Nitelikli kahvenin Türkiye’deki temsilcisi olan Caffè Nero, son zamanlarda çıkarttığı lezzetlerle konuklarını etkiliyor. Caffè Nero Türkiye CEO’su olan Ahmet Yanıkoğlu ile hem Türkiye’deki kahve kültürünü hem de markanın yeniliklerini yeni sayımızda konuşuyoruz.
Gerry Ford tarafından 1997 yılında İngiltere’de kurulan Caffè Nero, kaliteli İtalyan kahve deneyimini misafirlerinin damaklarında iz bırakacak şekilde ve kendisini sürekli geliştirerek sunuyor. Markanın Türkiye hikâyesi 2007 yılında başlıyor. Kaliteli büyümeyi kendisine yol edinen Caffè Nero Türkiye’nin CEO’luğunu altı yıldır Ahmet Yanıkoğlu üstleniyor.
Türkiye’de kahve trendleri
Ahmet Bey ile röportajımıza trendler konusuyla başlıyoruz. Son zamanlarda, modern kent hayatının gündelik rutini içinde yer alan kahve zincirlerinde, Caffè Nero olarak markaların değişik kullanım ihtiyaçlarına göre öne çıktıklarını gözlemlediklerini söyleyen Yanıkoğlu, “Bu bağlamda Caffè Nero, nitelikli kahve içecekleri, lezzetli ve çok seçenekli yiyecekleri, ilham verici mekânları ve farklı barista etkileşimiyle tercih edilen bir kahve evi olarak ayrışıyor” diyor. Bununla beraber günümüz kent insanının en büyük ihtiyacının huzur bulabileceği bir ortam olmasına değinen Yanıkoğlu, Caffè Nero’nun sıcak ortamıyla aranan
o huzurlu atmosferi sağladığı söylüyor.
Türkiye’deki kahve kültürünün son yıllardaki gelişimini konuştuğumuz Caffè Nero Türkiye CEO’su Ahmet Yanıkoğlu, ilk olarak her eve misafir olan, keyif anlarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri Türk kahvesine değiniyor. Türkiye’nin Türk kahvesi gibi kadim bir kültürün anavatanı olduğunu söylerken kahve zincirlerinin, modern hayatın kent ortamında Espresso bazlı kahve içecekleriyle öne çıktığını ifade ediyor.
Türk tüketicisinin kahve konusunda yeni konseptlere hızla uyum sağladığını söyleyen Yanıkoğlu, “Bu, tüketim derinliğinde yani tüketilen ürünlerin çeşitliliğinde büyük bir devinim yaratıyor. Tüketici kahve içeceklerine aşina olmaya başladıkça bir olgunlaşma da yaşıyor. İçtiği kahvenin lezzet profiline, kalitesine, hazırlanışındaki özene giderek daha çok önem veriyor ve bu konularda yavaş yavaş kendi tercihlerini oluşturmaya başlıyor” ifadelerini kullanıyor. Bu taleple beraber hem zincir markalar hem de tekil işletmeler tarafından art arda kahve evleri açıldığını cümlelerine ekleyen Ahmet Yanıkoğlu, buna ek olarak evde tüketilen kahve içeceklerinin de çeşitlendiğini belirtiyor ve ekliyor: “Mutfaklarda yer almaya başlayan sofistike kahve ekipmanlarıyla tüketiciler alıştıkları içecekleri evlerinde de hazırlamaya başladı. Bu da doğal olarak paketli olarak satılan çekirdek ve öğütülmüş kahve talebini büyütüyor.”
Caffè Nero’nun kahve akımlarına yaklaşımı ve Cold Brew’ler
Gelişen günümüz dünyasında birçok dalga kahve akımı da oluşuyor. Caffè Nero’nun bu akımlara karşı yaklaşımını sorduğumuzda Ahmet Bey, markanın en temel hedeflerinden birini söylüyor: “Dünyadaki en büyük hacimli emtialar arasında olan kahvenin sürdürülebilirliğini gözetmek ve sorumlu uygulamalarıyla buna destek olmak. Bu bakımdan, kendimizi dalgalarüstü bir kahve evi olarak konumlandırıyoruz” diyor ve yeni akımları tüm süreçlerinde içselleştirdiklerini belirtiyor.
Son zamanlarda soğuk demleme kahvelerin de popülerliği yadsınamaz bir gerçek. Bu konuda Caffè Nero da trendleri gözeten bir marka olarak Cold Brew’ü menülerine geçtiğimiz dönem ekledi. Beraberinde bu konuda ciddi bir yatırım yaptıklarını söyleyen Yanıkoğlu, “Caffè Nero’larda artık kendine ait sergilemesi ve dispenserleriyle öne çıkan bir Cold Brew ünitesi yerini aldı ve bu yeni içeceğimiz misafirlerimizin yoğun ilgisini çekiyor. Demlenmesi ve servisi ile Cold Brew Latte ve Nitro Cold Brew’dan oluşan nitelikli bir içecek serisi sunuyoruz. Hatta kahve ile pek arası olmayan misafirlerimiz için sunduğumuz çok değişik ve lezzetli bir Cold Brew Iced Tea Lemonade serimiz var” diyor