İspanyol mutfağının benzersiz adreslerinden El Diablo, yalnızca yemekleriyle değil, tekniğiyle de tartışmasız dünyanın en özel restoranlarından biri. Çünkü burada yemekler, aktif bir volkandan çıkan ısı ile pişiriliyor. Sürdürülebilir restorancılığa dramatik bir yaklaşım getiren El Diablo restoran, muhteşem manzarası ve alışılmışın dışında mutfağı ile müşterilerine farklı bir deneyim sunuyor.
Aktif bir volkanın tepesine dokuz kat bazalt kaya döşenmesiyle temeli atılan El Diablo restoran, İspanyolca’da “şeytan” anlamına gelen isminin hakkını veriyor. En son 1824 yılında patlayan bir yanardağın üzerine inşa edilen restoran, İspanya’ya bağlı Kanarya Adaları’nın Lanzarote adasındaki Timanfaya Ulusal Parkı’nın içinde yer alıyor ve ziyaretçilerine panoramik bir manzara sunuyor.
“Ateş Dağları” da denilen ve yaklaşık 100 yanardağın olduğu bu bölgede, İspanyol sanatçı, mimar ve heykeltıraş César Manrique tarafından 1969 yılında kurulan El Diablo Restaurant’ın mutfağında, 260 derece ısıyla fokurdayan volkanın üzerine kurulmuş bir ızgara bulunuyor. Yapı olarak kuyuya benzeyen ızgaranın derinliklerinde ise etleri jeotermal ısı ile pişiren lavları görmek mümkün. Üstelik bu jeotermal enerji sayesinde restoran elektrik enerjisi de kullanmıyor. Tamamen volkanik enerji ile çalışan El Diablo Restaurant aynı zamanda dünyanın en sürdürülebilir mutfaklarından biri olma özelliğini de taşıyor.
El Diablo’nun ziyaretçileri açık mutfakta, ızgaranın yalnızca 10 metre altında fokurdayan lavdan aldığı ısı ile ızgarada pişen etleri görebiliyor. Yanardağın tepesindeki tamamen camlı yemek salonunda veya açık alanda İspanyol usulü barbekü menüsünün yanı sıra, başka hiçbir yerde rastlayamayacağınız muhteşem bir manzara ziyaretçilere eşlik ediyor.
Yemek ve seyahat tutkunlarını aynı çatı altında toplayan El Diablo Restaurant’ın imza yemekleri de tabii ki bu özel ızgarada pişirilen et ve taze deniz ürünlerinden oluşuyor. Fakat volkan ısısı ile pirişilen tavuk, sosis hatta patates bulmak mümkün. Yalnızca bu deneyimi yaşamış olmak için gidenlere muhteşem manzarası eşliğinde salata ve makarnalardan oluşan alternatif bir menü de sunan restoranın başarısı ise çevrelerindeki doğaya olan saygılarından geliyor.
İstanbul Boğazı'nın kıyısında, Tarihî Yarımada manzarasına hâkim benzersiz konumu ile The Peninsula Istanbul, aralık ayı boyunca misafirlerine yeni yıl ruhunu yaşatacak birbirinden etkileyici etkinliklere...