Hızlı yemeğe bambaşka bir yaklaşım sunan basil, sürdürülebilir ve yerel malzemelerle hazırlanan tarladan masaya taptaze ve orijinal tariflere sahip kase ve dürümleriyle kapılarını açtı. Yalnızca lezzetli kaseler ve dürümler sunmaktan da öte basil, çevreyi de her daim dikkate alarak kuruldu. Sürdürülebilirlik yolunda attığı adımlarla birlikte basil, ortalama bir fast-food menüsüne kıyasla karbon ayak izini %30 düşürmeyi başarabiliyor. Yaratıcı menüsüyle alışık olduğunuz tatları bambaşka şekilde yorumlayan basil, operasyonunun merkezine yerel üreticiler ve çiftçilerden aldığı taze ve organik malzemeleri koyuyor.
Sürdürülebilirlikle lezzeti bir araya getiren basil, yalnızca kendi kültüründen değil, tüm dünya mutfaklarından aldığı ilhamla birlikte karbon ayak izi düşük kase ve dürümlerini, Ankara’daki yepyeni restoranında misafirlerine sunuyor. Beslenme tercihlerinin değişken olduğunun bilincinde olan basil, alanında deneyimli şeflerin oluşturduğu lezzetli kase ve dürümlerin yanında, misafirlerinin kendi kase ve dürümlerini oluşturmasına da fırsat sağlıyor.
Paketlemesinden içeceklerine kadar her noktada yerel üreticileri destekleme, organik sertifikasını gözetme ve sürdürülebilirliği öne çıkarma hedefiyle yola çıkan basil, sağlıklı alternatiflerin ulaşılabilir olduğunu kanıtlıyor.
2029 yılı sonuna kadar karbon nötr olmayı hedefleyen basil, her bir ürününün karbon ayak izini hesaplamanın yanı sıra, müşterilerini de bu konuda bilgilendirerek ödeme aşamasında Ege Orman Vakfı gibi karbon ayak izi onarıcı uygulamalara bağış yapma seçeneği sunuyor.