Ocakbaşı konsepti her zaman ataaerkil bir düzene sahip oldu. Şef Yaren Çarpar ise bunu kendi tabiriyle ‘ateşbaşı’ olarak Dafni’yi açtı ve köklerinden aldığı el ile bunu değiştirmek için ilk adımı attı.
Kökleri Hatay, İskenderun’a dayanan şef Yaren Çarpar’ın çocukluğu Harbiye’de geçtiği bilinen Daphne ve Apollon efsanesi ‘Dafni’ ile geçer. “Dafni bizim için güçlü bir kadının ve ölümsüzlüğün sembolüdür. Yaz kış yeşil kalan solmayan ender bitkilerden olmuştur. Sektörde kadın olmak beni hep güçlü kıldı, Dafni’nin kökleri aile sofram Hatay’dan gelmekte. Ateşimiz güçlü ve ölümsüz olsun istedim.” diyor Çarpar ve Dafni’nin hikayesiyle söyleşimize girizgah yapıyoruz.
Ocakbaşı yerine ‘ateşbaşı’ ifadesini kullanan Yaren Hanım’a bu tabirin nedenini sorduğumuzda, klasik ocakbaşı algısının özünün koruduklarını söylüyor ve devam ediyor: “Ocağımız 8 metre, bu sebeple uzunca bir ateş yakıyoruz. Bu kadar yerimiz varken klasik et, tavuk, sakatat şişler dışında bir tarafta deniz ürünleri bir tarafta sebze ürünleri pişiyor.” Klasik ocakbaşından farklarına değinen Çarpar, şişlerinin klasik bir ocakbaşından farklı olduğunu dile getiriyor: “Çöp şiş mantığı ile 20 cm’lik kendimize küçük şişler yaptık ve bu şişlerde ürünlerimizi pişiriyoruz. Her şeyden birer şiş söyleyip bittikçe devamını pişittirebiliyorsunuz ya da ortaya kişi sayısı kadar karışık yaptırabiliyorsunuz.”
Karidesi gibi deniz ürünleri de tercih edebiliyorlar.” Menüde misafirlerin klasik ocakbaşı konseptinin dışına çıktıklarını fark edeceklerini söyleyen Çarpar ile Dafni’nin menüsünden bahsediyoruz. ‘Soğuktan’ olarak mezelere giriş yaptıklarını söyleyen şef, kendi yorumlarından oluşan mezelere değinirken ‘Sıcaktan’ menüleri olduğunu söylüyor ve konu iştahla beklediğimiz ‘Ateşten’ kategorisine geliyor: “Misafirlerimiz en çok burda şaşırıyorlar çünkü dana şiş, kuzu şiş, yağlı kara, ciğer şiş gibi ürünleri geçince ateşten ahtapot, kaya levreği, sezonunda sardalya veya palamut hatta İskenderun Karidesi gibi deniz ürünleri tercih edebiliyorlar.” Ocakbaşı konsepti her zaman ataaerkil bir düzene sahip oldu. Şef Yaren Çarpar ise bunu kendi tabiriyle ‘ateşbaşı’ olarak Dafni’yi açtı ve köklerinden aldığı el ile bunu değiştirmek için ilk adımı attı.
Dafni’nin websitesinde ‘Daf.space’ isimli bir başlık gözümüze çarptığında, bunun ne olduğunu soruyoruz Yaren Hanım’a. Özel odalarının bulunduğu çatı olduğunu söyleyen Çarpar, “Özel toplantıları, kutlamaları, kurumsal yemekleri, kalabalık yemekleri evdeymiş gibi hissettirmek istediğiniz alanlarımız var. Maksimum 60-90 kişilik salonlardan bahsediyoruz. Ayrıca renovasyon sürecinde olan 300 kişilik bir etkinlik salonu Daf.space çatısı altına girmeye hazırlanıyor. Bu çatının altında yer alan alanlarda ateşbaşının menüsü dışında misafirin taleplerine göre farklı konseptlerde menüler hazırlayabiliyoruz ya da bizim oluşturduğumuz fiks davet menülerinden seçebiliyorlar.” diyor.