Banu Özden’in Kaleminden: Yenilebilir Böcekler Dünyayı Kurtarabilir mi?

Coğrafya gıda seçimlerimizi şekillendirmede çok büyük rol oynamaktadır. Dünyanın dört bir yanında bulunan verimli topraklar, su kaynakları, farklı iklim koşulları bir bölgede yetiştirilebilecek gıda ürünlerinin çeşitliliğini büyük ölçüde etkiler ve o bölgenin mutfak kültürünün oluşmasına önemli bir katkı sağlar. Başka bir deyişle coğrafyayı; bizi belirli doğal malzemelere ve pişirme tekniklerine yönlendiren güçlü bir kuvvet olarak düşünebiliriz. Ancak günümüzde değişen coğrafi koşullar; başta küresel ısınma, su kaynaklarının azalması olmak üzere ve dünya nüfusunun hızla artması gelecekte insanların besin maddelerine ulaşma konusunda güçlük çekeceğine işaret etmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından 2013 yılında yayınlanan bir rapora göre 2050 yılına gelindiğinde ciddi derecelerde gıda kıtlığının beklenmesi ve besi hayvancılığının çevreye olan olumsuz etkilerinin artması insanlık için pek de iç açıcı olmayan bir tablo çizmektedir.

Bilim insanları bu öngörüden kaynaklı alternatif besin maddeleri bulmak ve yeni politikalar oluşturmak amacıyla araştırmalar yapmışlardır. Yapılan araştırmalar sonucunda ulaşılan alternatif besin kaynaklarından en öne çıkanı ise yenilebilir böceklerdir. Hayvansal protein kaynaklarının geleneksel üretim teknikleri, çevreye önemli ölçüde zarar vermekle birlikte ekilebilir alanların azalmasına, sulak alanların çölleşmesine de sebep olmaktadır. Çiftlik ve kümes hayvanları ile kıyaslama yapıldığında çevreye sağladığı olumlu katkılar anlamında böceklerin tüketilmesi, sürdürülebilir beslenme için eşsiz bir alternatif gıda olarak ortaya konulmuştur. Böceklerin gıda olarak kullanılması ve popülerlik kazanması gündeme yeni geliyor olsa da aslında bu durum yüzyıllardır devam etmektedir. Asya, Afrika ve Güney Amerika’daki bazı ülkelerde çekirge, karınca ve cırcır böcekleri gibi 200’ün üzerinde böcek çeşidi eski zamanlardan bu yana tüketilmektedir. Her ne kadar yenilebilir böceklerin tüketimi hâlâ birçok insan için alışılmadık bir kavram olsa da dünya genelinde yenilebilir böceklerin popülaritesi artmakta olup, sağlıklı ve sürdürülebilir gıda kaynağı olarak gelecekte daha da önem kazanması beklenmektedir. Yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı yenilebilir böcekler ilgi odağı haline gelmekte ve gıda üretiminde protein açısından zengin yiyecekler sağlamanın bir alternatifi olarak görülmektedir.

‘Peki neden böcekler?’ diye sorabilirsiniz… Bazı böcekler, insanlar için temel bir besin olan protein açısından zenginken, bazıları da mineral ve vitaminler açısından zengindir. Yenilebilir böceklerin besin değerleri, böceğin gelişim evresine, yaşadığı çevreye ve beslenmesine bağlı olarak farklılık göstermekle beraber, yapılan araştırmalar doğrultusunda ham protein açısından da oldukça zengin olduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca araştırmalar, yenilebilir böceklerin birçok türdeki amino asit çeşitliliği ile çocuk beslenmesi de dâhil olmak üzere ideal bir beslenmeye katkıda bulunabilecek düzeyde olduğunu göstermektedir. Sayısal olarak belirtmek gerekirse; yenilebilir böceklerin 100 gramındaki protein oranı %7 ile %48 arasında değişmektedir. İnsanların tüketimine sunulmadan önce kanatlar ve bacaklarındaki karbonhidratlarca zengin dış iskeletlerinden arındırılmaları ise protein ve yağ yüzdesinin artışına neden olmaktadır. 

Bütün bu bilgiler ışığında yenilebilir böcekler günümüzde hızla dünya gastronomi sahnesinde de yerini alıyor. ‘Supergıda’ olarak ilgileri üzerine toplayan yenilebilir böcekler, Amerika Birleşik Devletleri’nde yemek davetlerinin baştacı olarak sunulurken, Fransa’da ise tatlılarda kullanılmakta. Kültürünün bir parçası olarak halihazırda böcek tüketen bir ülke olan Meksika’da ise bazı Michelin yıldızlı restoranların sundukları tadım menülerinin içeriğinde de çeşitli böceklere yer verilmekte. Son yıllarda Japonya’da da popüleritesi artan yenilebilir böcekler, bazı spor salonlarının bünyelerindeki kafelerde, protein ağırlıklı beslenen sporcular için menüde çeşitli yemeklerin içerisinde kullanılmakta. Ayrıca böcek yeme kültürüne aşina olmayan çeşitli Avrupa ülkelerinde bulunan üst düzey restoranlarda hem çevresel bilinci desteklemek hem de besin değerlerinden faydalanmak için yenilebilir böceklerin artık daha sık bir biçimde kullanıldığını da görebilmekteyiz.

Bütün bu açıklamalar, çalışmalar ve çabalara rağmen, sonuç olarak halen dünya nüfusunun büyük bir kısmının henüz alışamadığı yenilebilir böcekler fikri ilerde karşılaşacağımız gıda kıtlığı sorununu çözmemize yardımcı olabilecek mi bunu hep birlikte göreceğiz.

Sosyal Medya'da Paylaşın