Maria’s Restaurant Chef & Owner ve Yazar – TV Sunucusu Maria Ekmekçioğlu: “Restoranlar için paket servisi akıllıca bir iş değil”

Maria’s Restaurant Chef & Owner ve Yazar – TV Sunucusu Maria Ekmekçioğlu, Gündem Değerlendirmeleri’nde koronavirüs sürecine ve sektöre dair açıklamalarda bulundu. Atina’da yaşayan Ekmekçioğlu, “Atina’da zor bir dönem oldu. Bütün restoranlar 13 Mart akşamı kapatıldı. Ve 25’e Mayıs’a kadar kapalı kaldık. Dışarıya sadece polis izni ile çıkabiliyorduk. Restoran olarak çok kötü bir dönem geçirdik” dedi.

Maria Ekmekçioğlu, beklenmedik şekilde tüm dünyada yıkıcı etkisini gösteren salgından sektörün oldukça etkilendiğini söylüyor. Yunanistan’da devletin sektöre bazı kolaylıklar sağladığını ifade ederek, “Devlet kira desteğini bütün sektörlere sağladı. Ama gelir yok, dükkanlar kapalı. Türkiye’de ise devlet tarafından bir karar gelmediği için kirayı tam yatırdık. Mülk sahiplerinden yardımcı olmalarını rica ediyoruz. Türkiye’de ne olacak bilmiyorum ama Yunanistan’da sadece bahçesi olan restoranlar misafir kabul edebilecek. Her masa arasında 3-4 mesafe olacak ve masalara 6’dan fazla kişi oturamayacak ve herkesin arasında 1.5 metre mesafe olacak. Öte yandan kimin hasta olduğunu bilemediğimiz, bilinmeyen bir hastalıkla mücadele ediyoruz. İşler nasıl devam edecek bilemiyorum çünkü zor bir dönem geçiriyoruz. Örneğin 100-120 kişilik bir restoran 35 kişi alabilecek” ifadelerini kullanıyor.

“2.5 aydır sadece bir gider var ama gelir yok”

Pandemi sonrasına da değinen Ekmekçioğlu, sektörde daralmanın kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Ciddi bir ekonomik sorunla karşı karşıya kalındığını belirterek, “Bizim işimiz bir zincir işi. Restorana giden kişi kuaföre de gidecek, elbise alacak. Restoranlar çalışmayacaksa genel diğer sektörlerde de ciddi bir sıkıntı olacak. Ama restoranlar ve cafe’ler çok ağır darbe aldı. Ciddi bir sıkıntı yaşayacağımız kesin. Aynı fiyatlarla devam edeceğiz ama %30 doluluk oranımız olacak. Örneğin bir Cumartesi gecesi 120 kişi geliyor ve restoran tamamen doluyorken şimdi 30 kişi gelecek. Ama kira, maaşlar, faturalar aynı olacak. Elemanı nasıl tutacağız bilemiyorum. 2.5 aydır sadece bir gider var ama gelir yok. Restoranlarda aynı dolaplar, aynı elektrik ve aynı soğutma üniteleri çalışacak ama 30-40 kişiye hizmet vereceğiz. Bu durum büyük sıkıntılar doğuracak” diyor.

“Yemeklerin paket servisle gitmesi çok zor”

Başarılı girişimci, son günlerde artış gösteren paket servisi ile ilgili de açıklamalarda bulunuyor ve bir restoranın paket servisi sistemine girmesinin çok doğru olmadığını dile getiriyor. “Bizde bütün yemekler o an pişiyor çünkü özel menülerimiz var” diyen Maria Ekmekçioğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yemeklerin paket servisle gitmesi zor. Pizza veya hamburger değil. Bir yemeğin bu kadar mesafe gidebileceğini düşünmüyorum çünkü kalite korunamayacak. Restoranlarımızda yemek mutfaktan çıkıp müşterinin önüne gidiyor. Paket özellikle bizim restoranlar için çok zor. Ahtapotu veya karidesi paketle nasıl göndereceğiz? Ben paket servise geçmeyeceğim çünkü bizim gibi restoranlar için akıllıca bir iş değil.”

