Bakan Ersoy: “Hava trafiği böyle devam ederse 2020’de 11 milyar dolar geliri yakalarız”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, koronavirüs pandemisine rağmen Temmuz ayının 6.5 milyon turistle kapatıldığını söyledi. Ağustos ayına ilişkin olarak da yorum yapan Ersoy, Ağustos’un çok daha iyi gittiğini belirtti.

NTV’de Funda Görey’in sorularını yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Tüm dünya genelini sardı salgın. Türkiye’de çok başarılı şekilde salgınla mücadele sürdürüldü. Nisan sonrasında artık normalleşme süreci başladı. 1 Haziran’dan itibaren turizm sektörü bir ivme kazanmaya başladı. Rusya, Ukrayna, İngiltere, Almanya gibi ülkelerle yoğun hava trafiği başladı. 2020 beklentimiz çok yüksekti ama maalesef 2019 verilerine göre ciddi bir düşüş olacak. Eğer hava trafiğinde olumsuz bir hareketlenme olmazsa 15 milyon turist sayısını yakalarız diye düşünüyoruz. 11 milyar dolarlık bir geliri de geçeriz diye düşünüyorum. Temmuz sonuyla 6 buçuk milyon turist sayısını yakaladık. Sezon geç başladı ama geç bitecek gibi görünüyor. 15 milyon hedefin 2,5 milyonu yurt dışında yerleşik Türk, gerisi yabancı ziyaretçi diye düşünüyoruz. Temmuz sonu itibariyle 6,5 milyon turist sayısını yakaladık, ağustos ayı çok daha iyi gidiyor. 2021 yılında çok daha iyi bir sezon geçireceğiz” dedi.

“Galata Kulesi’nde kullanılan ekipman yanlış”

Galata Kulesi’ndeki restorasyon tartışmalarıyla ilgili de soruyu cevaplandıran Ersoy şöyle konuştu: “Galata Kulesi’nde bizimde hoş bulmadığımız bir fotoğrafla gündeme geldi. Ama tek bir kare ile yorumlamanın çok hakkaniyetsiz olduğunu belirtmek istiyorum. 1962’li yıllarda ilk kez ciddi bir restorasyon kararı alınıyor. Tabii o zamanki dönemin anlayışında beton ve betonarme kabul görmüş ama bugün kabul görüyor tabi. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile birlikte bir restorasyon kararı alındıktan sonra Anıtlar Genel Kurulu’nun almış olduğu kararla, ‘Buraya özgü olmayan yapının malzemenin ayrıştırılması, raspalanarak özgün malzemenin kalması’ kararı veriliyor. Özellikle çatı kısmında özellikle o külah kısmı tamamen betonarme hale getirilmiş. Anıtlar Kurulu kararına istinaden çalışma başlıyor. Önce bir raspa yapılıyor sonradan yapılan eklentiler oradan çıkartılıyor. Çürütme ve tümleme dediğimiz bir terim var. Beton orijinal yapıyı çürütüyor. Duvarın belli bir kısmı gitmiş ve tümlerken inşaat demiri betonla yapılmış. Anıtlar Kurulu ‘bunu al’ diyor. Daha özgün malzeme ile onu tümlüyorsunuz. yapılan işlemlerde bu aslında. Yapılan işlem doğru kullanılan ekipman yanlış.”

Sosyal Medya'da Paylaşın