İstiklal’in Klasiklerinden Gezi İstanbul Kapandı!

İstanbul’un popüler turistik lokasyonlarından biri olan, İstiklal Caddesi’ni İstiklal Caddesi yapan simgelerden Gezi İstanbul kapılarını kapatma kararı aldı. 1987’den beri hizmet veren, kendi tatlılarını, çikolatalarını üreten Gezi İstanbul, kapanma kararını kendi sosyal medyasından duyurdu.

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin en çok turist çeken duraklarından biridir İstiklal Caddesi. Kültür yuvası olan Atatürk Kültür Merkezi’nin hemen yanında birçok sanatçının, entelektüel ismin buluşma yeri olan, kitapların yazıldığı mekan olan Gezi İstanbul, sosyal medya hesabından kapılarını kapattığını duyurdu.

Yapılan açıklama şöyle;

GEZİ İSTANBUL’A VEDA…

Gezi İstanbul 1987 yılında “Operanın Cafe’si” olarak Avusturalya / Fransa kültürüne ait Pasta, Çikolata ile Patisserie Gezi olarak açıldı.

Kısa zamanda, kuruluş amacı olan “Opera Cafe’si” oldu.

Sonra entelektüellerin buluşma, söyleşme mekanı daha sonralarında ise önünde ve yanında bulunan bahçesi ile “Kültürün, Müziğin, Sanatın Terası” oldu.

Nice müzisyenler, Balerinler, Baletler, Yazarlar, Çizerler bu mekanda ve terasta AKM’nin, Ağaçların gölgesinde Taksim Meydanına anlam kattı. 

Biz de 2001 yılında bayrağı Çağdaş ve Etik değerlere bağlı “Etik Kardeşler ’den” bu mekanı devraldık.

Depreme karşı güçlendirdik, büyüttük, geliştirdik. Pasta ve Çikolata kültürü yanında, Bakery ve Restoran fonksiyonlarını da ilave ettik.

İstedik ki hem sanatçılar, hem seyirciler ve hem de o zaman sayıları daha çok olan düşünür ve konuşur entelektüeller ile bu “Etiği” herkes konser öncesi ve sonrası, günün her saati bu mekanda buluşsun. Ve burada İstanbul’un entelektüel dünyaya olumlu katkıda bulunmalarını mekânsal faydamız olsun istedik…

Oldu da.

Ancak kısa süreli,

2009 yılında sırtımızı dayadığımız ruhumuzu besleyen AKM kapatıldı,

2013 yılında Gezi olayları yaşanıldı, Taksim iyice yalnızlaştı,

Hem mekan ve hem de marka bu dayanılması güç sürece direndi, kapanmadı .

Biz direndik. Finanse ettik Ümit ettik…

Taa ki 2020’ye kadar. 

AKM, yeniden inşaata edilmek üzere inşaata başladı, “SEVİNDİK”

Binamızın yıllar içerisinde eskimiş olması nedeniyle iyileştirmemiz istendi, hemen “İYİLEŞTİRDİK”

35 yıllık terasımızın küçülmesi istenildi, “KÜÇÜLTTÜK”

Taşı bu olsun dendi YAPTIK, tentesi şöyle olsun dendi “ALDIK”

“Neyse ki 8-10 masa ile kültürel terasımızdayız hala” derken “vazgeçtik kaldırın dendi” YARALANDIK

Ne oluyor derken yıllardır kullandığımız teras alanımıza ve yeşil alana derin betonlar dökülmeye başlandı.

Bunun bir “Sanat Eseri” adı altında, üstelik yarışma ile yapılmış bir heykel olduğunu öğrendik.

AKM’nin projesi sırasında yer aldığı dev alana yapılması unutulmuş ve üstelik bu dev alanda yer bulamayıp 35 yıldır kullandığımız kültür terasımızın yanındaki, İBB’ye ait bir kenara sıkıştırılmış “Yarı Mamulün” bir “Heykel” olduğunu öğrendik.

Tüm bu süreçte yaşadığımız hiçbir zorlukta yanımızda olmayan ve onlar için var olduğumuzu zannettiğimiz kitlemizin, bizi bizimle baş başa bıraktığını görünce ayrılma zamanımızın geldiğini anladık ve sonlardık…

GEZİ İSTANBUL

Sosyal Medya'da Paylaşın