Levanten Mutfağını Yeniden Keşfetmek: Kaicy

Levanten mutfağının ve sanatının zengin mirasını yenilikçi bir yaklaşımla sunmayı hedefleyen Kaicy açıldı. Tarabya’da Boğaz kıyısında yer alan mekân, ayrıcalıklı konumunda Levanten mutfağının unutulmaz tatlarını modern dokunuşlarla yorumluyor.

Geçmişin mirasını çağdaş bir yorumla buluşturan Kaicy Kurucusu Gamze Cizreli, Kaicy’nin adını ve ilhamını Antakya Arkeoloji Müzesi’nde ‘Kaicy’ yazan bir Roma mozaiğinden aldığını dile getiriyor. Eski çağlarda evlerin girişlerine yerleştirilen mozaiğin kötü enerjiyi uzak tuttuğu ve olumlu bir atmosfer yarattığı inancı olduğunu belirten Cizreli, Yunanca’da ‘Ve sen, ne dilersen sana da aynısını dilerim’ anlamına geldiğini belirtiyor.” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor, “Bizim için misafirperverlik, iyi niyet ve pozitif enerjinin bir yansıması.”

Doğu Akdeniz coğrafyasını tanımlamak için kullanılan ‘Levanten’ terimi, hem kültürü hem de bölgeyi ifade etmek için kullanılıyor. İtalyan, Arap, Osmanlı ve Fransız kültürünün birleşimiyle şekillenen Levanten mutfağı, Kaicy’de Fransız teknikleriyle harmanlanarak sunuluyor. Bu kapsamda son derece titizlikle çalışılan ve her detayın incelikle işlendiğini Kaicy, sadece gastronominin değil, kültürün ve sanatın da buluştuğu bir deneyim noktası olarak hizmet veriyor.

Levanten mutfağını geleceğe taşımak

Doğu Akdeniz bölgesinin Levanten kültürünü ve mutfağını yeniden yorumlamak ve geleceğe taşımak adına yenilikçi bir deneyim sunduklarını söyleyen Gamze Cizreli, “Menümüzde Hatay’ın aşuru da var biberli ekmeğinin yeni bir yorumu da. Zerdeçallı humus
da mevcut, Lübnan rakısı, Arak ve narenciye ile marine edilmiş somon da bulunuyor. Fattoush salatasından, falafel kaplı İskenderun karideslerine, Levanten peynirleri ile hazırladığımız sufleden kış tabule salatasına kadar birbirinden farklı ve yenilikçi tatlara yer verdik.” sözleriyle zengin menüye dikkat çekiyor. Kaicy’nin tasarımı ve konseptinin Doğu Akdeniz’in zengin kültürel mirasından ilham aldığının altını çizen Cizreli, bölgenin medeniyetlerin kesişim noktası olan eşsiz bir coğrafyaya sahip olduğunu vurguluyor.

Kaicy’de yalnızca yemek sunmadıklarının altını çizen Cizreli sözlerini şöyle sürdürüyor; “Misafirlerimize bu coğrafyanın dokusunu, tarihini ve ruhunu hissettirmeyi amaçlıyoruz. Bu mirası modern bir dokunuşla yeniden yorumlayarak hem tanıdık hem de sürprizlerle dolu bir deneyim sunuyoruz. Böylece, geçmişi bugüne taşıyor ve gelecek nesillere aktarılacak bir bağ kuruyoruz.”

Zeminde Kaicy mozaiğinden esinlenilen mekânda, kaplumbağadan kartala, güneşten göze kadar çeşitli mozaikler yer alıyor. Mekânda özgü tasarlanan 5 özel sanat eseri, bölgenin kadim bilgisini ve ruhunu misafirlerle buluşturuyor.

Kaicy mutfağının temel felsefesi

Kaicy mutfağının temel felsefesinin geleneksel Doğu Akdeniz, Levanten tatlarını modern gastronomiyle harmanlayarak misafirlerine sunmak olduğunu belirten Cizreli, yerel ve özgün malzeme seçimine oldukça önem verdiklerine dikkat çekiyor. Cizreli sözlerini şöyle sürdürüyor; “Antakya enginarını Fransız usulü klasik soğan çorbasının içinde sunuyoruz. İskenderun Karideslerini falafel ile kaplayarak tempura tekniği ile kızartıyoruz.” diyor.

“Yerel lezzetleri modern gastronomiyle harmanlıyoruz”

Gamze Cizreli, Kaicy’nin menüsünü tasarlarken, öncelikli amacının Doğu Akdeniz’in yerel tatlarını modern gastronomiyle birleştirerek yenilikçi bir deneyim yaratmak olduğunu söylüyor. Bununla birlikte sürdürülebilirliğin ve mevsimsel tazeliğin menünün omurgasını oluşturduğunu dile getiriyor.

Kaicy olarak yerel ve küçük ölçekli üreticilerle iş birliği yaptıklarının altını çizen Cizreli, “Hem sürdürülebilir tarımı destekliyor hem de en taze ve doğal malzemeleri kullanıyoruz. Bu hem mutfağımızın kalitesini artırıyor hem de yerel toplulukları güçlendiriyor.” diyerek sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapıyor.

“Şık, sıcak ve davetkâr”

Levanten mutfağı ve mekân konsepti ile ilgili oldukça olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Cizreli sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle menümüzün otantik, yaratıcı ve lezzetli kombinasyonları çok beğeniliyor. Levanten mutfağına aşina olmayan misafirlerimiz ise bu kültürü keşfetmekten büyük keyif aldıklarını belirtiyor.”

Bar konseptinin oldukça iddialı olduğunu belirten Cizreli, barın mekânın ruhuna uygun şekilde tasarlandığını dile getiriyor. Yalnızca içki sunumuna odaklanan mekân, dünya seçkilerine yer veren, yenilikçi, genç ve dinamik bir deneyim alanı yaratıyor.

Cizreli, İçki Müzesi olarak tanımladıkları mekanda misafirlerin içki seçimi yapabildiklerini ve meraklılar için nadir bulunan çeşitlerle keşif fırsatı sunduklarını belirtti. Bar danışmanlığını yapan Eats Payao Group ise, Tayland’ın Bangkok ve Chiang Mai şehirlerinde dünya gastronomi sahnesinde önemli bir yere sahip bir grup olarak, daha önce tadılmamış özel tarifler yaratıyor.

Uluslararası miksoloji kültürünü harmanlayarak eşsiz bir kokteyl menüsü oluşturduklarını vurgulayan Cizreli, şarap menüsünü ise Oğul Türkkan danışmanlığında hazırlandığının altını çiziyor. Yerel markalar başta olmak üzere zengin bir şarap kavı sunduklarını dile getiriyor.

Sosyal Medya'da Paylaşın