D Maris Bay Datça Peninsula, Ege ve Akdeniz’in buluştuğu Datça Yarımadası’nda doğayla bütünleşmiş saklı bir cennet. Unutulmaz bir tatil için; eşsiz kum plajları, eğlenceli açık hava aktiviteleri ve olağanüstü yeme-içme seçenekleriyle, etkileyici bir konsepte ev sahipliği yapıyor. Biz de sezona damgasını vuran D Maris Bay Datça Peninsula’nın Genel Müdürü Cenk Türkmenoğlu ile bir araya geldik.
D Maris Bay Datça Peninsula, yiyecek, içecek ve eğlence üzerine kurulu, üst segment bir konaklama tesisi. Dünyaca ünlü markaları bünyesinde barındıran otel, misafirlerini ayrıcalıklı bir tatil anlayışı ile ağırlıyor. Misafirleri öncelikle fazla seçenekle karşıladıklarını ifade eden Cenk Türkmenoğlu, “Yeme-içmede, eğlencede, plajlarda ve oda kategorilerimizde misafirlerimize birçok seçenek sunuyoruz. En büyük farklarımızdan biri de bu. Ve dünyaca ünlü birçok markaya ev sahipliği yapıyoruz” diyor.
“Hem otelde hem de yatlarında konaklayan misafirlerimiz var”
D Maris Bay Datça Peninsula’daki La Guérite misafirlerine Akdeniz mutfağı sunuyor. Markanın head chef’inin de Yunanlı olduğunu söyleyen Türkmenoğlu dolayısıyla Yunanistan’dan da esintiler olduğunu vurguluyor. Zeytinyağlılar, karidesler, deniz ürünleri ve çok daha fazlası otelin gastronomik deneyimini ön plana çıkarıyor. Hem otelde hem de teknelerinde konaklayan misafirlerimiz var. Dolayısıyla bu konseptleri oluştururken hepsine hizmet sunmayı ve tercih edilir olmayı hedefledik. Ve öyle yemekler yapalım ki insanlar tekneden çıkıp bizde yemek yesin ve yediğinden zevk alsın istedik. La Guérite’i biraz da bunun için açtık” ifadelerini kullanıyor.
Nusret, Zuma ve daha fazlası D Maris Bay, Datça Peninsula’da
Başarılı isim, birçok ülkede ve şehirde yer alan Rainer Becker’in ödüllü Modern Japon Mutfağı konsepti Zuma’nın bir otel konsepti içerisinde sadece D Maris Bay Datça Peninsula’da yer aldığının altını çiziyor. Keza Nusr-et’in de aynı özelliğe sahip olduğunu ve bir otel konsepti içerisinde sadece D Maris Bay’de yer aldığını vurgulayarak, “Yunan adası Simi’nin deniz kenarındaki popüler tavernalarından ilham alan Manos’un bu yıl üçüncü senesi. Tekne misafirlerimizin de büyük keyif aldıkları tam bir Yunan tavernası. Manos’ta önceliklerden bir tanesi yemek ve bunu destekleyen ise eğlence. Rakı balığın en iyi adreslerinden biri Manos diyebilirim. Güçlü tedarikçilerimiz var ve dünya standartlarında deniz ürünlerini getiriyoruz” açıklamalarında bulunuyor.
“Maris Kitchen’da daha çok Türk lezzetlerini ön planda çıkardık”
D Maris Bay Datça Peninsula’yı genel olarak yüzde 30 yerli, yüzde 70 yabancı misafirin doldurduğunu söylüyor Cenk Türkmenoğlu. Bu yıl yerli misafir oranlarının yüzde 45’lere dayandığını ifade ederek, “Kendi restoranımız Maris Kitchen’da daha çok Türk lezzetlerini ön planda çıkardık. Lezzetlerin yüzde 70’ini Türk lezzetleri oluşturuyor. Rahat bir konseptte yemek yemek isteyen misafirlerimiz için bir opsiyon sunuyoruz. Şefimiz Deniz Katrancı bu konuda çok iyi. Bu yıla uygun en iyi lezzetleri, en doğru ürünlerle buluşturdu” diyor.
“Kapılarını erken açan otellerden biriyiz”
D Maris Bay Datça Peninsula’da aynı zamanda yat servisi departmanı da bulunuyor ve her türlü talebe cevap veriyor. Doğru reçeteler ve doğru lezzetlerle ilerlediklerini dile getiren Türkmenoğlu sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Zor bir süreç atlattık fakat yazın gelmesiyle bir motivasyon ve enerji de geldi. Biz 1 Haziran’da gerekli önlemleri alarak otelimizi açtık. Kapılarını erken açan otellerden biriyiz. Rezervasyonlar, dönüşler oldukça iyi. Sezon geç başladı ama geç biter diye umuyoruz.”