Kahve Severler İçin Bir Cazibe Merkezi: Espressolab Roastery

Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezi olan Espressolab Roastery, 2022 yılında Merter’de açıldı. Kahve severleri kahvenin büyülü dünyasının derinliklerine çeken bu mekânda deneyimlenen çalışmaları, Espressolab’in yaz lezzetlerini, hedeflerini ve sürdürülebilirlik çalışmalarını markanın Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli ile konuştuk.

Espressolab, Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezini kahve severlerin hizmetine 2022 yılında Merter’de sundu: Espressolab Roastery. Kahve severleri büyüleyen bu deneyim merkezi günde 11 bin misafir ağırlıyor. Kahve tutkunlarının uğrak mekânı olan Espressolab Roastery’de, gelen misafirler kahvenin çekirdekten fincana yolculuğuna şahit olabiliyor.

Espressolab Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli, Espressolab Roastery’deki deneyimleri şöyle anlatıyor: “Burası, ziyaretçilerine sadece üstün kalitede kahve sunmakla kalmıyor, aynı zamanda onları kahvenin kültürü ve tarihine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Deneyimli baristalarımız, kahve hazırlamanın çeşitli yöntemleri hakkında bilgiler sunarken, workshop seansları sayesinde misafirlerimiz farklı kahve çeşitlerinin tat profilini keşfetme fırsatı buluyorlar.” Bununla birlikte kahve severlere özel eğitimler ve atölye çalışmaları düzenlediklerini anlatan Kefeli, kendi kahvesini evinde hazırlamak isteyenler için buradaki etkinliklerin mükemmel bir fırsat olduğunu da sözlerine ekliyor.

Türkiye’nin açık mutfak konseptine sahip ilk coffee shop’u: Espressolab Roastery

Espressolab, Türkiye ve yurt dışında toplam 200’ü aşan bir şube sayısına sahip kahve zinciri markası. Ersin Bey’e bu Espressolab’lerle Espressolab Roastery arasında bir fark olup olmadığını sorduğumuzda şöyle yanıtlıyor: “Roastery mağazamız Espressolab mağazalarından farklı olarak ziyaretçilerimize özel bir yiyecek ürün yelpazesi sunuyordu ancak şimdi birçok mağazamızda aynı lezzetleri sunmaya özen gösteriyoruz. Roastery bizim için laboratuvar diyebiliriz” diyor ve Espressolab Roastery’nin sadece kahve çeşitliliğiyle değil, aynı zamanda mutfağıyla da yenilikçi bir yaklaşım sergilediklerini belirtiyor. Espressolab Roastery’nin Türkiye’de açık mutfak konseptine sahip ilk coffee shop olarak açıldığını da söyleyen Kefeli, birçok dünyaca ünlü şefleri de Merter’de ağırladıklarını söylüyor: “Portekiz’in meşhur tatlısı pastel de nata tatlısını Portekizli bir şef gelip bize öğretti. Süreç içerisinde İtalya, Japonya, Rusya, Danimarka ve Fransa’dan önemli şefleri Roastery’de ağırladık. Son olarak ise dünyaca ünlü pasta şefi Antonio Bachour ile bir iş birliği gerçekleştirdik ve Espressolab misafirlerine özel dört reçete çalıştı. Şu an en çok tercih edilen ürünlerin başında geliyor.”

Espressolab’in yaz menüsü serinletici ve hafif

Yaz sezonunda Espressolab’te ne gibi yiyecek ve içeceklerle karşılaşacağımızı soruyoruz Ersin Bey’e. İlkbahar-yaz sezonunun menüsünü yakında tanıtacaklarını söyleyen Kefeli hem yiyecek hem de içecek menüsünde mevsime uygun, ferahlatıcı ve hafif alternatifler sunacaklarını söylüyor: “Soğuk içecek seçeneklerimizi çeşitlendiriyoruz ve ‘Paragon Lime’ adını taşıyan enfes bir yeni içecek sunuyoruz” diyor. Bu içeceğin içinde meyve ve bitki esanslarının zenginliği ile hazırlanan ve Paragon (by Monin) karışımı ile sorbe dondurmanın eşsiz birleşiminden oluştuğunu anlatıyor. 

