Uzun yıllar medya ve iletişim tarafında, restoranlar, oteller ve yeme-içme sektöründeki çeşitli markalarla çalışan Yılmaz, 2019 yılından bu yana kariyerine mutfakta devam ediyor. Türkiye’nin ve dünyanın en lüks Türk lokumları ve tatlıları markası olmayı hedefleyen KAIMAKK ‘ın tatlı mutfağının başında Şef Özge Kırkpınar Yılmaz bulunuyor. Yeni sayımızda, markanın Head (Pastry) Chef’i Özge Kırkpınar Yılmaz ile patisserie alanındaki yolculuğunu ve KAIMAKK’ın hikâyesini konuşuyoruz.
Yeme-içme dünyası ile yıllar önce “Mutfak Rehberi” dergisinde muhabirlik ve editörlük yaparken tanışan Şef Özge Kırkpınar Yılmaz, son bir senedir TERHA bünyesinde bulunan KAIMAKK markasında görev alıyor. Yılmaz hikâyesini şöyle anlatıyor; “İşin mutfağına geçmeden önce, 13 yıl boyunca yiyecek-içecek işletmeleri, oteller, restoranlar, kıymetli şefler ile projeler yürüttüm ve farklı sektörden yerli-yabancı pek çok marka için danışmanlık yaptım. Çocukluğumdan başlayarak, yıllarca hobim olduğunu sandığım mutfağı işe çevirmek istediğimi fark ettiğimde ise profesyonel eğitim almam gerektiğine karar verdim.” Böylece Özge Şef, Mutfak Sanatları Akademisi’nde aldığı Profesyonel Pasta ve Ekmekçilik eğitimi ve uzmanlık eğitimlerini tamamladıktan sonra meslek hayatını tamamen başka bir yöne çeviriyor.
Çalıştığı işler, kurduğu marka ile mutfak tarafında yaptığı işlerle sektördeki yolculuğuna devam ederken, yolu TERHA ve KAIMAKK ile kesişen Yılmaz, markayı anlatırken şu ifadeleri kullanıyor; “Zengin ikram ve sunum kültürümüzün, lezzetlerimizin dünyaya tüm zarafeti ile tanıtılması hedefine sahip KAIMAKK, profesyonel olarak bu işi yapan herkes için çok keyifli bir proje.”
Türkiye ve eski İstanbul’un zengin yeme – içme mirasının, mutfağının, gelenek ve göreneklerinin buluştuğu nokta: KAIMAKK
Türk tatlılarını ve lokumlarını modern yorumlarla sunan markanın bir parçası olma fikrinin kendisini heyecanlandırdığını söyleyen Özge Şef, bu hikâyenin TERHA Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Talha Kaya’nın lüks bir Türk markası yaratma vizyonu ile ortaya çıktığını anlatıyor. “Marka konseptinin ise uzun süren detaylı çalışmalar sonrasında global marka danışmanı olan Lian Beraha’nın da destekleri ile oluşturulduğundan bahsediyor. Beraha ise KAIMAKK markasının doğuş hikâyesini ve isminin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor; KAIMAKK markası ve konsepti, eski İstanbul’un izlerini, zengin kültürümüzü, gelenek, göreneklerimizi ve yüzyıllık tariflerin modern yorumları ile Batı’daki sofra sanatının en zarif halinin tek bir markada birleşmesi ile ortaya çıktı.
KAIMAKK’ın birbirinden lezzetli modern tatlıları
KAIMAKK ürünlerinin havalimanında bulunan üretim mutfağında hazırlandığını anlatan markanın Head Pastry Şefi Özge Kırpınar Yılmaz, “Fransız pastacılığı ile Türk mutfağına ait lezzetleri KAIMAKK yorumu ile reçetelendiriyoruz. Tüm ürünlerimiz el yapımı, koruyucu ve katkı maddesi kullanılmadan, en doğal, en taze ve lezzetli hali ile hazırlanıp sunuluyor. Menümüzde Paris Brest de var sütlaç da… İki tarafın kombinasyonu olan ve tarihi Osmanlı’ya uzanan Bursa yöresine ait süt helva tatlısını Fransız tart hamuru ile birleştirerek yorumladığımız Sütkeri Tart da” diyerek KAIMAKK’ın lezzetlerine değiniyor. Hemen bunun arkasından misafirlerin rağbet gösterdiği lezzetlere değiniyor; “Şefin imza tatlısı olan Modern Revani haricinde Paris Brest, Sütlaç, lokumlar, baklavalar, özel yapım fransız çikolataları, kumda kahve ve dondurma en çok talep gören ve iddialı olduğumuz ürünler arasında yer alıyor. Yabancı misafirlerimiz Antep fıstıklı ve güllü tatlıları merak edip denemek istiyor.”
Ayrıca yeni menü hazırlığında olduklarını söyleyen Özge Şef, menüyü dönemsel olarak değiştirdiklerini, yeni menüye çeşitli tatlılar ve bir şef tabağı daha koymayı planladıklarını belirtiyor; “Antep fıstığı ve pişmaniye dokunuşları ile yeni tatlının da oldukça ilgi göreceğini düşünüyoruz.”
Gelecek planları
İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde misafirlerini ağırlayan KAIMAKK markasının ileriye dönük planlarını da Özge Şef’e soruyoruz ve hem yatırımcı hem de TERHA Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Talha Kaya’nın yiyecek-içecek dünyasına kalıcı izler bırakacak yeni projelere imza atacağını söylüyor ve ekliyor: “Yakın zamanda İstanbul içinde bir mekân yaratma hedefi var. Sonrasında ise bu hedefi Dubai ve Londra takip edecek.”
