Yeni kahve evi konseptiyle kahve tutkunlarına farklı bir deneyim yaşatan Caffè Nero, modern hayatın ve modanın kalbi Nişantaşı’na kısa süre önce özel kahve evini açtı. Bir araya geldiğimiz CEO Ahmet Yanıkoğlu, markadaki konsept değişikliğini anlatarak hayata geçirecekleri yeni mağazaların müjdesini verdi.
Caffè Nero her zaman misafirlerine kendilerinden bir şeyler bulabileceği özel alanlar sunuyor. Bunlardan biri de Nişantaşı’nda kısa süre önce yeni konseptiyle kapılarını açan Caffè Nero Valikonağı mağazası. İlk olarak Caffè Nero’nun Türkiye pazarında nasıl bir pozisyon alması gerektiği üzerinde çalışmalar yaptıklarını belirten Ahmet Yanıkoğlu, “Dolayısıyla pazarın geldiği bu aşamadan sonra bir farklılaşmaya gitmesi gerekiyor. Caffè Nero için ise bundan sonraki dönemde ‘hangi yollarla farklılaşabilir, misafirlerinin taleplerine nasıl daha iyi cevap verebilir’ bunları ortaya çıkarmaya çalıştık. Zaten piyasada güçlü yönleri var, bu yönleri daha öne çıkaracak, daha geride olduğu yönleri ise biraz daha ileri taşıyacak şekilde strateji oluşturmaya çalıştık. Bu stratejinin bir temsili olarak içinde bulunduğumuz mağaza gibi mağazalar yaratmaya çalışıyoruz” diyor.
“Caffè Nero güçlü bir marka”
Başarılı isim 2018’in başından bu yana Caffè Nero’nun CEO’su olarak görev alıyor. Watsons zincirini Türkiye’ye getiren isim olan Yanıkoğlu, yaklaşık 13 yıl markanın Türkiye genel müdürlüğü görevini yürüttü. Kariyerinde farklı bir sektöre geçiş yapmanın heyecanını yaşayan deneyimli isim, “Caffè Nero güçlü bir marka. Ve ileri doğru atılım yapmaya hazır bir potansiyeli var. Gerek yeni mağazalarla gerek yeni ürünlerle potansiyeli harekete geçirmek için tüm motivasyonumuzla çalışıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
“Caffè Nero’da daha rahat bir ortam yaratmaya çalışıyoruz”
Son yıllardaki kahvenin artık bir içecekten ibaret olmadığı, aksine tüketildiği yer yani içinde bulunan mekân, ona eşlik eden yiyecekler ve o hizmeti sağlayan baristalarıyla beraber bir bütün olarak tüketilen bir ürün olduğu saptandı. Ahmet Yanıkoğlu da bu bütünlüğe vurgu yaparak; mekânda, yiyeceklerde ve baristalardaki tavır ve tutum farkını barizleştirerek Caffè Nero’yu daha farklı bir konuma taşıdıklarını belirtiyor. Yapmak istediklerinin insana daha yakından dokunmak olduğunu dile getiriyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Caffè Nero’da daha rahat bir ortam yaratmaya çalışıyoruz. Şimdi kahve mağazaları çeşitli şekillerde kullanılıyor. Hem işe giderken çabucak kahveni almak için, hem sevdiklerinizle oturup sohbet etmek için, hem de boş zamanı doldurmak için. Biz de tüm mağazalarımızda bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz.”
“Aynı mekânda farklı misafir profiline hitap edebilmek önemli”
Caffè Nero, her yıl yaklaşık 15 mağaza açıyor. 2019 yılında ise bu sayı 12’yi bulacak. Mevcut bazı mağazaları yeni konsepte dönüştüreceklerini belirten Yanıkoğlu, “Şu anda İstanbul, İzmir ve Ankara’da mağazalarımız var. Onun dışında Türkiye’nin büyük şehirlerinden başlayarak yayılacağız. Öte yandan yeni konseptlerimiz çok beğenildi. Misafir profilimizin değiştiğini de söyleyebilirim. Aynı mekânda farklı misafir profiline hitap edebilmek önemli bir şeydi ve bunu başardığımızı düşünüyorum” açıklamalarında bulunuyor.
“Kahvelerimizi İngiltere’deki kavurma merkezimizden alıyoruz”
Caffè Nero, kendi kahvesine güvenen, o kahvenin lezzetini misafirlerin damağına pelesenk edip ondan bir devamlılık yaratmaya çalışan ve yıllardır aynı tadı tutturan bir marka. “Tohumları aynı lezzeti verecek şekilde kavurmaya özen gösteriyoruz” diyen Ahmet Yanıkoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kahvelerimizi İngiltere’deki kavurma merkezimizden alıyoruz. Kahvelerimiz tüm dünyada hangi reçetelerle yapılıyorsa bizde burada aynı reçetelerle yapıyoruz.”
“Her sene en az yüzde 30’luk bir büyüme yakalıyoruz”
Başarılı CEO, kahvenin tüm dünyada dinamik bir sektör olduğunu vurguluyor. Türkiye’deki büyümenin dünyaya oranla yaklaşık beş katı daha fazla olduğunu ifade ediyor. Türkiye’deki kahve sektörünü bir piramide benzeten Ahmet Yanıkoğlu sözlerini şöyle tamamlıyor: “Ekonomik duruma rağmen satışlarımızda belli bir artış yüzdesini sağlamayı başarıyoruz. Her sene en az yüzde 30’luk bir büyüme yakalıyoruz” diyor.