Yiyecek menüsünü de anlatan Ersin Bey, hafif ve besleyici seçeneklere öncelik verdiklerini ve yaz aylarına özgü taze sebzeler ve meyveler kullanarak, çeşitli beslenme tercihlerine uygun yiyecekler hazırladıklarını anlatırken, “Barlar, kurabiyeler, sandviçler ve yazın tatlı ihtiyacını karşılayacak, mevsim meyveleri ile hazırlanan hafif tatlılar ve sandviç çeşitleri misafirlerimizi bekliyor” diyor.

Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir tarım politikası

Espressolab markası, sürdürülebilir tarımı destekleyen bir kuruluş. Bununla birlikte Espressolab Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli’ye hem markanın sürdürülebilirlik çalışmalarını hem de sürdürülebilir tarımın ne olduğunu sorup öğrenmek istiyoruz.

Ersin Bey, sürdürülebilirlik konusunun faaliyetlerinin temelini oluşturduğunu söylerken, “Bu alandaki taahhüdümüz, kahve çekirdeklerinin seçiminden başlayıp, son tüketiciye ulaştırılana kadar olan tüm süreçlerde kendini gösteriyor. Sürdürülebilir kahve üretimi ve tarımını desteklemek adına bir dizi proje ve uygulama hayata geçiriyoruz” diyor. Bu çabaların çevresel etkilerini minimize etmek, çiftçilerin yaşam koşullarını iyileştirmek ve kahve endüstrisinde pozitif bir değişim yaratmak olarak kurgulandığını sözlerine ekliyor. 

“En önemli adımlarımızdan biri, kahve çekirdeklerimizi doğrudan çiftçilerden (direct trade) veya adil ticaret uygulamaları benimsemiş kooperatiflerden temin etmek. Bu yaklaşım, çiftçilere emeklerinin karşılığını adil bir şekilde ödememizi ve onların sürdürülebilir tarım yöntemleri uygulamasını teşvik etmemizi sağlıyor” diye konuşan Ersin Kefeli, aynı zamanda çiftçilerin eğitimi ve sosyal sorumluluk projelerine yatırım yaparak kahve topluluklarının gelişimine katkıda bulunduklarını da söylüyor.

Espressolab’in gelecek planları

İlerleyen dönemdeki Espressolab hedeflerini soruyoruz Ersin Bey’e. Özellikle Espressolab Roastery konseptini geliştirip geliştirmeyeceklerini öğrenmek istiyoruz. Kefeli, misafirlerden aldıkları geri dönüşlerle bu konsepti genişletme konusunda cesaretlendiklerini söylüyor ve ser verip sır vermeden yakında bir sürprizleri olacağına değiniyor: “Merter, Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezi oldu. Kim bilir, Asya’nın en büyük kahve deneyim merkezi de yakında geliyor olabilir.”

2024 yılının Espressolab için hem yurt içinde hem de yurt dışında büyüme ve gelişim odaklı bir sene olacağını söyleyen Kefeli, halihazırda markanın 11 ülkede 220 mağazaya ulaştığını söylüyor ve ekliyor: “Kosova, Lübnan, Libya, Kuveyt ve Bahreyn’de de sözleşmeler imzaladık. Yıl sonu hedefimiz 350 mağazaya ulaşmak.”

Retail tarafında da yurt içinde henüz varlık göstermedikleri şehirlerde yeni şubeler açma planı içinde olduklarını söyleyen Ersin Bey, “Özellikle kahve kültürünün hızlı büyüdüğü ve tüketiminin arttığı Asya ve Avrupa bölgelerindeki fırsatları değerlendirerek, Espressolab markasını uluslararası alanda daha görünür kılmak istiyoruz” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: “2025 yılına geldiğimizde, Espressolab olarak sadece daha fazla mağazaya sahip bir marka değil, aynı zamanda kahve endüstrisinde sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve toplumsal etki konularında lider bir kuruluş olmayı amaçlıyoruz. Bu yolculukta; misafirlerimiz, çalışanlarımız ve iş ortaklarımızla birlikte hareket ederek, herkes için değer yaratan sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek istiyoruz” diyerek sözlerini noktalıyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın