Türk mutfağını değerleriyle birlikte koruma ve gelecek nesillere aktarma misyonuyla çalışan Metro Türkiye’nin ‘Yerelin İzinde’ projesi kapsamındaki yeni durağı Mersin Kan Portakalı oldu.
Metro Türkiye, “Yerelin İzinde” projesine, Türk mutfağının önde gelen profesyonellerinden Şef Murat Deniz Temel iş birliğiyle devam ediyor. Boğaziçi Lüferi, Aydın Kestanesi, Bursa Siyah İnciri ve Şile ormanlarındaki yerel mantarların ardından gastronomi keşif yolculuğunun beşinci durağında Mersin Kan Portakalı’nın izi sürüldü.
Coğrafi İşaret tescil adayı olan Mersin Kan Portakalı’nın ağaçtan sofraya tüm yolculuğuna şahit olmak için Mersin’in en büyük kan portakalı bahçesi ziyaret edildi. Mersin ve Tarsus’un çok kültürlü mutfağı, Mersin Kan Portakalı’nın üretimi, tarihi ve kullanım alanları gezinin gündemiydi. Geziye portakal bahçesinde başlayan katılımcılar, Mersin Kan Portakalı’nın yok olmaması için yapılan çalışmaları ve Coğrafi İşaret tescil adayı ürün olma yolculuğunu dinleyerek olgunlaşan portakalları hasat etti.
“Metro Türkiye ile yollarımız kesişmeseydi kan portakalı ağaçlarını sökmüş olabilirdik”
Metro Türkiye’nin Mersin Kan Portakalı tedarik ettiği Üretici Ramiz Çavaş, bölgedeki kan portakalı üretimini ve yerel halka sağladığı ekonomik katkısını anlattı: “Metro Türkiye ile yollarımız ilk kez 4 sene önce kesişti. Ürünü satacak pazar bulamadığımız için maddi zorluklar yaşadığımız ve 250 dönümlük arazimizdeki tüm kan portakalı ağaçlarını sökmeye karar verdiğimiz bir dönemdi. Metro Türkiye’nin bu kıymetli meyvenin yok olmaması için verdiği %100 alım garantisi ve ürüne sağladığı katma değer ile ağaçlarımızı koruduk. Kan portakalının unutulup kaybolmaması için yetiştirmeye devam ettik.”
“Mersin Kan Portakalı, Coğrafi İşaret tesciline kavuşacak’
Yerelleşmenin ve geleneksel lezzetlerin sürdürülebilirliğinin ancak Coğrafi İşaret tescilli ürünlerin korunmasıyla mümkün olacağını vurgulayan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng; “Metro Türkiye olarak, üreticiler talep yetersizliğiyle kan portakalından vazgeçmek üzereyken verdiğimiz %100 alım garantisiyle, bu ürünün belki de kaderini değiştirmiş olduk. Verdiğimiz alım garantisiyle birlikte, kesilen kan portakalı ağaçlarının yerine tekrar yenileri dikildi. Ürünün korunmasının zorlu olması üzerine çalışarak, tüm yıl tüketilebilmesi için kan portakalının kurusunun geliştirilmesine ön ayak olduk. Bugün itibarıyla raflarımızda taze sıkılmış kan portakalı sularına yer vermeye başladık. Böylece hem ürüne katma değer sağladık hem de kadın kooperatifinin desteklenmesine vesile olduk. Bununla da yetinmeyerek, kan portakalının Coğrafi İşaret ile tescillenmesi için Mersin’den Kadın Kooperatifi’nin başvurusuna destek verdik. 2 buçuk yıl önce yapılan başvuruda artık mutlu sona ulaşıyoruz. Çok yakın zamanda Mersin Kan Portakalı, Coğrafi İşaret tesciline kavuşacak ve hem ürün hem üretici bundan kazançlı çıkacak.” dedi.