Michelin Rehberi’ne giren ve Gault & Millau Türkiye Ödülleri’nde 1 toque sahibi olan Aşeka’nın mutfağında Head Şef Ömer Akosman bulunuyor. Aile büyüklerinin teşvikiyle mutfağı seven Akosman, hem yurt içinde hem de yurt dışında tecrübelere sahip başarılı bir isim.
Mutfak yolculuğuna büyükbabası ve anneannesinin teşvikiyle başlayan Aşeka Head Şefi Ömer Akosman, profesyonel anlamda ise kendisine ilham olan ve bir dönem ekibinde çalıştığı Thomas Keller’dan bahsediyor: “Yemek yapmaya olan bakış açısı, mutfaklarında kurduğu disiplinli düzen ve mükemmeliyet.i yaklaşımını kendime hep ilham almışımdır.”
Hem aşk hem sarmaşık: Aşeka
Aşeka’nın hem şefi hem de yönetici ortağı olan Ömer Bey’e mekânın isminin nereden geldiğini soruyoruz. İsim hikâyesinin arkadaşları Laris ile başladığını söyleyen Akosman; “Konsept yaratılırken hepimizin farklı kökenlerden geliyor olmasının verdiği ilham ile hem sarmaşık hem de aşk anlamına gelen, Fars kökenli bir kelime olan Aşeka’da karar kıldık. Kültürler arası etkileşimi, uzanıp bizi işimize olan tutkumuz ile saran bir sarmaşığa benzettik.” diye anlatıyor. Ömer Bey, Aşeka’nın vizyonu ve hedeflerinde de yine kültürler arası paylaşıma verdikleri önemle çalışmalarını sürdürdüklerini de belirtiyor.
“Aşeka’da tabakları yaratırken mevsimselliğe dikkat çekmeye çalışıyorum”
İtalyan ve Fransız mutfaklarından etkilendiğini anlatan Şef Ömer Akosman, her kültürden öğrenmeye ve mutfak tekniklerinde bu kültürlerden yararlanmaya özen gösteren bir isim. Bu kadar geniş bir yelpazeyi bir araya getirirken mevsimselliğe odaklandığını söyleyen Akosman; “Aşeka’da tabakları yaratırken mevsimselliğe dikkat çekmeye çalışıyorum.” diyor. Yemeklere verdikleri özeni içecek menüsünde de gösterdiklerini belirten Akosman; “İçecek menümüzü, kurucu ortaklarımızdan sevgili Rinaldo Taki Levante tasarlarken, her bir içki için ayrı bir kategori oluşturdu.” diyor ve şarap seçim sürecinde de yerli markalarla çalışmaya özen gösterdiklerini belirtiyor.
Türk mutfağının yurt dışında temsili ve dünya gastronomi sahnesindeki yeri
Ömer Bey, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da mesleki olarak deneyimler elde etmiş, tecrübeli bir şef. Türk mutfağının yurt dışındaki temsilini ve dünya sahnesindeki yerini kendisine soruyoruz.
“İrlanda’da Ahmet Dede’nin şefi olduğu ‘Dede’ adlı restoran, iki Michelin yıldızı ile ödüllendirilmiş bir başarı öyküsü sunuyor. Avustralya’da ise Coşkun Uysal’ın liderliğindeki ‘Tulum’, büyük başarı elde etmiş ve Türk mutfağındaki çeşitliliği yurt dışında yansıtan bir restoran olarak öne çıkıyor. Bu iki örnek, Türk mutfağının çeşitliliğini uzun yıllardır yurt dışında başarıyla temsil eden önemli isimlerden sadece birkaçıdır.” diye konuşan Şef Akosman, Türk mutfağının yurt dışındaki yansımalarından bahsederken, dünya gastronomi sahnesindeki yerine de değiniyor: “Türk mutfağı, dünya genelinde birçok başarılı şefi kendi mutfağına çekme başarısını gösteren bir mutfak. Ülkemizin lezzetleri, dünyanın dört bir yanında çalışan ve büyük başarılar elde etmiş olan pek çok şefin en çok merak ettiği ve deneyimlemeyi arzuladığı bir çeşitlilik sunuyor. Ancak bugüne kadar elde ettiğimiz başarılar sadece bir başlangıç noktası. Şefler olarak Türk mutfağını dünya çapında daha da ön plana çıkarmak için çalışmaya devam etmeliyiz.”
