Un Po, yaklaşık 6 ay önce Karaköy’ün Mumhane Caddesi’nde hayata geçiriliyor. İtalyan mutfağının en özel tatlarını sunuyor mekân. Kurucusu ise dünyaca ünlü restoran zinciri Eataly’i Türkiye’ye getiren isimlerden: Zülfikar Bekâr.
İtalya’nın sıcak ve samimi trattoria restoranlarındaki konsepti yorumlayan Un Po’, mönüsü, mottosu ve temsil ettiği değerler ile İstanbul’un mutfak birikimine katkı sağlamayı hedefliyor. Un Po, işin ustası tarafından küçük, İtalyan mahalle lokantası olarak dizayn ediliyor. “Un Po benim yaşam felsefemden kaynaklanıyor” diyen Zülfikar Bekâr sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ben İtalya’da oturuyorum ve aslında mühendisim. Bu sektöre girişim için tesadüfler demek gerekiyor. Çünkü mühendisken kendimi yiyecek-içecek sektörünün içinde buldum., İtalyan lezzetlerini Türklerle buluşturmak istedim ve bu işi tutkuyla yapıyorum” diyor.
“Yemeğin demokratikleşme hakkı olduğunu düşünüyorum”
İtalyancada ‘biraz’ anlamına gelen Un Po’nun mönüsünde klasik İtalyan mevsim salataları ve sebze ağırlıklı mezeleri, makarna, pizza ve şarap lezzetlerinin yanında vegan ve vejeteryan seçenekler de var. Mutfağını İtalyan şef Piero Bergese’ye emanet eden Un Po; dizaynı, tasarımı, pişirme tekniği ve lezzetleriyle farklılığı kısa sürede yakalıyor. Duvarlardaki tablolardan fayanslara, masalardan renklere kadar bir İtalyan trattoria’sı ruhu yaşatıyor. Konsepti şef Bergese’yle beraber kurduklarını belirten Bekâr, “Yemeklerimizde kesinlikle rafine un, tuz ve katkı maddesi bulunmuyor. Suları ise ağır metallerden arındırdıktan sonra kullanıyoruz. İtalya’nın geleneksel lezzetlerine yer verdik. Öte yandan yemeğin etrafında çok faktör var ve bunu anlatmak çok önemli. Yemeğin demokratikleşmesine inanıyoruz. Dolayısıyla misafirlerin ürünleri nereden aldığımızdan nasıl yaptığımıza kadar her şeyi sorabilme ve öğrenme hakkı var” ifadelerini kullanıyor.
Un Po’da en sevilenler…
Başarılı girişimci, dünyaca ünlü şef Massimo Bottura’nın geçmişte Türkiye’de açtığı restorana da öncülük ediyor. Un Po, İtalyanca’da ‘biraz’ demek. Bekâr’ın Un Po’daki mottosu ise; basit, otantik ve orijinal olmak. Zülfikar Bekâr son olarak mekânın en sevilenlerinden şöyle söz ediyor: “Bolonez soslu makarnamız, margarita pizzamız ve tiramisumuz çok beğeniliyor. Diğer yandan dünyada asıl problemin açlıktan ziyade aşırı tüketim olduğunu düşünüyorum. Sağlık ile obezite arasında çok ince bir çizgi var.”