Gündem Değerlendirmeleri ile sektör profesyonellerinin görüşlerini ve zincir markaların almış oldukları önlemleri paylaşmaya devam ediyoruz. Türkiye’ye ilk olarak 1996 yılında giriş yapan Domino’s’u ve kriz dönemindeki tedbirlerini CEO’su Aslan Saranga’dan dinledik.
Türkiye’de krize alışık olduklarının altını çizen Aslan Saranga aynı zamanda bu krizin alışılmışın dışında geliştiğine de dikkat çekiyor. Koronavirüs salgınının sektörü her türlü etkileyeceğini düşündüğünü söyleyen Saranga, “Krizin restoran sektörüne etkisi 1 seneyi geçecek gibi görünüyor. Normal hayata dönsek bile restoran ve evlere servis sektöründe pek çok alışkanlığımızı değiştirmek zorunda kalacağız. Restoranlarda yan yana oturma düzeni azalacak” diyor.
“Pazarın %50’sine sahibiz”
Firmaların bundan sonraki süreçte teknolojiye daha çok yatırım yapacaklarının da altını çizen başarılı yönetici, evlere serviste talebinin zamanla artış göstereceğini vurguluyor. Şu anda ise yapılan araştırmalarda evlere serviste %75 güven düşüşü yaşandığını da belirten Aslan Saranga, “Firmaların çok şeffaf olması gerekiyor. Türkiye’de evlere servise ilk başlayan marka biziz ve insanlar o zamanlar gülmüştü. Pazarın %50’sine sahibiz. İlk iki hafta önemli bir düşüş oldu çünkü evlere servis olsa bile dükkanlara giden %15 bir düşüş yaşadık ve take away’de de düşüş oldu. Sonraki süreçte müşterinin güvenini kazandık ve toparladık. Müşteriler mutfakta olanı öğrenmek istiyor. Bu süreçte ilk başta ciddi bir panik vardı ve ciddi bir süpermarket tüketimi oldu şimdi insanlar yavaş yavaş yeniden servislere dönmeye başladı” açıklamalarında bulunuyor.
“Dijitale ciddi bir yatırım yapmak gerekiyor”
Müşteriye güven veren ve şeffaf olan firmaların çalışmalarını devam ettirebileceklerini de sözlerine ekleyen Saranga şöyle devam ediyor: “Online devam etmek muhtemel ama dijitale ciddi bir yatırım yapmak gerekiyor sadece dükkan ve motorla olacak iş değil. Biz bu dijital olayına 5-6 senedir çalışıyoruz. Dijital altyapımıza her sene önemli bir para yatırıyoruz. 250 kişilik merkezimizde 150 kişi dijitalle uğraşıyor. Bunlar önemli maliyetler ve bu maliyetleri kaldırmak her firmanın yapabileceği bir şey değil. Evlere servis ticaretimizin cirosunun %70’i internetten geliyor. Öte yandan Domino’s olarak dünya geneli bir hijyen standartlarımız var ama koronavirüsle birlikte standartlarımız bir üst seviyeye çıktı. Çalışanlar eldiven ve maske takıyor ama önemli olan bunu denetlemek. Bunu satış stratejisi olarak görmüyorum, bu yapılması gereken bir şey. Bu sistemi bir şekilde oturtamayan firmaların müşterilerin güvenini kazanabileceğini düşünmüyorum.”
“Ultraviole ışıklarıyla kutunun yapımını kontrol ediyoruz”
Domino’s’ta gıda güvenliği tedarikçinin üretiminden başlıyor. Markanın şu anki gündem maddesi ise kutular. “Domino’s olarak pizzanın yapımından müşteriye ulaşmasına kadar olan süreci takip edebilen firmalardan biriyiz” diyor Aslan Saranga ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Hijyen sorunu yaşanabilecek kutular var ve biz ultraviole ışıklarıyla kutunun yapımını kontrol ediyoruz, bu kontrol eşliğiyle restorana kadar getiriyoruz ve müşteriye gidene kadar ürünün hijyenini sağlıyoruz. Her şey televizyonla olmuyor. Firmaların sosyal medyayı aktif kullanması gerekiyor. Küçük firmalar için de sosyal medya büyük bir avantaj. Bu işi yapan firmaların hepsi sosyal medyayı ciddi kullanması gerekiyor. Biz hijyenle ilgili yaptığımız her şeyi sosyal medya üzerinden yaptık” diyor.
“Evlere serviste teknolojik altyapı çok önemli olacak”
Krizden sonraki sürece de değinen Aslan Saranga, tahminlerini şöyle sıralıyor: “Evlere serviste teknolojik altyapı çok önemli olacak. Türkiye olarak en az 6 ay, 1 sene bu kriz sürecek. Doğru fiyatla, doğru ürünü gönderen firmalar kazanacak, yüksek fiyat verenlerin çok kazanabileceğini düşünmüyorum. Bu süreçte ilk olarak 4 milyon TL’ye yakın hastanelere ücretsiz pizza olanağı verdik. Öte yandan 4 milyar cirosu olan restoran sektörünün cirosu 1 milyara indi. Çok ciddi bir işsizlik olacak ne yazık ki. İyi ihtimalle devletin de desteğiyle 2-3 ayda normale döneriz diye düşünüyorum.”
“İnsanlar firmaların hijyen ve güvenlik standartlarına dikkat etmeliler”
İnsanların dikkat etmeleri gereken konulara da vurgu yapan Aslan Saranga son olarak şunları söylüyor: “İnsanlar firmaların hijyen ve güvenlik standartlarına ve şeffaflıklarına dikkat etmeliler. İnternet sitesinin sağlamlığı, motorcunun giyimi veya paketin servis olduğu hali oldukça önemli. Ürünü alüminyum folyoya sarıp yolluyorlarsa, bu kabul edilemez. Virüs 60 derecenin üstünde yaşamıyor bu yüzden pişme koşulları önemli. Biz de pizza 245 derecede pişiyor. Ve lojistik kısım çok önemli. Firmaların üretim yaptığı ve pişirme yaptığı bölümlerin ayrı olması gerekiyor.”