“Bütün hayatım yemek yapmak üzerine kurulu”

Aslen Safranbolu kökenli olan Ekmekçioğlu hikâyesini şu sözlerle anlatıyor: “Benim büyük dedelerim Safranbolulu ve anne tarafım Bizans tarafından. Ben bu sektöre pastane açarak başladım. 18-19 yaşlarındaydım. Annemin mutfağını karıştırıyordum bu yüzden, babama pastane açıp oranın mutfağını berbat etmemi söyledi. 13 sene boyunca Selanik’te pastane dükkanı işlettim. Sonra İstanbul’a döndüm. İstanbul’da Etiler’de işe yavaş yavaş restoranla başladık. Sonra Küçükyalı’da ve son 8 senedir ise Etiler’deyiz. Maria’nın Bahçesi olarak başladık ve sonrasında Maria’s olarak markamızı devam ettirdik. Bütün hayatım yemek yapmak üzerine kurulu. Hayatım boyunca bu sektörde canla başla ve gönül vererek çalıştım. Yaklaşık 30 senedir bu sektördeyim. 3 oğlum da İstanbul’daki restoranın başında.”

“Toprak ve deniz ne veriyorsa menümü onun üzerine kuruyorum”

Başarılı isim restoranlarında Ege’den esinlenerek menülerini oluşturuyor. İstanbul’daki Maria’s Restaurant’ın menüsünün de Ege’den esinlenerek hazırlandığını ve her daim doğallığın peşinde olduğunu dile getiriyor. “Toprak ve deniz ne veriyorsa menümü onun üzerine kuruyorum” diyen Ekmekçioğlu, “Menülerimi de toprak ve denizin aşkı olarak hazırlıyorum. Et de var. Kuzu incik, böğürtlenli bonfileler de… Ama İstanbul’da deniz ürünleri başrolde. Bitmeyen meze çeşidimiz var. İlk Atina’ya TV programı sebebiyle geldiğimde burnum da biraz havada olunca çok özel bir menü hazırlamıştım. Biraz gurmeliğe kaçtım diyebilirim. Mutfakta 7-8 aşçı çalışıyor ve çok özel yemekler çıkarıyordum. Ama misafirler İstanbul yemekleri istedi. Lahmacun, içli köfte, kebap istedi ve böylece o hazırladığım özel gurme menüleri yerine Anadolu yemekleri geldi. Gaziantep, Kahramanmaraş ve Ege’den yemekler var ve eski İstanbul yemeklerini de çıkarıyoruz. İnsanlar beni görünce aklına İstanbul geliyor. İstanbullu Maria olarak duyuldu ismim. Ben de büyük bir gururla İstanbul yemekleri sunmaya başladım” açıklamalarında bulunuyor.

“2 yeni kitap çalışmam var”

TV yolculuğuna da değinen Maria Ekmekçioğlu, Yunanistan’dan bir TV şirketinden teklif almasıyla bu yolculuğun başladığını belirterek, “İstanbul’dan Geliyorum” adlı programla 40 bölüm boyunca hem İstanbul’u hem de İstanbul yemeklerini tanıttığını dile getiriyor. Sonrasında “İstanbul’dan Anadolu’ya” programı ile devam ettiğini de sözlerine ekleyerek, “İstanbul’dan yola çıkarak Gaziantep’ten, Trabzon’a, Hatay’a kadar köy köy bütün Anadolu’yu gezdim. 50-60 bölümlük bir program yaptık. Sonra Maria’nın Yemekleri adında 3 sene devam eden bir dergi çalışmamız oldu. Ondan sonra bu sene yine her hafta çıkan Maria’nın Yemekleri diye bir dergi çıkardık ve Eylül ayından bu yana devam eden bir dergimiz mevcut. Şimdi de Kitchen Health adında yeni bir program premier’im var. 30 bölüm olacak ve her Cumartesi ve Pazar akşam 19.00’da yayınlanacak. Kesinlikle diyet programı değil ama nasıl unu, şekeri, yumurtayı hayatımızdan çıkararak yulaf, çavdar gibi doğanın bize verdiği ürünlerle yemekler ve tatlılar yapabiliriz? bunu ele alacağız. Öte yandan ‘Aşk Kokulu Baharatlar’ kitabımdan sonra 2 yeni kitap çalışmam daha var. Hem Yunanistan’da hem Türkiye’de. Sonra Bodrum ile ilgili bir projemiz daha var. Çok güzel bir proje olacak. Salgın sebebiyle durdurduk ama her şey bitince Bodrum projesi devam edecek” diyor.

 

Sosyal Medya'da Paylaşın