik formlarda sunmak bizim için oldukça önemli. Tatlı, her daim yemeğin sonunda deneyimlenen bir ürün olduğu için, her anlamda etkileyici olması gerektiğini düşünüyorum” açıklamalarında bulunuyor.

“Açılışını ertelediğimiz MA Urla’yı açacağız”

Od Urla’nın Urla Bağ Yolu’na da ait, Türkiye’nin 7 bölgesi ve 14 farklı ülkeden seçtiği şarapları reçetelerine eşlik ediyor. Tüm bunları ise 17 dönüm zeytinlik arazisinin içinde sunuyor. Zeytin ağaçlarının huzuru ise tarif edilemez. Aynı zamanda iç mekânında da, bu şeffaflığı vurgulayan konseptimizi tamamlayan bir chef’s table’ı bulunuyor. Bundan sonraki hedef ve projelerinden söz eden Osman Sezener sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Eski seyrimize geri dönmeye başladıktan kısa bir süre sonra, yaşadığımız süreç dolayısı ile açılışını ertelediğimiz MA Urla’yı açacağız. Od Urla ile aynı arazi içinde konumlanmış fakat farklı bir konseptte olacak. Sadece yaz sezonu boyunca açık olacak MA’nın mutfağında ağırlıklı olarak taze deniz ürünlerinden oluşan bir menü bekliyor misafirleri. Çok yakında ise Bodrum Edition Otel’in içerisinde Ege ve Anadolu mahsullerini, modern dokunuşlarla sunduğumuz yeni restoranımız ‘Kitchen’ kapılarını açacak.”

Sosyal Medya'da Paylaşın