Yeme-içme ve ağırlama sektöründe 33 yıllık bir kariyere sahip olan Sadettin Cesur, şu anda TUM & TRU Hospitality & Retail Group CEO’luğunu üstleniyor. İGA İstanbul Havalimanı’na dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri Türk gastronomisiyle buluşturan Cesur, yaptıkları çalışmaları ve hizmetleri anlatıyor.
Sektöre ilk adımını 1991 yılında Çınar Otel’de atan Sadettin Cesur, sırasıyla İstan bul’da Parksa Hilton ve Con rad’da deneyimler kazanarak kariyerini inşa etmeye başla dı. 1996-1998 yılları arasında İstanbul’da Four Seasons’in açılışını yapan ilk müdürler den biri olan Cesur, Ekima 1999’da BTA Havalimanları Yiyecek İçecek Hizmetleri Ltd. Şti.’de üst düzey pozis yonlarda görev alıyor. Burada Genel Müdür Yardımcılığı’ndan CEO pozisyonuna gelerek 24 yıllık bir geçmişe sahip olan Sadettin Bey, şu anda TRU TUM & TRU Hospitality & Retail Group görevlerini yürütüyor.
Donanımlı bir kariyere sahip, önemli sektör profesyonellerinden biri olan Cesur’a ağırlama sektöründeki tercihini sorduğumuzda şöyle yanıtlıyor: “Tüm bu tecrübelerimle; ağırlama sektörü benim için artık sadece bir iş alanı değil, aynı zamanda bir tutku ve yaşam tarzı haline geldi. En başından beri, seyahat eden insanlara hizmet etmenin ve onlara konfor sağlamanın bana getirdiği tatmin duygusu ise bu sektörde çalışmamın en büyük nedeni oldu.” Ekibiyle birlikte Asya, Avrupa ve Orta Doğu’nun kesişim merkezi olan İstanbul Havalimanı’nda dün yanın dört bir yanından gelen misafirlere en iyi hizmeti sunduklarını ve bir anlamda, Türkiye’nin gastronomi elçiliğini yaptıklarını söyleyen Sadettin Bey, “Bu sayede de hem ülkeme hizmet ederken hem de en büyük tutkumu hayata geçirebiliyorum” diyor.
TUM & TRU Hospitality & Retail’in hikâyesi
TRU Hospitality & Retail beş koldan hizmet veren bir oluşum; F&B yönetimi, Lounge yönetimi, Uçuş sırasında yiyecek-içecek servisi, otel yönetimi ve Retail. Sadettin Bey, misafirlerin beklentilerini en üst seviyede karşılayabilmek için operasyonlarını tek çatı altında topladıklarını söyleyerek bu birleşmenin ulusal ve uluslararası markaları bünyelerine katma hedefiyle beraber, küresel arenadaki varlıkları güçlendirmeye olanak tanıdığını söylerken şöyle anlatmaya devam ediyor: “Bu noktada yeme-içme operasyonlarımızda TUM markamız ile İstanbul Havalimanı’nı bir gastronomi merkezi olarak konumlandırıyor, her damak tadına ve her bütçeye göre bir yeme-içme deneyimi sunuyoruz. ‘Lounge’ operasyonunun yeme-içme servisi yönetiminde ise İGA Lounge ve Genel Havacılık çatısı altında uzman ve deneyimli kadrolarımızla hizmet veriyor, yerelden globale anlayışımızla hazırladığımız menülerde Anadolu’nun eşsiz lezzetlerinden dünya mutfağının sevilen lezzetlerine kadar geniş bir gastronomi deneyimini ziyaretçilerimizle buluşturuyoruz.”
2023 yılı itibariyle misafirlerin beklentilerini en üst seviyede karşılayabilmek adına tüm operasyonları TRU Hospitality & Retail markasını kurarak ulusal ve uluslararası markaları bünyede toplayarak hareket ettiklerine değinen Cesur, TRU isminin nasıl doğduğunu anlatıyor: “TRU’nun TR’si ile Türkiye’den doğan bir marka olarak küresel ölçekte yer aldığımızı vurguluyoruz. U’su ise ‘You First’, yani işimizin odağını oluşturan misafrlerimizden geliyor. İstanbul Havalimanı’nda geçirdiğimiz her saniyede, asırlardır süregelen Türk misafrperverliğini hem çalışanlarımıza hem de konuklarımıza sunmaya çalışıyoruz.”
