Morini, gerçek New York deneyimini Zorlu Center’da yaşatıyor. Dünyaca ünlü iki Michelin yıldızlı şef Michael White ve üç Türk yatırımcı kadın Başak Soykan, Aslı Sayar ve Yaprak Baltacı tarafından hayata geçirilen marka; bir kokteyl keyfine, alış veriş aralarına ve günün her saatine eşsiz lezzetleri ile eşlik ediyor. New York ve İtalyan mutfağına odaklanan Morini’yi başarılı mutfak şefi Mihta Yıldırımtaş’tan dinledik.
Morini, Zorlu Center’da Beymen’in içerisinde konumlanıyor. Hem terası hem de iç dizaynı ile misafirlere keyifli anlar yaşatan marka, İstanbul’un en beğenilen mekânlarından biri oluyor. New York restoran konseptini İstanbul’da yaşatan Morini’de ünlü şef Michael White’ın imzası bulunuyor. Morini’nin konseptinden söz eden Mihta Yıldırımtaş, “Konseptimiz, Amerikan – İtalyan odaklı. Zaman geçtikçe menümüze kendi yerel lezzetlerimizden de eklemeler yapıyoruz. Yerel ürünlerimizle İtalyan ve Amerikan’ı harmanlıyoruz” diyor.
“11 yıldır hiç durmadan mutfaktayım”
Mihta Yıldırımtaş’ın mutfağa ilgisi çocuk yaşlarda başlıyor. Yeditepe Üniversitesi’nde, grafik tasarım bölümü okuyan başarılı şef aynı zamanda MSA’da eğitim alıyor. “11 yıldır hiç durmadan mutfaktayım” diyen Yıldırımtaş sözlerini şöyle sürdürüyor: “İlk olarak Doors Group’ta çalışmaya başladım ve dört yıl sürdü. Ardından üç yıl boyunca Swissotel’de çalıştım ve 6 yıldır da açılışından bu yana Morini’de devam ediyorum. Morini’de yarı ortağımız Amerikalı bir şirket ve diğer tarafımız ise Michelin yıldızlı Michael White. Bu sayede Türkiye’de birçok yabancı şefle çalışma fırsatım oldu.”
“Klasik ürünlere farklı dokunuşlar getiriyoruz”
Morini; iştah açıcı başlangıçları, el yapımı makarnaları ve imza ana yemekleri ile damaklarda lezzet şöleni yaşatıyor. Mutfak çalışmalarına da değindiğimiz sohbetimizde, “Ama en önemlisi makarnalarımız” diyor Yıldırımtaş. Öyle ki kurucularından Michelin yıldızlı şef Michael White aynı zamanda “Makarnalar Kralı” olarak anılıyor. İş böyle olunca Morini’de makarnalar orijinal reçeteli el yapımı hazırlanıyor. Mekân, klasik ürünlere de farklı dokunuşlar getiriyor. Başarılı şef özenle hazırlanmış lezzetlerden söz ederek, “Menümüzde; başlangıçlarımız, pizzalarımız, makarnalarımız ve salatalarımız var. Klasik ürünlere de farklı dokunuşlar yapıyoruz. Ana yemekte; dönemsel ve zamanında balıkları kullanmaya çalışıyoruz. Salatalarımız, sağlık açısından ilgi görüyor. Başlangıç olarak carpacciomuz var ve biraz daha farklı sunuyoruz. Yeni menümüzde bir takım değişiklikler yapacağız. Ama genel olarak menüyü değiştiremiyoruz çünkü misafirlerimiz tarafından çok beğenilen, ilgi gören tatlarımız var. Örneğin her sene mevsiminde menümüze eklediğimiz bal kabağı çorbamız bunlardan bir tanesi. Et ürünlerinde farklı değişiklikler yapmayı düşünüyoruz. Tiramisuyu ise daha farklı yapıyor ve sunuyoruz” ifadelerini kullanıyor.
“Mutfakta koşuşturmaca olduğunda mutlu oluyorum”
Türkiye’de tek şube ile Zorlu Center’da misafirlerini karşılayan Morini, yeni mağazasını Katar’da hayata geçirmeye hazırlanıyor. Buradaki şubesinde yoğunluğu gün içine yayılan Morini, catering hizmetleri de veriyor. Diğer mekânlara göre konseptlerinin farklı olduğuna değinen Mihta Yıldırımtaş, “Mutfakta dinamik, yoğun ve koşuşturmaca olduğu zaman mutlu oluyorum. İyi malzemeyi kullanarak hazırladığım ürün beni çok memnun ediyor” diyor ve Türk gastronomisine değindiği açıklamalarıyla sözlerine son veriyor: “Türk gastronomisinde geçmişe nazaran gelişme var ve herkes elinden geleni yapıyor. Fakat hâlâ sorun yaşadığımız bir konu ham madde eksikliğinin olması. Bugün bulduğumuz ürünü yarın bulamıyoruz. Ürüne ulaşım sürdürebilir olduğu zaman çok daha iyi olacak.”