Porland Porselen Koordinatörü ve Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Taşkın, Gündem Değerlendirmeleri’nde sektörün içinden geçtiği süreçle ilgili açıklamalarda bulundu. Küresel bir sorunla karşı karşıya kalındığını ifade eden Taşkın, “20 Mart itibariyle 32 mağazamızı ve showroomlarımızı kapattık” dedi.
Türkiye’nin ilk renkli porselen üretimini yapan ve sektörün öncü markalarından biri olan Porland, Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görülmesiyle birlikte hızlı önlem alan ilk firmalardan biri oldu. İsmail Taşkın, yurt dışı satışlarında %90’a yakın azalma olduğunu ifade ederek, “İhracat siparişlerimiz ve yurtdışı fuarlarımız iptal oldu ki Avrupa’da çok aktif çalışmalarımız vardı. Salgından dolayı siparişlerimiz azaldı. Mart ayı itibariyle üretimimizi %90 azalttık. Ağırlıklı olarak oteller ve restoranlara hizmet veren bir marka olarak ve dolayısıyla bizler de çok etkilendik. Restoran ve otellere bayi üzerinden satış yapıyorduk. Bu sebeple tüm bayilerimizin Nisan ve Mayıs ayı ödemelerini 2021 yılına erteledik. Çünkü hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Toplam 250 tane bayimiz var ve bayilerimizin yaşaması gerekiyor çünkü bu sıkıntılı süreç bittiğinde yine ticaret yapacağız ve bundan dolayı herkesin duyarlı olması gerekiyor. HoReCa kanalında %50’nin üzerinde bir pazar payımız var. %60 ihracatımız bulunmakta. İhracat tarafında son 1-2 yılda Orta Doğu’ya girdik ve iyi bir pazar payına ulaştık” açıklamalarından bulunuyor.
“Taleplere doğru cevap verebilmek gerekiyor”
Krizden güçlü çıkacaklarını ifade eden Taşkın, özellikle virüs bazlı krizler ve ülkeler incelendiğinde, virüs sonrası hızlı toparlanmanın ve bir büyümenin mevcut olduğunu dile getiriyor. Şu an tüm faaliyetlerin durdurulduğunu ve bu durumun iyi değerlendirilerek doğru planlamalar yapılması gerektiğini söyleyen başarılı yönetici, “Güçlü çıkabilmek için taleplere doğru cevap verebilmek gerekiyor. Turizm ve Otel grubu 2020 yılında büyük bir hasar gördü. Virüs bittikten sonra bunun bir de psikolojik tahribatı olacak ve bu süreci de yaşamamız gerekiyor. 2020 yılı yara aldı ve yerli turizme yönelebiliriz. Restoranlar için ise evlerde sıkılan insanların restoranlara çok fazla gideceğini ama çok seçici olacağını düşünüyorum. Eskiden tesadüfen gördüğümüz düzgün restoranlara girip yemek yiyorduk ama artık insanlar detaya girecek. Bu yüzden tüm sektörün bu süreci iyi değerlendirerek duruma hazırlıklı girmeleri gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
“Teknoloji daha çok hayatımızda olacak”
Koronavirüs sonrası yeni normallerin nasıl olacağı son zamanlarda tartışılan konulardan bir tanesi. Beklenen değişimden ve dönüşümden söz eden Taşkın, “Restoranlarda masalar arası mesafeler olacak. İşletmeler hijyen ve sağlık konularına daha detaylı inceleme yapıp daha çok bütçe ayıracaklar. Türkiye’de ve dünyada hijyen açısında en çok kabul gören yiyecek içecek kabının porselen olması dolayısıyla bu alanda firmamıza büyük sorumluluk düşmektedir. Artık insanlar porseleni de dikkatli seçecekler. Bakteri barındırmayan ürünleri tercih edecekleri için pişirim derecesinden sırlamasına kadar dikkatli olunması gerekiyor. Biz de yüksek ısı kullandığımız bakterisi barındırmayan sert porselen üretiyoruz.Öte yandan bu süreçte e-ticaretimiz kanalımızı daha etkin kullanmaya çalışıyoruz, bu dönem için perakden ağırlıklı ilerliyoruz ama bundan sonra daha farklı stratejiler izleyerek digital kaslarımızı güçlendirmeli ve e-ticareti daha kolay hale getirmeliyiz. Bu süreçten sonra teknoloji daha çok hayatımızda olacak ve şimdiden bunun hakkında çalışmalarımız sürüyor. Ülkemizde e-ticaret tam performans ile faaliyet gösteren bir sistem değildi ama bundan sonra daha etkin olacak ve firmaların da e-ticarete yatırım yapmaları gerekiyor. Bugün bu virüs, yarın ise başka bir krizle karşı karşıya kalabiliriz” diyor.
“Türkiye Avrupa’da porselen konusunda ciddi bir oyuncu oldu”
Taşkın, Türkiye’nin porselen sektöründeki konumuna değinerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ülke olarak porselende dünya çapında çok güçlüyüz. Sadece bizim değil diğer markaların da ciddi ihracatları var. Dünyada porselenin çıkış yeri Çin ve çok fazla rekabet edemiyoruz. Ama Avrupa tarafına hitap eden Almanya Bavyera ve Çek Cumhuriyeti’nde fabrikalar kapanınca Türkiye porselen konusunda çok ciddi bir oyuncu oldu. Tüm fuarlarda yer alıyoruz. Bu ara Şikago’da fuarda olacaktık ardından Singapur’da ama iptal oldular. Ülkeler bundan sonra bütün standartlarını ülkeye girişten sağlığa kadar değiştirecekler. Sağlık belgeleri, testler gibi pek çok önlem alacak ve bu sebeple ihracat bir süre azalacak ve lokal pazarlar daha yoğun olacaktır. Bir süre sonra ihracata daha güçlü bir şekilde yeniden döneriz diye düşünüyorum.”
“Üretmemiz ve ihracata çok önem vermemiz gerekiyor”
İsmail Taşkın, kendisinin de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğü EVSİD’ten söz ederek sözlerini şöyle tamamlıyor: “Sektörde set-üstü, masaüstü ve ev eşyaları ürünleri üreten 198 üretici ve sanayici firma bulunuyor.
EVSİD olarak genellikle yurt dışı faaliyetler düzenliyoruz. Sanayicilerimizin teşvikli yurt dışı pazarına açılmalarını sağlıyoruz. Yurt dışından çok ciddi satın alma kanallarının Türkiye’ye davet ederek hem Türkiye’yi tanıtıyoruz hem de potansiyel iş kanalları açıyoruz. Talepleri ve sıkıntıları dinliyoruz ve TİM başkanımız, Ticaret Odası başkanımız, Sanayi Odası başkanlarımız ile online toplantılar yaparak ve talepleri ileterek sorunları çözmeye çalışıyoruz. Bu süreçte ne yapacağını bilmeyen çok kişi var, onlara yol göstermeye çalışıyoruz. İlk olarak üretime ve ihracata çok önem vermemiz gerekiyor. Biz de bu çerçeve içerisinde üyelerimize destek olmaya çalışıyoruz.”
