Hayalin Gerçeğe Dönüştüğü Bir Hikaye PastaHane

Karadeniz Bölgesi’nin güzide şehirlerinden, Cumhuriyet tarihinde önemli bir konuma sahip Samsun’da kurulan PastaHane, mühendislik niyeti ile çıkılan yolda rotayı pastacılığa çeviren Türkan Turaman Vural ve Nezaket Turaman isimlerinde iki kız kardeşin mekanı. Klasikleşmiş pastane ürünlerinin yanı sıra alakart menülere de yer veren PastaHane için Türkan Hanım, “Hayalin gerçeğe dönüştüğü bir hikaye” diyor.

Türkan Turaman Vural, Jeoloji Mühendisliği’nden mezun. Sonrasında rotasını mutfağa yönelttiğini anlatan Vural, “MSA’da pastacılık ve ekmek eğitimi aldıktan sonra İstanbul’da sektörün önde gelen işletmelerinde başarılı şeflerle çalışarak onlardan çok şey öğrendim ve deneyimledim. Dört yıl İstanbul sahasından sonra Samsun’da Nezaket’le yollarımız kesişti” diye anlatıyor. Bu sırada sözü alan Nezaket Turaman sözlerine şöyle devam ediyor: “Ben de Fizik Mühendisliği mezunuyum. Aktif iş hayatım devam ederken, Türkan’la birlikte bir şey denemek istedik. Bizim için bilinmez olan bir sahada böyle bir girişimle nasıl olur diye yola çıktık. Aileden gelen ticaret genlerine yenik düşmemiz, ticarete girme isteğimiz ve orijinal bir şeyler üretme isteğimizin buluştuğu noktanın adı PastaHane olarak ortaya çıktı.”

Mayıs 2017’de kendileri dışında hiç çalışanı olmayan toplam 80 metrekarelik bir işletme olarak kurulduklarını, bugün ise 400 metrekarelik bir alanda 45 çalışanı olan orta ölçekli bir işletme olduklarını söyleyen Türkan Hanım, ticaret için girişkenliği ve cesaret özelliklerini babalarından, el lezzetlerini de annelerinden aldıklarını söylüyor.

Doğal, sağlıklı ve yerli bir isim

PastaHane adını nasıl verdiklerini sorduğumuzda Nezaket Hanım: “En başından itibaren Türk.e bir isim konusunda nettik. Yabancı bir isim düşünmedik. Mayası bu topraklarda yoğrulmuş insanlar olarak ruhumuzu hem işimize hem de ismimize yansıtmak istedik. İş dünyasına baktığımızda zaten güçlü firmaların basit ama çok net isimler kullandığını gördük” diyor. Devamında ise yaptıkları ürünleri olabildiğince doğal ve sağlıklı üretmek istediklerinden; doğallığı, sağlığı, kendilerini ve yerli oluşlarını hatırlatacak bir kelime olarak “PastaHane” isminde karar kıldıklarını anlatıyor ve ekliyor: “Markayı biraz daha özelleştirmek için de ismi ‘PastaHane Türkan Turaman’ olarak belirledik.”

Katkı maddesi ve koruyucu kullanmadan sadece el yapımı, doğal ürünler

Misafirlerine pasta, kek, ekmek, çikolata, alakart mutfakta el yapımı makarnalar, salata ve doğal içecekler olmak üzere temel ürünler sunduklarını söyleyen Türkan Hanım, “Yola çıkışta belirlediğimiz ve asla ödün vermeyi düşünmediğimiz temel ilkemiz, yaptığımız işi elimizden geldiğince en doğru, en güzel şekilde yapmaktı. Bu doğrultuda endüstriyel üretimden uzak, ürünlerimizi en temel madde ve yöntemlerle, katkı maddesi ve koruyucu maddeler eklemeden hazır, miks, dolgu, tatlandırıcı gibi ürünler kullanmadan üretmekteyiz” diyor ve ekliyor: “Günümüz maliyetlerinin yüksekliğine bakmaksızın tereyağı kullanımı mutfağımızın temel ilkelerinden bir diğeri.”

