Meal Box, son 1 ayda yeni abone sayısını 2 katına çıkardı!

Ev ve iş yerlerine sıcak yemek servisi hizmeti veren Meal Box, 4 yıl önce kurduğu temassız sistem sayesinde bugün, koronavirüs pandemisinde büyük ilgi görüyor. Hijyenik mutfaklarda hazırlanan yemekler, porsiyonlara ayrılarak el değmeden kişiye özel tek kullanımlık kaplara konuluyor. 100 derecelik özel fırınlara konularak hem ısıtılan hem de dezenfekte edilen yemek dolu kaplar son kez termo kutulara konuluyor ve temassız teslimat özelliğiyle sahiplerine ulaştırılıyor. Motor kurye değil özel araçlarla hizmet veren Meal Box, son 1 ayda yeni abone sayısını 2 katına çıkardı.

Koronavirüs (Covid-19) pandemisi nedeniyle dünya genelinde zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bu zorlu dönemde yemek yeme dahil birçok alışkanlığımız da değişti. Salgın öncesinde dışarıda yemek yiyen ya da sipariş veren çalışanlar, restoranların da kapanmasıyla birlikte ciddi sıkıntılar yaşıyor. Özellikle evden de olsa yoğun çalışanlar için yemek hazırlamak büyük bir sorun. İşte bu durumda; Meal Box’ın bulaş riskini sıfıra indiren servis modeli büyük ilgi görüyor.

Önce sağlık ve gıda güvenliği prensibiyle çalışan Meal Box, 2016 yılında abonelik modeliyle paketli yemek hizmeti vermeye başlıyor. Diğerlerine göre farklı bir yöntemin arayışına geçen Meal Box’ın uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonunda 4 aşamadan oluşan “temassız teslimat” sistemi hayata geçiyor. Bu sistemin olmazsa olmazı “hijyen.”

Özel olarak hazırlanan menüler son derece hijyenik mutfaklarda usta şefler tarafından pişiriliyor. Porsiyonlara ayrılan yemekler kişiye özel kaplara konulduktan sonra el değmeden otomatik makinelerde hava geçirmeyecek şekilde kapatılıyor. Kaplar 100 dereceye yakın sıcaklıktaki özel fırınlara sokularak yemeklerin ısınması ve kapların steril olması sağlanıyor. Daha sonra ikinci bir termo kutuya konulan kaplar, motor kurye değil özel araçlar aracılığıyla abonelerine teslim ediliyor.

“Ofiste yemek tercihleri değişti, yeni abone sayımız 2 katına çıktı”

Hijyen bizim için dün de önemliydi bugün de önemli” diyen Meal Box CEO’su Murat Demirhan, “Meal Box’ın abonelerini ağırlıklı olarak çalışanlar oluşturuyor. Bu dönemde gördük ki, iş yerinde yemek yeme şekli de dönüşüyor. Her ne kadar yapılan araştırmalar, dışarıdan yemek siparişi verme konusunda güvensizlik olduğunu gösterse de, doğru kurgulanacak bir sistemle bu olumsuz durumun aşılacağına inanıyorum. Meal Box olarak 4 yıl önce kurduğumuz bu sistemin önemi ve değeri salgın sayesinde anlaşılmış olsa da salgın sonrasında da bu ilginin devam edeceği kanısındayım. Yemek seçiminde hijyeni en hayati unsur olarak kabul ederken, ne yediğimize de daha çok dikkat edecek ve sıcak ev yemeklerini tercih edeceğiz. 1 aylık kısa bir sürede yeni abonelik başvurularında iki katı oranında artış kaydettik. Müşteri iletişim merkezimize gelen çağrılarda ve site trafiğinde de 3-4 katı artış yaşadık. Bu sisteme yaptığımız yatırımın meyvelerini almak bizi son derece mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

“İstihdama 100 kişilik katkı”

Demirhan; “Pandemi nedeniyle Meal Box olarak hiçbir çalışanımızı işten çıkarmadık, çıkarmayı da düşünmüyoruz. Aksine artan taleple birlikte mevcut iş gücümüzü daha da artırmak hedefindeyiz. İş kalemlerimizin çoğunu outsource ediyoruz. Yoğun çalışma tempomuz bu eko sistemi daha genişletti. Sene sonuna kadar 100 kişiye daha yeni iş kapısı açacağız” dedi.

“Önce korktuk sonra yetişemedik”

Demirhan, “Başlangıçta salgından olumsuz etkilendik. Birden abonelikler askıya alınmaya başladı. Evden çalışma modeline geçen iş yerleri alımlarını durdurdular. Ancak sonrasında, çalışmaya devam eden iş yerleri yemekhanelerinin ve restoranların kapanmasıyla yemek çözümü için bizi tercih etmeye başladılar. Bu talepler kısa sürede çığ gibi büyüdü. Önce korktuk ama sonra gelen taleplere yetişmekte zorlandık. Kendimizi, ne yaptığımızı doğru anlattık. Ve kriz bizim için bir fırsat oldu. Hedefimiz İstanbul sınırlarını zorlamak ve bu sistemi Türkiye genelinde yaygınlaştırmak” dedi.

 

Sosyal Medya'da Paylaşın