Gaziantep Tarihi Tahmis Kahvecisi İşletmecisi Selim Bağcı, Gündem Değerlendirmelerinde, salgının etkisi ve alınan önlemleri anlattı. Gaziantep’in gastronominin başkenti olduğunu ifade eden Bağcı, “Bizler de süreci yakından takip ediyoruz. Bütün mekânlar kapalı. Mart-Nisan ve Ramazan sezonu Gaziantep’in yoğun zamanlarıdır ama maalesef bu sene virüsten dolayı sezon zarar gördü” dedi.
Tahmis Kahvesi, Mustafa Sancakbey tarafından 1635-1638 yılları arasında yapılıyor. Türkiye’nin en eski Osmanlı Kıraathanesi olan mekân, aynı zamanda Türkiye’nin yaşayan en eski kıraathanesi. Kahve Vakıflar tarafından yönetiliyor. Tahmis Kahvesi’nin Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyona girdiğini belirten Selim Bağcı sözlerini şöyle sürdürüyor: “Babam doğma büyüme Gaziantepli olduğu için işletmesi bize kısmet oldu. Babam kültürümüze sahip çıkmak istiyor. Asıl mesleğimiz sanayi sektörü. Restorasyondan sonra 2011’de açtık. Bakırcıların son bölgesinde yer alıyoruz ve diğer yerleşim bölgelerinden uzaktayız, biz de emek verdik. Bizden önce bu kadar popüler değildi. Kadınların ve ailelerin uğrak yeri değildi. Müdavimler geliyordu. Şimdi herkes geliyor.”
“Gelenekselin dışına çıkmıyoruz”
Mekân menengiç kahvesiyle meşhur olan Tahmis Kahvesi, 1635 yılında yeniçeri tarafından yasaklanıyor. “Menengiç aslında bir bitki” diyen Bağcı kahvenin hikâyesini şöyle anlatıyor: “Bu bölgede o zamanlar menengiç bitkisini çıkarıyorlar. Babaannelerin ikram ettiği, faydalı bir şey. Gaziantep’in dışında Siirt’te Elazığ’da da var. Her bölgede farklı oluyor. Yapımı zor bir kahve. Biz de genel olarak çevre yerlerden alıyoruz ama bizim için önemli olan tadı. Bazen çok ekşi veya tatlı oluyor. Tam ayarında olması gerekiyor. Öte yandan gelenekselin dışına çıkmıyoruz. Türk, menengiç, Osmanlı kahvesi, zahter lezzetlerimiz arasında. Geleneksel bir yer olduğumuz için 3. nesil kahveleri koymak istemiyoruz. Evet talep var ama çok az. İnsanlar o geleneksel tadı istiyor. Osmanlı kahvesi ve Türk kahvesi farklıdır. Osmanlı kahvesi 7 farklı kahvenin karışımıdır. Dibekle menengiç kahvesini de karıştırıyorlar. Dibek normal Türk kahvesidir ama taş dibeklerde öğütülmüştür. Türk kahvesi ise makinede çekiliyor. Türk kahvesinde çok marka var ama bizim kendi kavurma şeklimiz var. Bizi aslında müşteriler de yönlendiriyor. Talepleri geri çevirmek istemedik ve ne katabiliriz diye düşündük. Yavaş yavaş 2 çeşidi artırarak ilerledik. Mesela Türk kahvesini çilekli çıkardık ve daha sitemize yeni ekledik ve çok iyi tepkiler aldık.”
“İstanbul’da bir şube açmayı düşünüyoruz”
Selim Bağcı, kahve sektöründe HoReCa bazında fazla marka olduğunu ve birçok firmayla görüştüklerini ifade ediyor. 2021 yılının başında distribütörlük vereceklerini ve Marmara bölgesi ile distribütör aracılığı ile ilerleyeceklerini ifade eden başarılı isim, “Yavaş yavaş önümüzü görerek ilerliyoruz. Bu süreç sonrası değişimler, masa sayısında düşüşler olacak. Birlikte atlatacağız bu krizi. Dijitalde kendi sitemizde ve trendyol, gittigidiyor, hepsiburada ve n11 gibi sitelerde devam ediyoruz. İnsanlar karantinada evde oturduğu için online siparişlere çok yöneldi. Bunu siparişlerimizden görebiliyoruz. Öte yandan İstanbul büyük bir pazar. İstanbul’da markayı duyurma şansımız daha yüksek. Bu ambiyans ve lezzetleri koruyarak daha butik ölçüde İstanbul’da bir şube açmayı düşünüyoruz” diyor.
“Biz işimizi severek yapıyoruz”
Selim Bağcı, 1 Nisan’da Tahmis Kahvesi’nin yanında yeni markaları Tahmis Baklava’yı kurduklarını, markayı büyütmek istediklerini, üretim tesisi dahil her şeyin hazır olduğunu belirterek, Bayram sonrası satışa başlayacaklarını ifade ediyor. “Biz işimizi severek yapıyoruz” diyen deneyimli isim sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Severek yaptığımız için başarı kendiliğinden geliyor. En başında dediğim gibi bilmediğimiz bir işe girdik ama severek yaptık. Tahmis 10 yıldır 365 gün açık. Çalışkanlık, sevmek, doğruluk ve dürüstlük başarıya götürüyor ama önemli olan başarıyı devam ettirebilmek.”