Herkes için sağlıklı beslenme anlayışı ışığında kaliteli ve güvenilir Metro Usulü ürünleri raflarına taşıyan Metro Türkiye, müşterilerine sürdürülebilirlik odağıyla yetiştirilen balık çeşitlerini sunuyor. Metro Türkiye, Beslenme Uzmanı ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak ile birlikte Metro Usulü ile raflara gelen Metro Premium Levrek ve Çipura, Pek Âlâ Alabalık ile Metro Chef MSC sertifikalı ton balığı çeşitlerini sofralara taşıdı. Divan Türkbükü’nde düzenlenen davette Koçak’ın sağlıklı yaz sofralarına ilişkin tüyoları ve Executive Şef Adnan Öztürk’ün yaratıcı reçeteleri ile hayat bulan eşsiz lezzetler deneyimlendi.
Her mevsim sofraların önde gelen lezzetlerinden olan balık, yaz aylarında da sofraların vazgeçilmezlerinden. İçerdiği besin değeri ile de sağlıklı beslenmenin en önemli ürünlerinden olan balık, denizlerimizin ve akarsularımızın bizlere sunduğu büyük bir zenginlik. Önemli olansa bu zenginliği en sağlıklı, besleyici ve sürdürülebilir şekilde değerlendirebilmek.
Sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerinin merkezine koyan Metro Türkiye, sunduğu tüm ürünlerde olduğu gibi, balık çeşitlerini de geleceğe taşıyabilmek için çalışıyor. Denizlerdeki balık stoklarının ve türlerinin korunması amacıyla sürdürülebilir balıkçılığı 2010 yılından beri satın alma politikasının odağında tutarak projeler geliştiriyor. Soğuk zincir kırılmadan, denizden çıktığı tazelikte, izlenebilir tedarik zinciriyle “Metro Usulü” balıkları tüketiciye ulaştıran Metro Türkiye, ‘’Yediği Önünde, Yemediği Yarında’’ projesi ile alg yağı içeren yemlerle yetiştirilen Metro Premium Levrek ve Çipura’yı, “Ölçekte Küçük, Değerde Büyük’’ sloganıyla küçük ölçekli ve geleneksel aile işletmelerinden temin ettiği Pek Âlâ Alabalıkları ve Türkiye’nin ilk MSC sertifikalı ton balığını raflarına taşıyor.
Balık çeşitlerinin en besleyici halleriyle sofralarda daha fazla yer almasını da misyon edinen Metro Türkiye bu amaçla son olarak Beslenme Uzmanı ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak ile bir araya gelerek sağlıklı balık sofraların nasıl kurulacağının örneklerini, Divan Bodrum Executive Şefi Adnan Öztürk’ün yaratıcı reçeteleri ile paylaştı. Dengeli ve iyi bir yaşam için “sürdürülebilirlik” kriterinin büyük önem taşıdığını ifade eden Dilara Koçak, “Balıkçılığın sürdürülebilir olması için kıyı ekosistemini, deniz ve su kaynaklarındaki biyoçeşitliliği korumak artık sorumluluktan ziyade zorunluluk. Sadece doğa için değil kendi yaşamımız için de bu konuda farkındalık sahibi olmamız gerekiyor. Avrupa Birliği Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de geçtiğimiz günlerde belirttiği gibi artık ‘küresel kaynamanın içindeyiz’. Bu konuda almamız gereken önlemler acil. Balığı mevsiminde tüketmek, avlanma yöntemlerini göz ardı etmemek bu noktada kıymetli. Biyoçeşitliliğin korunması için sürdürülebilir balıkçılık yoluyla sağlanmış balıkları tercih etmek gerekiyor. Bu konuda gönül rahatlığı ile Metro Türkiye’nin ürünlerini tüketiyorum” dedi.
Özellikle yaz aylarında balık tüketimi bir miktar azalsa da sürdürülebilir balıkçılık yöntemiyle sofralarda balık çeşitlerinin yer alabildiğine değinen Koçak, “Balık tüketimi ve yeterli Omega-3 alımı, tüm yaş grubundan bireyler için oldukça önemli. Yetişkinlerin ve çocukların hafıza ve zihinsel gelişimine yardımcı olduğu birçok araştırmada gösteriliyor. Cilt ve saç sağlığı, eklem ağrısı ve sertliği, inflamasyon üzerinde olumlu etkilerine işaret eden çalışmalar da var. Omega-3 yağ asitlerinin kalp sağlığından kansere, diyabetten otoimmün hastalıklara da pek çok faydası var. Son dönemde yapılan ilgi çekici bir çalışma balık tüketiminin astım geliştirme riskini azaltabileceği belirtiliyor. Tüm bu faydalardan yararlanmak adına haftada iki kez balık tüketmek gerekiyor. Izgara veya fırında, sebzelerle ve zeytinyağı ile pişirmek en sağlıklı alternatiflerden. Ton balığı, levrek, çipura gibi balıkları sofranızdan eksik etmeyin. Alabalık da sofralarınızda daha fazla yer alması gereken balık çeşitlerinden” diye konuştu.
Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç da sürdürülebilir balıkçılığın hem sağlıklı beslenme hem de deniz ve akarsu ekosisteminin devamlılığı için çok büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Metro Türkiye olarak biz balığı sadece bugünün değil geleceğin de önemli bir değeri olarak görüyor ve bunu bizden sonraki nesillerin sofralarına da ulaştırabilmek için katma değerli öncü birçok proje yürütüyoruz. Herkes için sağlıklı beslenme anlayışımızla Metro Usulü balıkları müşterilerimizle ve tüketicilerimizle buluşturuyoruz” dedi.
Hedef, balık tüketimini ve üretimini sürdürülebilir olarak artırmak
Sürdürülebilir balıkçılık çalışmaları kapsamında en çok sattıkları 12 tür Metro markalı balıkların ve tedarikçi markalı dökme satılan balıkların %71’ini sertifikalı kaynaklardan sağladıklarını belirten Alkaç, “Hem artan nüfusun talebini karşılayarak balık tüketimini artırmayı hem de yarınlara kalacak şekilde balık üretimini sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Balığı yalnızca ticari bir ürün olarak değil gelecek nesillere bırakılması gereken bir değer olarak görüyor ve denizlerde daha çeşitli ve daha bol balık olması amacıyla sürdürülebilir balıkçılık için tüm balıkları av, boy yasakları ve periyodik olarak kurşun, kadmiyum ve cıva ağır metalleri, parazit ve histamin olmak üzere toplam beş parametrede gerçekleştirdiğimiz analizlere göre tüketicilere sunuyoruz. Balıkçılıkta sürdürülebilirliğin sağlanması adına 2010 yılından bu yana birçok projeye imza atıyoruz” bilgisini verdi.
Yüksek Omega-3 içeren Metro Premium Levrek ve Çipuralar
Metro Türkiye, 2021’de başlattığı “Yediği Önünde, Yemediği Yarında” projesi ile ülkemizde endüstriyel boyutta ilk kez levrek ve çipurada deniz balığı oranı azaltılmış alg yağı içerikli özel yem kullanmaya başladı. Levrek ve çipura yetiştiriciliğinde alg yağı içeren yem kullanılması, her geçen gün daha fazla deniz balığının yaşamına devam etmesine ve bu sayede balıkların gelecek nesillere bırakılmasına büyük bir katkı sağlıyor. Alg yağı içerikli özel yem, Metro Premium balıkların besin değerlerini da artırıyor. Kullanılan yem teknolojisi Metro Premium Levrek ve Çipuralarda sektör ortalamasının çok üzerinde Omega-3 yağ asidi değerleri olmasını sağlıyor.