La Pâtisserie Lune, butik pastacılığın Nişantaşı’ndaki en özel noktalarından biri oluyor. 2014 yılında Hilal Özdek tarafından kurulan patisserie, gelenlere tam anlamıyla bir Fransız romantizmi yaşatıyor. Butik bir patisserie olmanın yanında cafe hizmeti de veren La Pâtisserie Lune’yi yakından tanıdık.
La Pâtisserie Lune, içeri girdiğiniz anda sıcak bir konseptle sizi adeta sarıp sarmalıyor. İstanbul’un en seçkin semtlerinden Nişantaşı’nda, Avrupa’ya açılan bir kapı diyebiliriz La Pâtisserie Lune için. Hilal Özdek, mekânın mimarisinin ablası Bahar Özdek Tokcan tarafından tasarlandığını belirterek şunları dile getiriyor: “Ablam Bahar bana ‘Nasıl bir yer istiyorsun?’ diye sorduğunda ona; Fransa’nın soğuk romantizmini, Belçika’nın iştah kabartan çikolatacılarını ve Viyana’nın vanilya kokan lezzet sokaklarında porselen fincanda çay içiyormuş hisse veren romantik ama modern bir yer istediğimi belirtmiştim. Nitekim geldiğimiz noktada misafirlerimin çoğundan bu yorumları duymuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.”
Özveri ve kararlılıkla gelen başarı
Başarı kimi zaman risk almayı gerektiriyor. Özdek, üniversite eğitimini Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünde tamamlıyor. Fakat başarılı girişimcide mutfak aşkı hiç bitmiyor. Ve radikal bir kararla 2009 yılında yeme-içme sektörüne adım atıyor. Doors Group’ta 3 yıla yakın çalıştıktan sonra Ankara’da butik bir patisserie’nin mutfak şefliğini ve danışmanlığını üstleniyor. Üç senenin sonunda İstanbul’a taşınan Hilal Özdek, hayallerini gerçekleştirme kararında bir adım daha atıyor. Ve 2014’ten bu yana La Pâtisserie Lune’nin şefliğini ve işletmeciliğini üstleniyor. Özdek patisserie’nin 2’nci yılında altın vuruşunu yapıyor ve “Yılın En İyi Butik Pastane” ödülünün de sahibi oluyor.
Glütensiz imza lezzetler
La Pâtisserie Lune’nin; kahvaltı, öğle ve akşam yemeği için de servisi bulunuyor. Bu şahsına münhasır patisserie’nin imza pastası ise “Dacquoise” oluyor. Hilal Özdek’in badem unundan yapılan glütensiz, hafif vanilyalı pasta kreması ve çilekle kombine ettiği o muhteşem lezzet… Bunun yanı sıra “Fıstık Rulo” da patisserie’nin imza tatlarından. O da tıpkı “Dacquoise” gibi glütensiz ve tamamen fıstık unundan yapılıyor.
“Üretmeyi çok seviyorum”
La Pâtisserie Lune’de öne çıkan diğer ürünlerin macaron’lar olduğunu da dile getiren Hilal Özdek, “Yıllar içinde geliştirdiğim, gerçek meyve pürelerinden oluşan kremaları ve Belçika çikolatalarından yaptığım nefis ganajlarla yarattığım taptaze macaronlar adeta patisserie ile özdeşleşti. Ürünlerimizin her sabah taze olarak günlük hazırlanması, kalitemizin hep aynı kalması ve tüm müşterilerimle birebir ilgileniyor olmam, La Pâtisserie Lune’yi diğer markalardan birkaç adım önce çıkarıyor. Öte yandan üretmeyi ve yaratmayı çok seviyorum. İşim konusunda obsesifim diyebilirim, o benim hayatımın büyük bir parçası. İnsanların ürünlerimi yediklerinde yaptıkları yorumları duymak beni çok mutlu ediyor. Hatta onları tatlı seçimlerine göre kategorize edip, analiz bile ediyorum. Bu oyun, tatlı sevmediğini söyleyip bir çatal sonrasında gözleri parlayan ve tüm tabağı bitiren biriyle oynanınca daha da eğlenceli oluyor” diyor. Başarılı isim dünya pastacılığını her sene katıldığı SiGEP fuarından takip ediyor. Fuar bitiminde birkaç şehir gezerek patisserie’lerin ve cafe’lerin menülerini ve yeniliklerini incelediğini belirten Hilal Özdek, ilhamını pastacılık tarihinden alıyor. Koronavirüsün tüm sektörler için sıkıntılı bir süreç olduğunu dile getiren başarılı isim son olarak; süreç boyunca La Pâtisserie Lune’nin hizmet verdiğini de sözlerine ekliyor.