Amaç: Kendine has ürün oluşturmak

Nezaket Hanım bu konuyu devam ettirerek pastacılık tarafına değiniyor: “Pastacı kremamızı Samsun’da hastalıktan ari işletme sertifikasına sahip bir süt çiftliğinden alıyoruz. Kaliteli çiğ sütten kendimiz her gün kazanda pişirerek üretiyoruz. Bütün reçetelerimiz sahada ulaşabildiğimiz kaliteli ürünlerin kullanılması, üretim imkanları ve damak zevkimize göre kendimize özgün şekiller ile hazırlandı” diyor. Bu sayede de ürünlerin kendine göre has bir lezzeti olduğunu da cümlelerine ekleyen Turaman, amaçlarının standart bir iş yapmak değil, kendilerine has ürün ve bir çizgi oluşturmak olduğunun altını çiziyor.

Doğallığı ve sağlığı ön planda tuttuklarını vurgulayan PastaHane kurucularından Türkan Turaman Vural, önceliklendirmenin temel ilkeleri içinde yer aldığını anlatıyor: “Üretimimizi açıklarken sağlığı ön planda konumlandırdığımızı ifade etmek için ‘tasarım kadar lezzet, lezzet kadar sağlık’ diyoruz.

‘Karadeniz’in giriş kapısı’ Samsun’un PastaHane’ye bakışı

Neden Samsun’da konumlandıklarını sorduğumuzda PastaHane’nin bir diğer kurucusu Nezaket Turaman, Samsun’un birçok açıdan mühim bir şehir olduğuna değinirken Samsun’u “Karadeniz’in giriş kapısı” olarak değerlendiriyor ve devam ediyor: “Samsun’un spor şehri olması, yıl içerisinde çok fazla organizasyonun düzenlenmesi, sağlık turizminin gelişmiş olması şehrin dinamizmini arttırmakta.

Hatta başta bizim beklediğimizden de çok, şehir dışı ve farklı ülkelerden çok sayıda ziyaretçilerimiz oluyor. Şöyle bile diyebiliriz, ürünlerimizi dünyanın dört tarafından birçok insanın tattığını, yorumladığını ve beğenilerini belirttiklerini söyleyebiliriz.”

Samsun insanının estetik algılarının yüksek olduğunu gördüklerini söyleyen Türkan Turaman Vural, bunun kendileri için çok kıymetli olduğunu belirtiyor: “Çünkü yaptığımız işin değerinin bilinmesi, takdir ve beğeni görmesi bizi daha fazla motive ediyor. Yine Samsun’da güzel ve kaliteli işler yapan işletmeler var. Bunların da varlığı kendimizi sürekli geliştirmemiz için bizi canlı tutuyor” diyor.

Müşterilerin talepleri PastaHane’yi oluşturuyor

2017 yılında 80 metrekarelik bir alanda hem üretim hem de hizmet alanında çeşitli zorluklar yaşadıklarını anlatan Türkan Hanım, o dönem hem müşterilerinin hem de kendilerinin çetrefilli bir süreçten geçtiğini anlatıyor: “İlk işletmemizde masa servisi yapmayı çok planlamamıştık, daha çok paket satış düşünüyorduk. Ancak işletmemizin estetik dokusu, mekanın tatlılığı ve sıcaklığı birçok insanın burada daha fazla oturmak ve zaman geçirmek istemesini sağlıyordu. Bu nedenlerle hemen bitişiğimizde bulunan bahçeli evimizi PastaHane’ye dönüştürme kararı aldık.”

