Ralph Fiennes’in ve Anya Taylor-Joy’un başrollerinde olduğu, 2022 yılı film ‘The Menu’ sinemaseverlerin uzun bir zaman gündemini meşgul eden yapımlardan oldu. ABD’nin Georgia eyaletindeki alanlarda çekilen film ‘Hawthorne Restaurant’ta geçse de “Acaba ilhamını Norveç fiyortlarından biraz uzakta bulunan, denizin tam ortasındaki Iris’ten mi aldı?” diye düşündürüyor.
Norveç fiyortlarının ortasında, sadece tekneyle ulaşım sağlanabilen bir restoran: Iris. Kvorning Design tarafından tasarlanan ve gezegen dostu menüler sunulan bu mekan için ilham verici olduğunu söylemek mümkün.
Bir deneyim merkezi olan ‘Salmon Eye’da konumlanan Iris’in mutfağında baş aşçı olarak Anika Madsen ve ekibi var. Yüzen yapı, dünyanın ilk ve tek karbon-nötr sertifikalı somon üreticisi olan Eide Fjordbruk’un arkasındaki aile tarafından başlatıldı.
Mutfak ilkelerinde sürdürülebilirliği barındıran Madsen, tabaklarını hazırlarken şu soruları da soruyor, “Küresel gıda sistemine yönelik en büyük tehditler neler? Sektörü korumak ve yaşatmak için hangi yenilikleri kullanabiliriz?”
Gelenekselliğe aykırı ama bir o kadar da çevre dostu
‘Expedition Dining’ konseptiyle pazarlanan bu lezzetli yolculuk, unutulmayacak bir su altı deneyimine de eşlik ediyor. 17 yaşından beri restoran sektöründe olan Iris’in baş aşçısı Madsen, Iris’e yaptığı yolculukta misafirlerini peşinden sürüklerken, onlara hazırladıkları tabakların hikayelerini de anlatıyor. Geleneksel bir menü sunulmayan Iris’te dünyanın gıda sistemi ve karşılaştığı zorlukların hikayelerinden bahsediliyor.
Salmon Eye’ın yalnızca 500 metre yakınındaki ürünlerle hazırlanan yemekler, Iris’in mutfak ekibi için de ayrıca bir ‘challenge’. Mevsimselliğe ve yerelliğe dayanan yemekler; Madsen’ın Norveç ürünlerinin en iyilerinden faydalandığını gösterirken, deniz ürünlerinin önceliklendirildiğini de gözler .nüne seriyor. Her yemek, deniz ürünlerinin tedarik altyapısında farklı bir unsuru işaret ediyor.