Mardin kökenli bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Gökhan Altay, gastronomi hayatına Göcek’teki ağabeyinin yanında başlıyor. Halihazırda İzmir, Karaburun Yarımadası’nda bulunan Mandarinn Restaurant’ın Executive Şefi olan Altay ile hem gastronomi yolculuğunu hem de restorandaki lezzetlerini konuşuyoruz.
Zeytin bahçelerinde ve balıkçı tekneleri arasında geçen bir çocukluk… Kalabalık aile sofraları ve geleneksel yemeklerin baş köşede ağırlandığı bir ev ortamında büyüyen şef Gökhan Altay’ın yemek sevdası işte buralarda başlıyor. Sömestr tatilinde Göcek’te şef olan ağabeyinin yanında gastronomi sektörüne adım atan Altay, turizm sektörünün yoğun olduğu birçok lokasyonda görev aldıktan sonra çocukken kendisini besleyen toprağa İzmir’e dönerek, Karaburun’da bulunan Mandarinn Restaurant’ta çalışmalarına devam ediyor.
Karaburun’da Tarım ve Deniz Ürünleriyle Lezzetli Yemekler
Şef Gökhan Altay, menüsünü oluştururken mevsimsel ve yerel ürün kullanımına dikkat ettiklerini söylüyor: “Karaburun Yarımadası’nın zengin tarım ve deniz ürünlerini öne çıkarıyoruz. Yerel üreticiler ve balıkçılarla sürekli iletişim halinde çalışıyor, onların bilgi ve tecrübelerinden faydalanıyoruz.” Bununla beraber menüyü her mevsim yeniden şekillendirdiklerini ve taze olan ürünleri öne çıkarttıklarını da ekliyor.
Menüyü oluştururken bulundukları lokasyonun zenginliklerinden ilham aldıklarını söyleyen şef, mevsiminde olan tüm ürünleri özenle seçip mutfağa taşıdıklarına değiniyor: “Karaburun Yarımadası’nda balıkçılık ve besicilik önemli bir yere sahip olduğundan, bölgenin yerel ürünlerini menümüzün merkezine alıyoruz. Kopanisti peyniri, peksimet ve sütlü bulgur gibi değerli artizan ürünler, menümüzün vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.”
Karaburun’un Ruhunu Yansıtan Tabak: Deniz Ürünleri Şarküteri Tabağı
Şef Altay, her konuğun masasında kesinlikle deniz ürünleri şarküteri tabağının olması gerektiğini söylüyor ve bu tabağın Karaburun Yarımadası’nın ruhunu yansıtan özel bir sunum olduğunu anlatıyor. Tabağın ayrıntılarına değinirken, “Tabakta, Yeni Liman’dan temin ettiğimiz orkinos, mezattan aldığımız mavi kuyruk karides ve Dalyan’dan gelen Has Kefal balığını füme ederek sunuyoruz. Aynı kefal balığının yumurtasından özenle hazırladığımız bottarga da bu eşsiz tabağın bir parçası. Ayrıca, Eğlenhoca Köyü’nden gelen peksimeti, öz tadını koruyarak ve modern bir dokunuşla revize edip sunuyoruz.” diyor.
Kefal balığının farklı türlerini yıl boyunca mutfaklarında bulundurduklarını söyleyen şef Altay, Has Kefal türünden elde ettikleri yumurtalarla kendi bottargalarını hazırladıklarından bahsediyor. Bununla beraber bölgeye özgü hurma zeytinini Gökhan Bey, şöyle anlatıyor; “Menümüzde hurma zeytinini, zeytinyağından hazırladığımız dondurma gibi yenilikçi tatlarla bir araya getiriyoruz.”