“Bizim için serinin ikinci sezonu gibiydi”

Mevcut mekan sıcaklığını korumak istediklerini anlatan Nezaket Turaman, 15 aylık yoğun ve yorucu bir süreçte herkese hitap eden, insan ruhunu okşayan ve sanki bir sanat galerisinde geziyormuş hissi veren yeni alanlarında müşterilerini ağırlamaya başladıklarını söylüyor: “Bu bizim için serinin ikinci sezonu gibiydi. Kendimizi de güncellemek adına biz bu 15 ay içerisinde sadece mekana değil, kendimize de çok tadilat ve yenilik yaptık. Anlatmak istediklerimiz o kadar çok ki yepyeni bu yolda donatılmamız gerekiyordu. Bu süreçte bize destek sunan, bilgi birikimlerini bizlere aktaran yoldaşlarımız oldu” diye sözlerine devam ediyor.

Mottolarının ‘Ruhunu yansıtan tatlar’ olduğunu dile getiren Nezaket Hanım bu sloganı, “Kimisi mekanın ruhunu yansıtan tatlar olarak görsün, kimisi sevginin ruhunu yansıtan tatlar olarak; kimisi de zamanın ruhunu yansıtan tatlar olarak algılayabilsin istedik” diyerek bu tümcenin çıkış noktasını anlatıyor.

PastaHane lezzetleri, hem yurt içinden hem yurt dışından rağbet görüyor

Türkan Hanım, PastaHane’nin sadece Samsun içinde değil, Karadeniz Bölgesi’nde de çok iddialı ve güzel bir konumda olduğundan bahsediyor ve ekliyor: “Sadece pastalarımızdan ve ürünlerimizden tatmak için çevre illerden gelen müşterilerimiz var. İstanbul ve Ankara olmak üzere metropollerden, yurt dışından tatil ya da iş seyahatleri için bizi ziyaret eden ve ürünlerimizden tattıktan sonra bu ürünleri şehir dışına gönderip gönderemeyeceğimizi soran çok kişi oluyor.”

PastaHane’nin gelecek planları: Samsun’dan öte ulusal bir marka haline gelmek

PastaHane’nin gelecek planları sorumuzu da Türkan Hanım cevaplıyor: “Mevcut ilkelerimizi ve duruşumuzu bozmadan, kaliteyi koruyarak ürün çeşitliliğini artırmak ve bununla birlikte bu işletmeyi sadece kaliteli ve lezzetli pasta yemek için gelinen

bir mekandan da öte, ruhunuzu da besleyeceğiniz ve dinlendireceğiniz sıcak bir tabloya, tabiri caizse bir sanat galerisi gibi bir pasta galerisine dönüştürmek” diyor. Bunları başarmanın bir ekiple olabileceğinin altını çizen Türkan Hanım, bu noktada Samsun’un dezavantajına şöyle değiniyor: “Üretimde bizzat kendimiz sürekli bulunuyoruz ancak bir yanda da bizim anlayışımızı devam ettirecek şefler yetiştirmek, yine üretim dışında servis ve yönetim hizmetlerinde de bu işi uzun vadeli bir kariyer olarak benimseyecek ekip arkadaşları edinmek istiyoruz. Bu noktada Samsun’da bulunmanın dezavantajları olduğunu itiraf etmek durumundayız. Çünkü henüz bu sektör birçok genç için tam anlamıyla bir kariyer alanı olarak benimsenmiş değil. Biz de bundan kaynaklı sıkıntılar yaşıyoruz” diyor.

Nezaket Hanım da gelecek planları ile ilgili eklemelerde bulunuyor: “Bu markayı bir Samsun markasından öte ulusal bir marka haline getirmek. Genellikle butik başlayıp daha sonra büyüyen işletmelerin, ilk zamanlardaki kalite ve algıyı devam ettirmek noktasında sorunlar yaşadığını görüyor ve biliyoruz” diyor. Benzer hatalara düşmemenin ve bin bir emekle oluşturdukları bu markayı korumanın kendileri için önemli olduğuna değinen Nezaket Turaman, hiç acele etmeden ve birtakım maddi getirilerin büyüsüne kapılmadan zamanla bunu yapabileceklerine inançlarının tam olduğunu söylüyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın