İyi bir İtalyan yemeği yemek ve kaliteli şarap içmek isteyenlerin ilk tercihlerinden biri olan Trattoria La Scarpetta hem Trattoria hem de fine-dining konseptlerini harmanlayarak İtalyan mutfağına yeni boyutlar ve bakış açıları kazandırıyor. Trattoria La Scarpetta mutfak şefi Ömer Büber; restoranın doğuş hikayesini, misafirler arasındaki popüler lezzetleri, sürdürülebilirlik stratejilerini ve Trattoria La Scarpetta’nın gelecek planlarını FoodinLife’a anlattı.
Dünyaya gözlerini 1993 yılında Kayseri’de açan Ömer Büber, babasının teşvikiyle aşçılık hayatına Bolu Mengen Aşçılık Meslek Lisesi’nde başlıyor. Liseden sonra Adnan Menderes Üniversitesi ve Kent Üniversitelerinde Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünde lisans ve yüksek lisans eğitimlerini tamamladıktan sonra Ritz Carlton, Bodrum Kempinski Hotel, Hillside Beach Club, Raffles İstanbul, Monochrome Brasserie, Bodrum Swiss Hotel gibi otel ve restoranlarda görev alan Büber, bir yıldır Trattoria La Scarpetta’nın mutfak şefliğini üstlendiği gibi özel bir üniversitede öğretim görevlisi olarak da görev alıyor.
İyi yemekler, kaliteli şaraplar
Büber’e ilk olarak Trattoria La Scarpetta’nın anlamını soruyoruz, “İsmini İtalyanca’da ayakkabı anlamına gelen ‘scarpa’dan türetilmiş ve halk arasında ‘tabağın dibinde kalan yemeğin suyunu sıyırmak için kullanılan lokma’ anlamında kullanılıyor” diyor. Trattoria La Scarpetta’nın mutfak şefi Ömer Büber, mekanın sadece akşam yemeklerinde değil, öğlen yemeklerinde de iyi yemek ve kaliteli şarap isteyenlerin ilk tercihlerinin başında geldiğini söylüyor ve devam ediyor, “Trattoria La Scarpetta sadece menüsü ile değil, sunduğu ortamdan servise, restorandaki her detayla farklı bir İtalyan tecrübesi sunma misyonu ile 2014 yılından beri hizmet veriyor.”
Misafirler arasındaki favori lezzetler
Trattoria La Scarpetta’ya gelen misafirler arasında en popüler lezzetlerinin özel hamurla odun fırınında hazırlanmış pizza çeşitleri ve tamamı kendi üretimleri olan taze makarnaların yer aldığını söyleyen restoranın mutfak şefi Ömer Büber, diğer popüler lezzetleri şöyle sıralıyor, “Özel yorumumuz olan safranlı risotto yatağında sunulan kemiksiz “Ossobuco Senza Osso”; bonfileli ve trüflü “Paccheri” taze makarna; dana carpaccio, stracciatella peyniri ve trüflü “Pizza La Scarpetta”; Kuzey İtalya’da köy düğünlerinde damat tarafından hazırlanan tatlıdan esinlenerek masanızda hazırlanan “Millefoglie Alla Fragole” tatlısı popüler lezzetlerimizden bazılarıdır.”
Menüsünü oluştururken İtalyan mutfağının özelliklerini yansıtmasına, ürünlerin taze ve kaliteli olmasına dikkat ettiklerini belirten Ömer Büber, “Menümüzün önemli bir bölümü herkes tarafından kabul görmüş klasik İtalyan lezzetlerinden oluşurken, diğer bir bölümünde de mevsimsel ürünlere göre değişen yorum lezzetler sunuyoruz” diyor. Büber, “İtalyan mutfağı trendlerini takip ederek, sürekli araştırarak, deneyimleyerek, deneyerek ve en önemlisi misafirlerimizin beklentisine özen göstererek menümüz düzenli aralıklarla yenilenmektedir” diye sözlerine devam ediyor.
Bahçeden tabağa ürünler
Trattoria La Scarpetta mutfağındaki sürdürülebilirlik çalışmalarından bahseden şef Büber, mekanda bulunan küçük bahçede kendi baharatlarını yetiştirdiklerinden, gübre olarak da soğan, havuç gibi ürünlerin kabuklarını kullandıklarını anlatıyor, “Mutfakta kullandığımız malzemelerin kullanılmayan kısımlarını çeşitli sosların hazırlanmasında değerlendirmeye özen gösteriyoruz. Malzemele alımlarımızı sürdürülebilirlik prensiplerine uygun faaliyet gösteren tedarikçilerden gerçekleştirmeye azami gayret gösteriyoruz” diyor.
Trattoria La Scarpetta’nın bir aile işletmesi olarak misafirlerine en iyi ve ihtimamlı şekilde ev sahipliği yapabilmek adına tek lokasyonda hizmet vermeyi tercih ettiklerinden bahseden Büber, şubeleşmek yerine mevsimsel pop-up etkinlikleri ile misafirlerini buluşturmayı istediklerini söylüyor. Ömer Büber, “Trattoria ve fine-dining konseptlerini harmanlayarak İtalyan mutfağına yeni boyutlar ve bakış açıları kazandırarak, misafirlerimize yeni deneyimler sunmayı hedefliyoruz” diye sözlerini noktalıyor.