Five O’Clock kurucu ortağı Burak Ekşioğlu ile 15’inci yılını kutlamaya hazırlanan ve lezzetleriyle bir pastanenin ötesine geçen markanın öyküsü üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Amerika’da Endüstri mühendisliği ve MBA eğitimleri aldıktan sonra New York’ta bankacılık sektöründe beş sene çalışan Burak Ekşioğlu, eşi Sinem Ekşioğlu ile tanıştıktan sonra Five O’Clock serüvenlerinin başladığını dile getiriyor.
Five O’Clock’u “bir gönül ve sevgi hikâyesi” olarak tanımlayan Ekşioğlu, “Eşimin çocukluk yıllarından beridir hayallerini süsleyen; benim de gastronomi alanında severek yapmak istediklerimi hayata geçirdiğimiz bir proje.” ifadelerini kullanıyor.
En yeni çeşitler
Five O’Clock’un en yeni lezzetleri arasında pandispanya, milföy ve Pavlova bulunuyor. Bu çeşitler baz olarak aynı kalırken, kremaları ve meyveleri mevsime göre değişebiliyor, misafirler her zaman sürprizle karşılaşıyor.
Five O’Clock, kişiye özel pastacılığı hedefleyerek, renkli dekorasyonlar ve mevsim meyveleriyle lezzetli pastalar üretiyor. Geleneksel tarifler ile Türk damak tadını ön planda tutarak, katkı maddesi kullanmadan özgün tatlar sunuyor. Burak Ekşioğlu, “Charlotte” pastasını yalnızca İstanbul değil, tüm Türkiye’nin tattığını, Charlotte diye bir kavram oluştuğunu söylüyor. Ekşioğlu, “Lezzetlerimizdeki en büyük ilham kaynağı, özellikle Türkler tarafından çok sevilen Crème Patisseriedir. Pastacı kremasından ve ganaj mantığından ödün vermeden pastalar hazırlıyoruz.” diyor.
Malzeme konusunda oranları nasıl planladıklarını merak ediyoruz. Burak Ekşioğlu, “Şeker oranını reçetelerimizde %30’a kadar kısıyoruz, özellikle çikolatalı pastalarda şekeri Belçika çikolatası içerisinde yer alan orandan almalarını sağlıyoruz.” “Bunun dışında, meyvenin şekerleri mevsimsel olarak değişebiliyor. Şeftalili bir pasta yaparken, şeftalinin sezon başındaki ve tam mevsimindeki şeker oranı aynı olmadığı için, yazın Creme Patisserielerimizin şeker oranını buna göre belirliyoruz ve düşebiliyoruz.” diyor.
Sürdürülebilirlik stratejileri ve gelecek planları
İşletme içinde kullanılan ambalajların geri dönüşümüne özen gösterdiklerini, kendi içlerinde ayrıştırdıklarını belirten Ekşioğlu, “Geri dönüşümü olmayan ürünlerden mümkün olduğunca uzak duruyoruz. Kullanılan hammadelerde doğal ürünleri tercih ediyoruz. Doğaya, insan sağlığına zararlı ürünleri kullanmıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Son olarak gelecek planlarını konuştuğumuz Burak Bey şöyle diyor: “15’inci yıla gireceğimiz 2025 için kolları sıvamış bulunuyoruz. Hem ekibimiz hem markamız hem de yıllardır bizimle birlikte kemikleşmiş olan müşteri portföyümüz için çıtayı daha yükseğe çıkarmak adına, önümüzdeki yıl mağazalarımızda bizi biz yapan Charlotte pastamız ile bambaşka bir boyuta getireceğimiz yenilik, ve yıllardır bize destek olan kadromuzla bir hoşluk yapmak adına Five O’Clock ailesiyle güzel sürprizler bizi bekliyor. Önümüzdeki sene Avrupa yakasında çok özel bir projede yeni bir mekânın yanı sıra, herkeste hatıra kalacak bir kitap ile başarımızı taçlandırmayı planlıyoruz