Identita Golose’de yer alan haberde, bazı önemli ülkelerin koronavirüsle nasıl mücadele ettikleri ve devletlerin restoranlara hangi yardımlarda bulundukları incelendi.
Koronavirüs önlemleri kapsamındaki karantina uygulaması kararlarında restoranlar, ekonomik bir krizle karşı karşıya kaldılar. Identita Golose de ülkelerin restoran şeflerine hangi zorluklarla karşılaştıklarını ve devletin yardımlarının olup olmadığını sordu.
Konu hakkında Fabrizio Facchini, Claudio Chinali, Virgilio Martinez, Riccardo Bertolino, Barbara Pollastrini, Giorgio Nava ve Yoji Tokuyoshi, Salvatore ve Nina Branda ile Umberto Bombana önemli açıklamalarda bulundu.
New York’taki İtalyan restoranlarının önde gelen isimlerinden Fabrizio Facchini, New York’ta durumun restoranlar için kötü olduğunu ve restoranların %65’inin kapanma tehlikesi altında olduğunu belirtirken, sektördeki derneklerin daha fazla yardım için çabaladığını ifade etti.
Türk hükümetinin salgınla mücadelede iyi hareket ettiğini, vergi sürelerini erteleme ve vergi indirimlerini hayata geçirdiğini söyleyen İstanbul Eataly restoran şefi Claudio Chinali, bunun yanında herhangi bir kira yardımı yapılmadığını belirtti. Bunun yanında, Eataly olarak kendilerinin “eve teslimat” seçeneğini hayata geçirdiklerinden de söz etti.
Peru’da bulunan Central in Lima‘nın şefi Virgilio Martinez, restoranları her gün açık olsa da her an karantinaya dönme ihtimalinin kendilerini tedirgin ettiğinden bahsetti. Devletin sadece reactiva adında bir kredi verdiğinden söz eden Martinez, bu süreçte ilerlemenin tek yolunun dikkatli, temkinli ve pozitif olmaktan geçtiğini söyledi.
On yıldan beri Kanada’da yaşayan İtalyan şef Riccardo Bertolino, ekim ayından bu yana kapalı olduklarını ve ekonomik destek almak için bürokratik prosedürlerin karmaşık olduğunu ifade ederken, bu dönemde işini kaybedenlerin anında 2 bin dolar destek aldığını ve aynı zamanda, restoratörlerin çalışanlarına maaş ödemeleri için hibe alabildiklerini de sözlerine ekledi.
Los Angeles’ta yönetimin restoran işletmecilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için açık havada yemek yemeye yoğun kurallar çerçevesinde izin verdiğini söyleyen Barbara Pollastrini, geri ödemesiz kredi ve işsizlik yardımlarının da devlet tarafından sağlandığını belirtti.
Tokyo’daki Alter Ego’nun Michelin yıldızlı Japon şefi Yoji Tokuyoshi, Japonya’da salgın dolayısıyla kapanan restoranlara maaşların %60’ının her ay ödendiğini belirtti ve ekledi: “Restoranımı açık tuttum ancak müşterimiz yoktu. Devlet bize altı aylık kiranın %60’ını geri ödedi”.
Güney Afrika’da yüzlerce restoran koronavirüsten olumsuz etkilendi ve kapanmak zorunda kaldı. Bazı beyanlara göre, devlet yardımı sadece birkaç ay geçerli oldu. Giorgio Nava konu hakkında şunları söyledi: “Kimseyi kovmamayı başardım ancak tarihi 95 Keerom restoranımı kesin olarak kapatmak zorunda kaldım ve ayrıca Carne SA’yı da geçici olarak durdurdum. İyimser olmaya çalışıyoruz ama gittikçe zorlaşıyor. Eğer şanslıysak 2021’in sonunda turistler göreceğiz”.
Cape Town’un doğusunda yer alan ve hem küçük hem de kaliteli bir restoran olan La Sosta’nın sahipleri olan Salvatore ve Nina Branda, salgın sürecinde sadece yerel müşterileri misafir edebildiklerini söyledi.
1993’ten beri Hong Kong’taki Otto e Mezzo Bombana’nın şefi olan Umberto Bombana, iyimser ruhunu kaybetmediğini belirtti ve şu sözleri söyledi: “Diğer ülkelere göre Hong Kong’ta işler daha iyi gidiyor. Hükümet, her çalışanımız için bize yaklaşık 1000 avro yardım sağladı”.