Ardı arkası kesilmeyen ödüller
Geçtiğimiz haftalarda Global Traveler tarafından İGA İstanbul Havalimanı Dünyanın ve Avrupa’nın En İyi Havalimanı seçilirken, TUM da ‘En İyi Yeme-İçme Alanına Sahip Havalimanı’ ödülüne layık görülmüştü. Bunun hemen ardından ise Skytrax, İGA İstanbul Havalimanı’nı hem ‘Güney Avrupa’nın En İyi Havalimanı’ hem de ‘En İyi Yemek Havalimanı’ kategorilerinde ödüllendirdi. TUM & TRU Hospitality & Retail CEO’su Sadettin Cesur, “Dünyada ‘tek çatı altında’ yer alan en büyük yiyecek ve içecek alanıyla sadece yolculuğu keyifi hale getirmiyor; aynı zamanda Türkiye’nin gastronomi ve turizmindeki gelişimine de artı bir değer kazandırıyoruz” ifadelerini kullanıyor. Bu operasyonlarla konuklara eşsiz Türk tatlarıyla beraber kültür dünyasını da göstermeye çalıştıklarını sözlerine ekleyen Cesur, “Çünkü aşımız ve mutfağımız, medeniyetimizin aynasını, milli kimliğimizin de bir parçasını oluşturuyor. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde ise başarı kaçınılmaz oluyor. Kültürümüzden beslenmeye ve işimizi en iyi şekilde yapmaya devam ederek gönüllere girmeyi sürdürecek, daha fazla takdir toplamaya çalışacağız” diyor.
Yeme-içme ve ağırlama alanlarında dijitalleşme
Dijitalleşme konusu dünyanın her alanında, her sektörde yükselen bir trend. TUM & TRU olarak da dijitalleşme konusuna önem verdiklerini söyleyen Sadettin Bey, bu çerçevede misafr deneyimini iyileştirmek ve erişebilirliği artırmak amacıyla mobil uygulamalar geliştirdiklerinden bahsediyor ve ekliyor: “Müşterilerimizin kolayca menülerimizi inceleyebilmesi ve ödeme işlemlerini dijital platformlar üzerinden gerçekleştirebilmesi için
teknolojiyi etkin bir şekilde kullanıyoruz.”
Sosyal medya ve dijital pazarlama stratejilerini de güçlendirerek müşterilerle daha etkileşimli bir ilişki kurduklarını anlatan Cesur, dijitalleşmenin sadece onlara yönelik olmadığını aynı zamanda işletme içi süreçleri de optimize ettiklerini söylüyor: “Verimliliğimizi artırmak ve hizmet kalitesini yükseltmek için dijital araçları, tüm operasyonlarımıza entegre ediyoruz. Özetle, TRU Hospitality & Retail olarak dijitalleşmenin sunduğu fırsatları yakalamak ve müşterilerimize daha iyi hizmet
sunmak için sürekli olarak çalışıyoruz.”
Tutku, azim ve sabır
Sadettin Bey sektöre girdiği ilk günkü enerjisini ve azmini hiç kaybetmemiş. Her gün aynı enerjiyle ve heyecanla işinin başında ‘daha iyi ne yapabiliriz?’ sorusunu soran bir isim. Bunu korumasını ve kendisini her gün yenileyebilmek adına neler yaptığını sorduğumuzda şu yanıtı veriyor: “Bu yolculukta sürekli olarak öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye odaklanıyorum. Trendleri takip ediyor, sektördeki yenilikleri yakından inceliyor ve bu bilgileri işime entegre etmek için çaba gösteriyorum.” Bu heyecanını koruyan deneyimli isimden, sektörde bulunan veyahut ilk adımı atacak gençlere birer tavsiye rica ediyoruz ve ‘tutku’ yanıtını veriyor: “Genç ve sektöre adım atmak isteyen arkadaşlarıma ‘daima
tutkuyla’ çalışmalarını öneriyorum. Çünkü tutku, zorluklarla karşılaştıklarında onları
motive edecek ve başarıya götürecek önemli bir itici güç olacaktır. Diğer bir faktör ise azim ve sabır. Yollarına çıkan engeller ne kadar büyük olursa olsun, sabırlı davranmalarını tavsiye ediyorum.”
TUM ve TRU Hospitality&Retail Group’un gelecek hedefleri
Sadettin Bey ile TUM ve TRU Hospitality & Retail Group’un ilerleyen dönemdeki planlamalarını konuşurken, kendisi dünyadaki yeni yeme-içme trendlerine yönelik araştırma ve çalışmalara devam ederek havalimanında 155 lezzet durağına ulaşmayı amaçladıklarını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Özellikle ayda 110 binden fazla yolcunun kullandığı lounge alanlarımızı büyütmeyi, kaliteli hizmet anlayışımızla bu alanlarda daha fazla misafrimizi ağırlamayı ve havalimanı içerisinde bulunan farklı markalara yeme-içme alanındaki deneyimimizi aktararak penetrasyonumuzu arttırmayı önceliklendiriyoruz. En kısa sürede de otel ve yeni markalarımızla dünyanın dört bir tarafından gelen yolculara kültürümüzün benzersiz misafrperverliğini tattırmak, bu deneyimleri ve gurur duyulan çeşitliliğimizi daha geniş coğrafyalara taşımayı hedefiyoruz” diyerek sözlerini noktalıyor.