Elibelinde Tarım Kurucusu Aslı Aksoy: “Kuşkonmazın mucizevi faydalarına hayran oldum”

Ülkemizin güvenli gıdaya erişim ve sürdürülebilirlik konusunda daha da bilinçlendiği son dönemde, Türkiye’nin farklı bölgelerinde kendini bu işe adamış girişimci kadınlar hem gururlandırıyor hem de merak uyandırıyor. Bu isimlerden biri de Elibelinde Tarım markasıyla adından söz ettiren Aslı Aksoy. 

Kadının, doğurganlığın, verimliliğin ve bereketin sembolü olan Elibelinde markasını şu ifadelerle tanımlıyor Aslı Aksoy: “Geleneksel motiflerimizden biri olarak, kilim ve halılardan tanıyoruz onu. Kadın, toprak, doğurganlık ve bereketi ifade eden Elibelinde; aynı zamanda uğur, kısmet ve neşeyi, kendinden gayret alan kadını sembolize ediyor. Tarımsal üretimin aslında tüm kırsal hayatın kalbi olan çiftçi kadınları, toprağa olan tutkumuzu, yaptığımız işi, işimizi yaparken her sabah kalbimizden geçen dilekleri içeriyor.”

Kurumsal hayattan tarıma… 

Aksoy, ODTÜ İşletme Bölümü mezunu. Ardından Koç Üniversitesi’nde Executive MBA programını tamamlıyor. 13 yıl tekstil ve gıda sektörlerinde marka ve perakende yöneticiliği pozisyonlarında profesyonel olarak çalışan başarılı girişimci, kurumsal hayatının son 4 yılında ise doğal ve organik ürünler üreten bir firmanın Pazarlama Müdürlüğünü yapıyor. New York’ta katıldığı bir fuarda, kuşkonmazla tanışan Aslı Aksoy, “Ne yetiştirebilirim?” sorusuna adeta yanıt buluyor ve 2016’da yılında Muğla’nın Yeşilçam Köyü’ne yerleşiyor. Kuşkonmazın sağlığa faydaları saymakla bitmiyor. Yaşlanma karşıtı özelliğinden detoks etkisine kadar; A, B1, B2, B6 ve C vitaminleri açısından zengin sebze. Mısır ve Romalıların da müdavimi olduğu kuşkonmazın, 16. yy’dan itibaren Fransa ve İngiltere’de ünü artıyor, bugün ise en çok Almanlar tarafından tüketiliyor. Kültüre alınmış kuşkonmaz ülkemizde ilk kez Atatürk’ün isteği üzerine Yalova Devlet Çiftliği’nde yetiştiriliyor.

 

“Kuşkonmaza ve faydalarına hayran oldum”

Elibelinde Tarım, iklim ve toprağın sunduğu tüm olanakları avantaja çeviren Ege’de, kadın emekçilerle tamamen organik üretimin öncülerinden oluyor. Aslı Aksoy, “Kuşkonmazın mucizevi faydaları, ona hayran olmam için kuvvetli sebeplerdi” diyor ve şöyle devam ediyor: “Anavatanı bizim coğrafyamız olması; Ege’de yabani türlerinin tilkişen, dilkimen, acı ot, sarmaşık gibi isimlerle bilinmesine karşın genel olarak ülkemizde tüketiminin zayıf olması, buradaki potansiyeli fırsata çevirme inancımı kuvvetlendirdi. 2014’de önce 2,5 dönümde deneme üretimi yaptım. Sonuçlar başarılı olduktan sonra 2015’de 20 dönüm; ardından komşu tarlalarla birlikte bugün toplam 40 dönüm araziye ulaştım.” 

“Tüketicinin sağlıklı, güvenli gıdaya erişimini sağlamak en büyük hedefim” 

Aksoy, tarımın tüm insanlık için önemine vurgu yapıyor ve bu önemin pandemi döneminde daha da hissedilir bir hale geldiğinin altını çiziyor. Güvenli gıdaya erişim ve sürdürülebilirliğin çok önemli bir konu olduğunu ve bu kaygılarla organik üretime geçiş yaptıklarını dile getirerek, “Toprakla uğraşmak benim için gıda üretiminden daha da fazlası. Aslında bütünüyle bir hayat tarzı. Elibelinde ile kadın emeğini aktif üretime dahil ederek; planlı, hesaplanmış bir üretim modeli ile topraktan hâlâ ve her zaman para kazanılabildiğini gösterdim” diyor. 

“Kuşkonmaz ihracat potansiyeli çok yüksek bir ürün” 

Türkiye’de kullanımı giderek artan kuşkonmaza, yurtiçi pazarında talep, ülke genelindeki üretim artışı ile paralel olarak her sene yüzde 30- yüzde 35 dolaylarında büyüyor. Aslı Aksoy, kuşkonmazda dikim alanlarının henüz istenen yeterlilikte olmadığını belirterek sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Kuşkonmaz, aynı zamanda ihracat potansiyeli çok yüksek bir ürün. Bu nedenle bu sezon Antalya’da 200 dönüm daha Avrupa standartlarında beyaz ve yeşil kuşkonmaz üretimi için yeni yatırım yapıyoruz.” 

Sosyal Medya'da Paylaşın